Bu yazı, kitabın raflara çıkma yıl dönümü olan 25 Mayıs 2021'de https://gizemcetin.com üzerinde yayınlanmıştır. Tam linkini dış bağlantılara koyacağım. Buraya aktarmakta geç kaldığım için beni affedin. ❤️
Ankara'da güneşli bir hava... Garın önünde elindeki kitap dolu poşeti zapt etmeye çalışan ufak yapılı bir genç kadın, bank benzeri S şeklindeki beton yükseltisine oturuyor. Poşetten bir kitap çıkarıp ilk sayfasını aralıyor ve diğer elinde tuttuğu telefonla fotoğraf çekiyor. Yüzünden heyecan okunuyor. Kitabın arasına bir böcek konup geziniyor, bilmiyor ki yıllar sonra bile ilk günkü gibi hatırlanacak. Günlerden Cuma. Tarihlerden 25 Mayıs 2018.
O güne dek elektronik ortamda yer almış Papatya Tarlasında Rönesans, ilk kez somutlaşıp sayfalarla buluşuyor. Tarifsiz bir mutluluk bu!
İşte o gün çektiğim fotoğraf.
Bugün akşama dek bu yazıyı yazmayı düşündüm, fakat tam şu anda ekranla bakışıyorum. Acaba nelerden bahsetmeli, nasıl bir format takip etmeli? En iyisi, diyorum, zaman tüneli şeklinde ilerlemek. Dropbox dosyalarını karıştırıyorum.
❃
2015, bahar.
Papatya Tarlasında Rönesans'ın adı ve fikri ilk kez aklıma düşüyor. 37 sayfa yazdıktan sonra içime sinmiyor ve siliyorum.
Bu ilk versiyonda bazı kilit karakterlerin isimleri değişik. Örneğin Eagle'ın ismi Io (Io'nun feminen bir isim olduğunu bilmiyordum o zamanlar), Jasmine'in ismi Epsilon.
Crescent'ın ismi aynı olsa da görünüşü şimdiki halinden epeyce farklı. Saçları koyu lacivert, yüzü gri ve solgun. Zehirlenerek öldürülmüş oluyor ve çok agresif bir ruh haliyle uyanıyor. Modern dönemde geçen olaylar da epey farklı. Mesela, Melih ve ailesi ilk versiyonda hiç yok. Bunun yerine dedeleriyle yaşayan bir kız ve bir erkek kardeş var. En önemli farklılık ise şu: Crescent'a erkek ve melez bir ikiz yazmıştım. (Adını hatırlamıyorum, belki de hiç isim vermemiştim.) Günümüzde yaşayan ikizlerle, geçmişte yaşayan ikizler arasında mühürlenme tarzı bir bağ üzerinden gitmeyi planlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya Tarlasında Rönesans | RAFLARDA
Historical FictionBir sabah genç bir kızın cesedi bulundu yağmurun altında. Herkesin içini yaktı, ta ki morga kaldırıldığı gecenin kamera görüntüleri izlenene dek; Morg görevlisi onun çekmecesini açtığında ceset uyanarak memurun kolunu tuttu. Görevli yere yığılırken...