Arna

17.Bölüm

Kapıyı kırdım gitti "Ahmet! Mert! Abdullah! Yağız! Siz sağ tarafa, yiğit! Önder! Utku! Osman! Siz sol tarafa!
Surprise Hang tao!"

Elimdeki silahı direkt hang tao'ya yöneltmemle birlikte bütün silahlarda bana yöneldi ama korumalarım onları teek teek indiriyordu

"Usta selamın aleyküm" Aras neyin kafasında amk

"Çay içmek ister miyiz? Yoksa direkt konuya girelim mi?"

"Ne oluyor! Nazli hanim siz hangi hakla buraya bu şekilde girebiliyorsunuz!"
Mal mı acaba bu adam? Toprağı kazdığı gün bizi görmemiş miydi bu sikik suratlı.

Elimdeki belgelerin kopyalarını suratına fırlattım "şimdi ya antlaşmayı imzalarsın yada bu belgeleri gerekli kişilere verir bütün zorla imzalattığın antlaşmalarını sahiplerine teker teker veririm duydun mu lan beni!"

(Ha bu arada sikik suratlı bey Türkçe biliyormuş bizim gibiler geldiğinde bilerek tercüman kullanır gibi yapıyormuş)

"Tamam tamam sen nasıl istersen!"

"Ha şöyle! Nasılmış kadın olmak ağlamış zırlamışa benziyor muyum bakalım?"

"Cevap versene lan!" Diyerek bağırdı Aras

"E-evet hakliymişsiniz nazli hanim"

"Özür dile lan!"

"Özür dilerim Aras bey"

"Benden değil Nazlıdan"

"Ben çok özür dilerim nazli hanim"

"Tamam hadi imzala şu antlaşmayı!"
Adam usul usul imzaladı antlaşmayı silahımı indirdim elini sıkmak için uzattım sikik suratlı bey el sıkışacağımızı zannederken bi anda kolunu ters çevirdim "kadınları sakın bir daha hafife alma!"
Dedim ve korumalarımı da aldım çıktım

"Nasıl işti ama beee! Sevgilime bak beee!"

"Asıl kankama bak beee!"

Kahkahalarla Burak ve Arasa cevap verdim "sizde iyi iş çıkardınız ayrıca beni almadınız ama Şafak vakti operasyonu gibiydi soygununuz biz böyle iyi ekip olduk ha"

"Aynen bunu Türkiye de de yapalım"

"Kesinlikle kardeşim"

"Ay yeter ülkemize ne zaman dönüyoruz"

"Şimdi valizleri alır çıkar gideriz"

"Oh be!"
Aras yanıma yanaştı (yine ne yumurtlayacak aceb)

"Gitmeden önce son kez şu özel Çin'in masaj yağlarının da yardımıyla bi sevişsek mi?"

"Bence onlardan depolayayım şimdi yapamayız vakit yok amaaa uçağın kaldırma kuvveti maluum" diyerek güldüm dünkü konuşmamızdan sonra ilişkimizde güzel adımlarla ilerliyorduk

"Sevgilim, benim bazı eşyalarım odamda ben onları alıp geliyorum zaten çoğunluğu senin odada 2 dakikaya gelirim"

"Tamam güzelim"

Her seferinde bana güzelim demesi ayyy birde kalın sesi, damarlı elleri aklımdan çıkmıyor neyse Nazlı sakin azdım ben yine
Eşyalarımı çantanın içine koydum gittim Burak'ın kapısına
"Kanka biz kaç saate çıkarız?"

"Valla herhalde 1 saate çıkarız"

"Haa tamam"

"Bir şey mi oldu?"

"Aras..ishal olmuşda"
(Nazlı zevklerin için...)

"İstersen  5 saat sonrası bir uçak var?"