İki takım son hazırlıklarını yaparken spor salonundaki diğer öğrenciler tuttukları takım için tezahürat yapıyordu.
İlk maçları değildi ama yine de yenilme durumunu yaşamak her iki tarafı da geriyordu.
Liderler, takımdakilere güzel bir motive konuşması yapmıştı.
Salona girmeden önce birbirlerine baktılar, ikisinin aklında birkaç saat önceki konuşma vardı.
Jeongin, Seungmin'in yanına gelmiş ve ona bir anlaşma sunmuştu.
İkisi, aralarındaki cinsel çekimin farkındalardı ama düşman olmaları ve gururları birleşmelerine izin vermiyordu.
"Hadi bir anlaşma yapalım. Benim takımım kazanırsa ben üstte olurum, senin takımın kazanırsa sen üstte olursun." dedi Jeongin kollarını göğsünde birleştirirken
"S-sen ne dediğinin farkında mısın?! Böyle bir şey olmayacak" diye karşılık verdi Seungmin.
Jeongin dudaklarını yalamış, kollarını çözmüş ve kollarıyla Seungmin'i soyunma odasındaki dolaplardan birisinin arasına almıştı.
"Sana fikrini sorsam da sormasam da bunun olacağının farkındasın değil mi?" dedi Jeongin dizini kaldırıp Seungmin'in erkekliğine sürterken
"Bunu asla seninle yapmam" dedi Seungmin zorlukla.
"Niye? Kaybedip altımda inlemekten mi korkuyorsun?" dedi Jeongin, Seungmin'e daha da yaklaşırken.
Seungmin tüm gücüyle Jeongin'i itmiş ve "asıl sen benim altımda inleyeceksin" dedi.
Jeongin sırıtarak "bu kabul ettiğin anlamına mı geliyor?" dedi.
Seungmin bu sefer sessiz kaldı.
"Yarıştan sonra tekrar buraya gel" dedi Jeongin.
Ardından odadan çıkmadan önce Seungmin'in boynuna küçük bir dil darbesi attı.
Aklına gelen anı ile irkildi Seungmin.
Takımların alana girmesiyle öğrencilerin çığlıkları artmış ve spor salonunu büyük bir gürültü kaplamıştı.
Takımlar yerini almış ve komutu beklemişti.
Çalan düdük ile, heyecanlı ve gerici maç başlamıştı.
_
Maçın bitmesine son bir dakika vardı ve durum berabereydi.
Herkes nefesini tutmuş, hangi takımın kazanacağını bekliyordu.
O sırada Jeongin karşı takımdan bir çocuğun elindeki topu kapmış ve potaya koşmuştu.
Olabildiğince zıplamış ve topu potaya atmıştı.
Fileye giren top ile herkes Jeongin'in takımına tüm güçleriyle tezahürat yapmaya başlamıştı.
Tüm takım Jeongin'in üstüne çullanırken Jeongin'in tek odağı soyunma odasına ilerleyen Seungmin'di.
Çocuklardan ayrılıp o da soyunma odasına ilerledi.
10 dakika sonra diğer çocuklar da giderdi soyunma odasına. Bu yüzden acele etmeliydi.
Hızlı adımlarla soyunma odasına vardı.
Dolaplardan birine yaslanmış Seungmin'i görünce sırıtması büyüdü.
"Çok eğlenceğiz Seungmin" demiş ve Seungmin'in kolundan tutup duş kabinlerinden birine soktu.
İçeri girer girmez Jeongin, Seungmin'in dudaklarına yapışmıştı.
Seungmin ise bunu bekliyormuşçasına (ki bekliyordu) karşılık vermişti.
Hatta öyle ki öpüşmeyi alevlendirmek için araya dilini sokan ilk kişi Seungmin olmuştu.
Jeongin, Seungmin'in dilini kabul etmiş ve dillerini dolamıştı.
Nefessiz kalmışlardı ama hâlâ öpüşüyorlardı.
Seungmin dudaklarını ayırmış ve dudaklarından akan salyayı eliyle silmiş ve "hızlı olmazsak yakalanacağız" demişti nefeslerinin arasından
Jeongin "daha heyecanlı işte" demişti Seungmin'in boynunu emip aynı zamanda şortunu indirirken
Sonunda ikili çıplak kalınca Jeongin kabinde kayganlaştıracak bir şey aramıştı ama bulamayınca 3 parmağını birden Seungmin'in ağzına sokmuştu.
Seungmin aç bir şekilde ıslak diliyle parmaklarını emerken kesinlikle çok ateşli görünüyordu.
Daha fazla oyalanmadan parmaklar ağzından çıkmıştı.
Jeongin, Seungmin'in bir bacağını musluğa koymuş ve parmaklarını deliğe sokmuştu.
Seungmin küçük doluluk hissi ile kafasını Jeongin'in boynuna yaslamıştı.
Jeongin'in her parmakların ileri-geri itişinde ve kıvırışında mahvoluyordu.
Sonunda parmaklar içinden çıkarken onun yerine Jeongin'in büyük aleti yer almıştı.
Herhangi bir uyarı vermeden sokunca Seungmin'in ağzından küçük bir çığlık çıkmıştı.
Bu sefer Jeongin, Seungmin'i tamamen kucağına almış ve duvara daha da yapıştırmıştı.
Penisin içindeki hareketi onu deli ederken inlemelerini tutmak için Jeongin'in dudaklarına yöneldiği sırada takımın sesleri gelmeye başlamıştı.
Büyük bir gürültü ile giren gençler ile Jeongin daha da hızlanmıştı.
Nasılsa gürültüden duymazlar düşüncesiyle inlemelerini utanmazca Jeongin'in kulağına bırakıyordu.
Jeongin ise dişlerini sıkmış, burnundan sertçe nefes alıp veriyordu.
Vuruşları daha vahşi olmaya başlayınca Seungmin daha da inlemeye başladı.
Son birkaç vuruştan sonra ikisi birlikte gelmişti.
Seungmin her ne kadar dokunulmadan geldiği için sinir olsa da seksin verdiği yorgunluk ve doluluk hissiyle kafasına çokta takmamıştı.
Yaklaşık yarım saat boyunca kabinin içinde beklemişlerdi.
Çocuklar çıkınca onlar da rahatça duş alıp çıkmışlardı soyunma odasından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basketball Team's leaders [Seungin]
FanfictionDüşman takımın liderlerinin: hırslı, aynı zamanda cinsel çekimlerine karşı koyamayışları, maçın sonunu nasıl sonuçlandırırdı? SMUT | ONESHOT Yetişkin içerik!