Hayatım sıradan sıkıcı ve olumsuz herkesin hayatı gibi sıradan hiçbir özelliği olmayan okul ve ev arasında bir hayattı benimkide çok çalışkandım aslında ama bir o kadarda mutsuz sebebini hiç bilemem ama içimde bir his vardır herkezden kaçmamı söyleyen herkesin arkadaş olmak isterken ben yalnızlığı seçerdim hiç sıra arkadaşı istemezdim öyle kendi halinde takılan bir kızdım ta ki o ana kadar bir gün eve geldiğimde evde kimse yoktu annem babam kimse bir de küçük kardeşim vardı onuda göremedim ortalıklarda ürktüm yalnızlıktan korkardım bir anda bir ışık verirdi sanki gitmemi söyleyen bir ışık ama ben gitmedim ışığı takip ettim belki annemle babam oradadır diye ama onları bulamadım aslında belki dışarıya çıkmışlar dedim hemen aradım annemi annem telefonunu açtı ve bana artık yalnızsın dedi ne olduğunu anlayamadım bi anda korktum titremeye başladım ne demek istemişti annem niye böyle bişey desin ki acaba sorumluluk sahibi olup yalnız kalmayı öğrendim istemişti ne alakası var ki bunu başka şekilde yapabilir böyle sebepsiz nedensizce bu ne demektir ondan sonra ne arayan oldu neden aradığımda telefonları açan ağlamak zorlamak hiçbirşey işe yaramıyordu artık pes ettim okula gelip giderken hayatımda ders çalışırken her yerde yanlızdım artık alışmaya başlamıştım aslında en azından artık hayatım sıradan değildi ne kadar salak biriyim annem ve babam evden gitmiş ben hayatımın sıradanlığını düşünüyorum günler böyle geçerken biriyle karşılaştım doğruyu söylemek gerekirse çok yakışıklıydı şöyle diyim aşık mı oldum acaba emin değildim ya da kabullenmek istemiyorum ikisi de olabilir aslında çocuk benim yüzüme bile bakmıyordu kendi kendine hayal dünyasında yaşıyordum resmen :-) çocukla bir gün göz göze geldik içimden bir ses oradan gitmemi söylerken diğer ses ise durmamı söylüyordu ama ben duramadım hemen oradan uzaklaştım nedenini bilmiyorum ama kaçtım kaçmam gerekiyordu sanki rüyalarımda aklımda hep o vardı normalde ne kadar cesaretli ve düşüncesiz konuşmama rağmen bunu o çocuk üzerinde yapamıyordum onu gördüğüm an kalbimin ritmi çok fazla artıyordu kalbinin sesini duyacağından korkuyordum sonra bir gün yine karşıma çıktı yine kaçacaktım ki kolundan tuttu o an birşey yapamadım beni kendine doğru çekti ve "adın ne prenses "dedi ben cevap veremedim kalbim o kadar hızlı atıyordu ki ben ölücem sandım ne yapacağımı şaşırdım kalbimin sesini duyarsa rezil olurum dedim kendimi durduramıyordum ellerim titremeye başladı bunu anladı galiba ama fark etmemiş gibi yeniden aynı soruyu sordu" adın ne prenses" bu sefer cevap verebildim "g-g-gizem gidem "dedim kahretsin kekeledim resmen rezil oldum şimdi kesin anladı çok heyecanlandığımı "gizem "dedi ben kendimi toparladım "efendim" dedim "benimle gel" dedi neye uğradığımı şaşırdım. "Neden "dedim "soru sorma ve gel" dedi fazla soru sormayın sevmediğim için yani insanlara aslında içimden kendime çok soru sorarım ama insanlara fazla soru sormayı sevmem o yüzden kabul edip onunla gittim mini bir kazan dairesinin soktu konuşmama bile fırsat vermeden koluman çekmeye başladı beni kazan dairesinin içine soktuktan sonra başka bir yere daha girdik içerisi cennet gibi bembeyaz bana döndü" sen benim en masum meleğimsin" dedi birden" hayır olmaz "dedim ne demiştin ben ya nasıl derim böyle bir şeyi anlamadım içimden dışıma doğru birden o ses çıktı ağzımdan birden sonra koşarak oradan uzaklaştım ben giderken arkamdan" olur daha herşey yeni başlıyor "dedi .
Sevgili okulların bu ikinci çalışmam ilk çalışmamda fazla başarılı olamadım düşünüyorum ama bu çalışma çok başarılı olacak sizlere söz veriyorum iyi okumalar diğer bölümde görüşmek üzere vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen:-) :-)