Ep24-Kafamı Karıştırıyorsun

1.2K 85 37
                                    



Dün o kızın söylediklerini hiçbir şekilde takmamış ve yoluma devam etmiştim.Sanha'nın bir sevgilisi olup olmaması umrumda değildi.Jimin'in attığı konumla bulundukları yere varmıştım.Onları yaniden görebilmek çok güzeldi.Ne yalan söyliyim en çok da Seojoon ve Jimin'i özlüyordum.Fakat içlerinde Yoongi yoktu.O da eğitimine Amerika'da devam etmeye başlamış.Jimin'in hallerinde bir durgunluk sezmiştim ancak bunun Yoongi yüzünden kaynaklandığını düşünmemiştim açıkçası.Yıllardır yakın arkadaşlardı,şimdi ise artık görüşmediklerini söylemişti.Nedenini bilmiyordum ama muhtemelen Amerika'ya gittiği için aralarının açıldığını tahmin ediyordum.Bu konu üzerinde çok durmamıştık ama bunu Jimin'e bir ara sormayı düşünüyordum.

Seojoon ile uzun uzun sohbet etmiştik.Gerçekten çok iyi bir arkadaştı,onunla oturup saatlerce dertleşebilirdiniz,çünkü çok iyi bir dinleyiciydi.Onlarla tekrar buluşmak ruhuma iyi gelmişti.

Okula geldiğimde bir koşuşturmaca vardı bunun sebebini biraz düşündükten sonra aklıma yeni gelmişti.Bu gün resim yarışması vardı ve bütün resimler sergilenmiş olmalıydı.Yeonjun'u aradığımda sergide olduklarını söyledi.Sanırım ders yoktu.Serginin olduğu bölüme gittiğimde Sanha kapının eşiğine elini yaslamış biriyle konuşuyordu.Uzun boyundan dolayı konuştuğu kişi görünmüyordu.Sanha elini biraz aşağı indirdiğinde konuştuğu kızın dünki kız olduğunu görmüştüm.Kız beni gördüğü zaman elinin tersiyle saçlarını savurup göz devirdi.Nedir bu çekememezlik anlamıyordum.Sanha'da gözüm filan yoktu ancak dün yanıma gelip saçmalamıştı.Kız olduğum tarafa halâ dik dik bakarken Sanha yana döndüğünde göz göze geldik.Beni görür görmez elini indirip ceplerine koydu.Bakışmamız biraz tuhaftı ve ben arkamı dönüp direkt serginin yapıldığı salona girdim.

Arkadaşlarımı bulduğumda tek tek selamlaşıp oturdum.Öğretmenler müdürler ve jüri üyeleri gelince resimlerin üzerlerindeki örtü açılacaktı.Gözüm sürekli kapının olduğu yere kayıyordu.Neyi bekliyordum veya kimi bekliyordum bilmiyorum ama istemsizce hep o tarafa bakıyordum.Aradığımı bulmuş gözümün çarptığı bedenle yine gözgöze gelmiştik.Ve yine adının Sunyeon olduğunu öğrendiğim kız onun yanındaydı.Adeta ona yapışık gibi geziyordu.Ama Sanha onunla pek ilgili değil gibi görünüyordu.Ön tarafa yan yana oturumuşlardı-daha doğrusu nerdeyse Sanha'nın kucağına oturacaktı.Aramızda iki-üç sandalye vardı ve o Sunyeon arkasını dönüp duruyor,her dönüp baktığında nispet yapar gibi daha da yapışıyordu Sanha'ya.Elini Sanha'nın omuzuna koyduğunda Sanha geri indirmişti.Tuhaf bir şekilde bu beni mutlu etmişti.Neden mutlu olmuştum bunu da bilmiyordum.

"Neye gülüyorsun?" Dedi Minjun beni dürterek.Neye güldüğümü bende bilmiyordum ki. "Hiiç öyle aklıma bişey geldi de" diye bir bir yalan söyleyiverdim.Yaklaşık bir yarım saat sonra jüri üyeleri de geldiğinde resimler tek tek açılıp yorumlanmıştı hepsi birbirinden güzeldi.Resimler sahipleriyle tek tek tanıtıldığında sıra Hyunjin'e gelmişti.Hyunjin'in resminde kapkara kanatları olan bir meleğin kafese kapatıldığını anlatıyordu. "Bu resim Hwang Hyunjin'e ait.Evet gerçekten çok yetenekli isimler var işimiz zor gibi görünüyor" deyip yanındaki Jüri üyesiyle birlikte gülüştüler.

"Hwang Hyunjin ayağa kalksın lütfen" Hyunjin utançla ayağa kalktığında Jürilerden bayan Haesong
"Tebrikler Hyunjin resim yapmayı asla bırakmamalısın" deyince mahçup bir şekilde selam verip yerine oturdu.Birkaç isimden sonra Minjun'a gelmişti sıra.Kanatları kırık ama uçmaya çalışan bir güvercini çizmişti.Sanırım gerçekten insanın yaşadığı olaylar sanatlarına yansıyordu.Bana sorarsanız Minjun da Hyunjin de kendini anlatmıştı resimlerinde.İkisine de çok üzülüyordum.

İkisine de çok üzülüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
You Know I'm The One(Vkook) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin