|Mew|
Sabahın ışıkları odanın içini karanlık yapan güneşlikten dolayı içeri sızamıyor olsa da kulağımın dibinde kraliyet bandosu çalıyormuş gibi bir etki yapan telefon alarmı vasıtasıyla gözlerimi açıp alarmı hızlıca kapattıktan sonra yatağımdan fırladığımda karşımda hâlâ uyumakta olan Gulf'ı görünce istemsiz olarak gülümseyip elimi yüzümü yıkamaya geçtim.
Kahvaltı dahil her şeyimi halledip çalıştığım yerin yolunu tutmak için yurttan çıkacağım sırada telefonuma gelen bildirimin sesiyle ona odaklandığımda banka hesabıma maaşımın yattığını görünce yüzümde oluşan sevinçle birlikte mobil bankacılık uygulamasına girdiğimde birikmiş paramı görmek beni mutlu etmişti. En yakın arkadaşımın hayata sağlıklı biçimde atılabildiğini görebilmeme birkaç ay kalmıştı ve şu an kendimle duyduğum gibi onun da o ameliyat masasından kalktığındaki gülümsemesiyle gurur duymak için can atıyordum.
|Gulf|
Sabahın günlük rutinlerini gerçekleştirip odama döndüğümde bir sonraki Cumartesi bu odada olmayıp 3 ay buraya uğramayacak olmam aklıma gelince içimi enteresan bir his kaplamıştı. Memleketimi, evimi, ailemi ne kadar özlüyor olsam da burada kimi zaman iyi zaman kötü biriktirdiğim anılar ve hissiyatlar daha ilk yıldan beni buraya bağlamıştı sanki. Sanırım hem okulumu, hem yurdumu hem de arkadaşlarımı sevmiş olmam büyük bir şanstı. Tüm bu düşüncelerimin arasında memleketime dönmeden önceki son hafta bu ilde birkaç yere uğramak istediğimi fark ettim. Bahçesindeki havuzda kuğular yüzen kafeye gitmek istiyordum ve bunu Mew akşam işten geldiğinde ona soracaktım çünkü onunla bu dönemde geçireceğimiz son zamandı belki de bu. Ona karşı nasıl olmam gerektiğini hâlâ çözememiş olsam da içimde bir şeyler ona güvenmem konusunda diretiyordu bunu her düşündüğümde.
Odamın tıklatılan kapısının sesiyle irkildiğimde zihnimde dolanan cümlelerden sıyrılarak hızlı adımlarla kapıya yürüyüp kapıyı açtığımda karşımda kat görevlisini göreceğimi hiç tahmin etmemiştim çünkü bugün Cumartesi idi.P'Book: ''Tünaydın Gulf. Dün gündüz çıkmak zorunda kalmıştım ve birkaç oda kalmıştı. Temizlemem gerek. Yerde eşyaların varsa yükseğe alıp izin verir misin bana? Hemen 10 dakikada halledeyim. Müsait miydin?''
Gulf: ''Tabii P'. Buyur lütfen, yerlerde bir şey yok zaten. Masaların üstleri de toplu.''
P'Book içeri geçip oda ile ilgilenmeye başladığında ben de kapının önünde duvara yaslanıp cebimden telefonu çıkardığımda gitmek istediğim kafenin yol tarifine bakarken ekrana düşen mesaj bildirimine göz attığımda bilmediğim bir numaradan gelen uygulama paylaşma bağlantısını görünce anlamaya çalışır gibi kaşlarımı çattım. Mesaja girip paylaşılmış olan bağlantıya tıkladığımda indirme sayfası açılınca mesajın babamın yeni girdiği firmadan geldiğini anlamam uzun sürmemişti. Uygulamayı indirip incelemeye başladığımda firmaya ait dergilerde, gazetelerde, internet yayınlarında bulunan yazıların biraraya getirilmiş olduğunu ve anonim kişilerin bunlara yorum yaparak genel fikirlerin istatistiklerinin oluşturulduğunu fark etmiştim. Birkaç dakika gezindikten sonra uygulamadan çıkıp mesajı atan kişiye bir teşekkür mesajı yolladıktan sonra birkaç sınıf arkadaşımdan gelen mesajlara da yanıt verdikten sonra cebime telefonumu attığımda P'Book da işini bitirmiş olup odadan çıkıyordu. Odama tekrar girip elimdeki telefonu yatağa fırlattıktan sonra duşa girip çıkınca elime gelen birkaç ince giysiyi de giydikten sonra omuz çantama attığım birkaç şeyin ardından telefonumu yatağın üzerinden kapıp odamdan çıkmıştım. Yalnız da olsam biraz açık havada dolaşmak, birkaç eski yapıyı gezmek iyi gelecek gibiydi.
Cuma, Bahar Yarıyılının ve 1.Akademik Yılın Son Günü
|Gulf|
Sıralarımızda oturup öğretmenimizin adlarımızı tek tek söyleyip karnelerimizi teslim etmesi aşaması sonunda tamamlandığında bahçede ülkemizin ulusal marşını da okuduktan sonra herkes dağılmaya başladığında Mew ile birbirimizi bulup çıkışa yürümeye başladığımızda telefonumdan toplu taşıma uygulamasına bakıyorduk. Önce metroya binip sonra travmay hattında yol alıp en son da 15 dakika kadar yürümemiz gerekiyordu. Haziran ayında ve şu öğle sıcağında çekilmesi zor olacak olsa da gerçekten o ortamda vakit geçirmek istiyordum ve Mew'un hiç tereddüt etmeden benimle gelmek istemesi heyecanıma bir de sevinç katmıştı. Elimizdeki dosya içince bulunan karneleri çantalarımıza atıp belki yüzden fazla kişinin akın ettiği istasyona girdiğimiz sırada kartlarımızı okutup yukarı çıkınca ilk gelen araca doluşan insanları görünce onu es geçip bir sonrakini beklemeye karar vermiştik. İkinci araç geldiğinde içeri geçince anında hissedebildiğimiz klima soğukluğunun ferahlığı eşliğinde arka tarafta yan yana boş olan iki koltuk bulup geçip oturduğumuzda Mew telefonuna kulaklık takıp sol tekini kendi kulağına sağ tekini de benim kulağıma taktığında şaşırıp ona bakmıştım. Yaslanıp yola bakarak oturduğumuz sırada bana minik bir gülümseme bırakarak telefonuna döndüğünde sırayla aynı sanatçıya ait olduğu belli olan şarkılar çalmaya başlamıştı. Çalan 6-7 şarkının ardından uygulamayı kapatıp kulaklığı çıkararak bana döndüğünde tam o sırada sesi duyulan anons inmemiz gereken durağa geldiğimizi belli etmişti ve biz de kalkıp kapıya yöneldikten 20 saniye kadar sonra inerek istasyondan çıkınca üst geçiti kullanarak tramvay hattına geçmiştik. Gideceğimiz yöne doğru gelecek olan tramvayın bölümüne geçip beklemeye başladığımız sırada Mew bana dönmüştü bir anda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F.F.F
FanfictionHomofobinin salgın hastalık gibi yayılmaya başladığı ve işlerin daha iyiye gitmeyeceği aşikâr olan bir toplumda benliklerini ne kadar gizleyebileceklerini çözemeyen iki kişi. İkisinin genç yaşlarda bir araya gelebilmesi kesinlikle tesadüf değil, bu...