Bilmeyenler için;
İpek psikolog, ama çalışmıyor.
Başına birçok olay geliyor ve eşinin bir şebekeye bağlı olduğunu öğreniyor.
Şahin ise cinayet büroda başkomiser, yıllar önce kız kardeşi aynı şebeke tarafından öldürülüyor ve bunun üzerine Şahin bu şebekenin peşine düşüyor.
İpek hem çalışmak için hem de kocası ve şebekenin bağlantılarını bulmak için cinayet büroda işe başlıyor, böylelikle Başkomiser Şahin Kara'nın baş belası oluyor.
Yine hikayede adı geçecek olan Nermin komiser yardımcısı.Yavaşça kapıyı araladı, önce etrafa bakındı, yere baktığında yerde yüz üstü yatan birini gördü. Bütün vücudunu korku kapladı. Koşarak yerde uzanan adamın yanına koştu, diz üstü yere çöktü. Adamı yarım bir şekilde kendine döndürdüğünde büyük bir kan gölü gördü.
Eliyle nabzını kontrol etti
Cansız olduğunu anladığında tüm gücüyle büyük bir çığlık atarak, elleri ve ayakları titreye titreye koşarak merdivenlerden indi ama kimse yüksek müziğin sesinden bu çığlığı duymamıştı. Herkes eğlenerek dans ediyordu.
Genç kız korku ile insanların ortasına dalınca herkes ona baktı.
Ters bi şey olduğunu anladığında müziği kapattı Doruk.
-Aybike? Abicim n'oldu?
-Aybike?
Önce Kadir'e daha sonra Ömer'e baktı Aybike. Korku dolu bakışlarını herkesin üzerinde gezdirdi.
-Aybike konuşsana...
Oğulcan'ın bu sözü üzerine titreyen sesiyle zar zor konuştu.
-Yukarda ceset var.
Herkes şaşkınlıkla baktı önce,
Oğulcan tabi ki de inanmamıştı kardeşinin bu dediğine gülerek cevap verdi.
-Ya sisterım sen dün akşamki filmin etkisinde falan kaldın herhalde?
Çünkü saçmalıyorsun şu an, ne cesedi ya?
Karışık duygularla abisine baktı Aybike.
-Ya ne filmi gerizekalı! Melisa'nın odasında ceset var işte, gözlerimle gördüm.
-Ne? sadece bunu diyebilmişti Melisa.
Herkes bir ağızdan bir şeyler söylüyordu korkuyla.
-Aybike sen ciddisin.
-Ciddiyim tabi ki, niye yalan söyleyeyim.
Dorukla Melisa'ya bakarak devam etti Aybike sözlerine.
-Babanızın bi adamı vardı Erhan mı ne?
Bıçaklanmış sanırım öyle yerde yatıyor.
-Nasıl ya? Ben bakmaya gidiyorum.
-Saçmalama Doruk, gitme.
-Asiye doğru söylüyor Doruk, polise haber verelim.
-Kadir abim haklı. Ben arıyorum polisi.
Aybike polisi aradı sadece evde bi ceset olduğunu söyleyebildi.
Ayrıca hiçkimse sakin değildi tabi ki, çoğu kişi çoktan evi terk etmişti bile. Herkes eli ayağına dolaşmış, korkmuş bir şekilde etrafta dolanıyordu. Kim bile bilebilirdiki Melisa'nın 18. yaş günü pastasını üflerken odasında bir ceset olduğunu? Hiç kimse cesaret edemiyordu odaya çıkmaya.
-Ölmemiştir belki? Ambulans çağırsaydık keşke. Nabzını falan kontrol ettin mi?
Aybike gözlerini Süsen'e dikti.
-Ettim tabi ki. Atmıyor. En az 4-5 tane bıçak izi vardı.
-Ya sen şunu adam akıllı bi anlatsana kızım! Nasıl gördün nasıl oldu?
Ömer'in sorusuna cevap verdi Aybike.
-Ya işte bu Oğulcan gerizekalısı dans etmeye çalışırken üstüme meyve suyu döktü. Ben de onu çıkarmaya gittim. Su ile temizledim, banyodan çıktığımda
Melisa'nın odasına bakmak istedim.
-Neden? Merakla sordu Talya.
-Ya merak ettim işte. Nasıl bi odası var? Kıyafeteleri, ayakkabıları... Işıl Işıl bi hayat sonuçta. Ya keşke girmez olsaydım, salak kafam! Korkudan ne yapacağımı şaşırdım.
İşte kapıyı bi açtım öyle yatıyordu yerde, başta baygın falan sandım kendime çevirince dediğim gibi bir sürü bıçak darbesi vardı, ölü olduğunu anlayınca aceleyle indim buraya sonra zaten.
O sırada Berk yukarı çıktı. Harika Aybike'nin sözünün üstüne atıldı.
-Gerçekten şu an üst katımızda bi ceset var.
Şaka gibi ya! Korku filminden çıkmış gibi!
-Harika tamam, herkes yeterince korkuyor, herkes şokta zaten.
Kadir'in gergince söylediği sözlerin üstüne ekledi Talya.
-Evet ya, ben çok korkuyorum.
-Tamam korkmayın, biz bi şey yapmadık sonuçta. Herkese baktı Doruk, daha sonra sözlerine devam etti.
-Aramızdan biri yapmadı dimi?
-Saçmalama istersen. Aramızdan kim niye öldürsün o adamı?! Ömer'e bakarak devam etti sözlerine Harika.
-Ama bi detayı unuttum. Ömercik yapmış olabilir. Vahşi sonuçta, o potansiyel var onda.
-Harika, şu korkunç durumda bile Ömer'le uğraşıyorsun.
-Bırak Ayşe şunu, boşver.
Sıkıca elini tuttu Ayşe, Ömer'in.
-Üstümüze kalmasa... Polisler nerde kaldı ya?
-Gelirler birazdan sisterım
-Berk nerde? Süsen'in bu sözlerinin tam üzerine Berk geldi, merdivenlerden inerken
süsenin sorusuna cevap verdi.
-E kimse cesaret edemedi odaya çıkmaya, ben bakayım dedim. Ölmüş gerçekten.
Şokta olan Melisa sandalyeye oturdu titreyen sesiyle konuşmaya başladı.
-Kim? Erhan abiyi kim neden öldürdü?
Herkes Melisa'ya baktı Doruk konuşmaya başlayınca ona yöneltti herkes korku dolu bakışlarını.
-Üstelik bu gece ve bizim evimizde...
_______________________________
Emniyet
Şahin sandalyesinde yayılmış dosyalara bakıyor, İpek ise Nazlı'nın gönderdiği mesajlara cevap veriyordu.
Şahin bi yandan dosyalara bakıp bi yandan İpek'e laf yetiştirme derdindeydi.
-Yalnız psikolog hanım, o telefonun sesini kısarsak... çalışıyoruz burda. Bu da beyin.
İpek telefonun sesini kısarken bi yandan Şahin'e baktı.
-Çok, çok afedersiniz ben dalmışım, kıstım.
O sırada kapı tıklatıldı aynı anda seslendi İpek ve Şahin.
-Giiiirrr!
Şahin ters ters İpek'e baktı.
-Burası benim odam.
Kısık bir sesle cevap verdi İpek.
-Benim de.
Nermin girmişti çoktan içeri, ekipteki herkes gibi o da gülüyordu bu ikilinin bu hallerine. Şahin başkomiserin bakışları üzerine ciddileşti ve konuştu.
-Başkomiserim, cinayet var.
-Biliyorum Nermin, hadi gidelim.
Şahin ayaklanınca Nermin İpek'e baktı.
-Siz gelmiyor musunuz?
İpek cevap dahi veremeden Şahin, onun yerine cevap verdi.
-Gelmez olur mu? Üstün delil tarama yeteneğini konuşturacak.
Nermin güldü, İpek, Şahin'e baktı.
-Çok şakacısınız gerçekten, ama bu sorunun cevabının muhatabı siz değil, benim.
Şahin'e lafını verdikten sonra Nermin'e bakıp onun sorusuna cevap verdi.
-Ve evet, geliyorum Nerminciğim.
Çantasını alıp önden çıktı İpek ardından Nermin'de gitti. Şahin'de
acaba tutanağı değiştirmese miydim?
düşüncesinden kurtulduktan sonra peşlerinden gitti ve arabaya bindiler. Olay Yeri İnceleme çoktan olay yerine varmış, herkesi dışarı çıkarmıştı. Olay Yeri fotoğrafları çekiliyordu. İpek, Şahin ve Nermin üçlüsü olay yerine geldiğinde Nermin çoktan olay yerinden detaylı bilgileri almıştı bile. Şahin hemen sordu.
-Nasıl olmuş?
-Bu sefer biraz değişik. Bi doğum günü partisi. İş adamı Akif Atakul'un kızının doğum günü için eve arkadaşları geliyor, evde Akif bey ve eşi yok, onlar doğum günü partisi saatinden 1 saat önce şehir dışına çıkmak için havaalanına gitmişler.
Evin hizmetçisi falan da yok yani var ama gençler bir arada olmak isteyince hizmetçi de günlük izin kullanmış. Maktul de evin sahibi Akif beyin şirketteki sağ kolu.
Zaten evin kapısını gören bi güvenlik kamerası var. İncelendi. Her şey gayet normal. Herkes parti için geliyor. Yaklaşık 1,5 saat sonra Akif bey pasaportunu unuttuğu için eve geliyor, 10-15 dakika sonra da elinde pasaportuyla çıkıp gidiyor.
Cesedide partiye gelen kızlardan biri bulmuş ve hepsi birbirinden emin.
Ama sorun şu ki Maktul Erhan beyin eve girişi yok.
-Yani kapıdan girmemiş.
-Aynen komiserim.
-İyi de neden? İpek'in sorusuna hemen cevap verdi Nermin.
-Bilmiyoruz. Patronuyla hiçbir sorunları yokmuş hatta Akif bey tek ona güvenirmiş.
Hırsızlık diye düşünüyoruz.
-Ama hiçbir yer dağıtılmamış.
İpek'in sorusuna bu sefer Şahin cevap verdi.
-Belki de bi şeyler çalmaya vakit bulamadan öldürüldü. Tabi hırsızlık sadece bi ihtimal.
-Komiserim sorunda bu. Yani maktulun eve hangi saat diliminde girdiğini bilsek bi ipucu bulacağız ki hiç kimsede görmemiş adamı evde.
İpek hala olayın etkisinde olan çocuklara tek tek baktıktan sonra lafa girdi.
-Hepsi hala şokta...
-Hah! Tespitini de yaptı.
İpek Şahin'e göz devirirken Şahin bir şey olmamış gibi sorusuna devam etti.
-Cesedi bulan hangisi?
Nermin gözleriyle sandalyede oturan Aybike'yi işaret etti.
-Tamam, siz sorgu için herkesi emniyete alın.
-Herkesi mi?
-Evet Nermin, orda bulunan herkes şu an şüpheli, bi ifadelerini alalım. İlla ki birinden bi detay çıkar.
-Tamam başkomiserim.
İpek ve Şahin olay yerine incelemeye giderken Nermin'de kalabalığa yaklaştı.
-Sizi sorgu için emniyete götürmek zorundayız.
-İyi de biz bi şey yapmadık ki. Diye atladı Süsen.
-Şu an hepiniz şüpheli konumdasınız.
-Şüpheli mi?! Biz oraya doğum günü kutlamaya gittik. Cesedide zaten şu ezik buldu, biz niye gidiyoruz?!
-Bana bak gerizekalı!...
Aybike lafını bitiremeden Nermin müdahale etti.
-Hey! Tamam. İfadenizi alacağız. Daha sonra kimin şüpheli olup olmadığına başkomiserim karar verir. Şimdi arabaya geçin lütfen.
Kimse daha fazla itiraz etmeden arabalara bindi. Herkes emniyete geçti. İpek ve Şahin'de olay yerinde biraz kaldıktan sonra emniyete geçti.
-Şahin bey sorguya sizinle ben de girebilir miyim?
-Evet demekten başka şansım mı var?
Başka bir şey demeden sorgu odasına girdi Şahin, İpek de kendisine sabır diledikten sonra Şahin'in peşinden girip sandalyeyle oturdu. Karşılarında Aybike vardı. Cesedi o bulduğu için ilk onu almışlardı. Diğer herkes dışarda sırasının gelmesini bekliyordu. Herkes kendinden emindi, birbirinden de emindi. Her ne kadar birbirlerine düşman olanlar da var olsa herkes kimsenin böyle bi şey yapmayacağını biliyordu. Kimsenin Erhan ile bi derdi yoktu. Melisa ve Doruk'tan başka kimse Erhan'ı adam akıllı tanımıyordu zaten ki gece boyu herkes yan yanaydı. Ama yine de endişe içindelerdi çünkü ilk defa başlarına böyle bir şey geliyordu. Herkes farklı düşüncelere dalmışken gelelim sorgu odasına. İpek oturuyor, Şahin'de hemen yanı başında ayaktaydı. İkiside Aybike'ye baktı. Ve Şahin konuştu.
-Başlayalım bakalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık
Teen FictionSelamlar. Bu benim ilk hikayem. Bu hikayede Kardeşlerim dizisi ve Baş Belası dizisini bir arada yazmak istedim. Çünkü Baş Belası benim için bu yazın en iyi dizisi, eğer izlemiyorsanız bi şans verin derim. İyi okumalar, umarım seversiniz. ❤️