~《UNUTULAN DOĞUM GÜNÜ-TELAFİ》~

483 45 1
                                    

ATEŞ

Her yerim ağrıyordu acaip şekilde kıvranmaya başladım sonra göğsümdeki baskıyla aniden durdum maymunun kafası hareket etmemle omzumdan göğsüme düşmüştü kendi kendime sırıtmaya başladım oda söylenerek uyandı.

"Günaydın".

"Sanada".

Kafasını çevirip bulunduğumuz yeri görene kadar sakindi fakat teleferikte olduğumuzu farkedince savaş çıkarmışız gibi debelenmeye başladı doğal olarak bende bu aptal hareketlerine gülüyordum.

"Ne gülüyorsun ateş komedi filmimi izliyoruz ohhh yayılmışsın bide kalksana!"

Kafasını kaldırdı ve ani bir hareketle yanıma oturup kolumu sıktı.

"Ne oldu?"

"Dışardalarrr" dedi kısık bir sesle.

Döndüm ve baktım insanlar kapıda dizilmiş bizi izliyor ve fısıldaşıyordu toparlanıp çıkmak için elini tuttum o ise arkama saklanıp yokmuş gibi davranmaya çalışıyordu oldukça komik bir vaziyette.

"Şapşal gibi davranıyorsun!"

Yüzündeki ifade sensin şapşal cinsindendi ama tek kelime etmedi insanlardan özür dileyerek çıktık fakat belim tutulmuştu ciddi anlamda.

"Sana bir şey olmadımı?"

"Ne gibi?"

"Benim alt taraf felç".

Arkamdan çıkıp yanımda yürümeye başladığında bir özgüven gelmişti maymuncuğa...

"Ben alışığım tabi siz prens hazretleri daha önceden sedirde bile yatmamışsındır".

Laf sokmuştu ama bakışlarım onu okadar etkilemiştiki korkuyla önüne döndü.

"Sedir ne?"

"Şaka yapıyorsun!!!"

"Hayır gercekten bilmiyorum".

Kahkaha atmaya başladı ama ben hala bir açıklama bekliyordum.

"Daha önceden yatmadığın belli bir gün deniyebiliriz aslıda köy evinde vardı".

"Aa evet hatırladım şu rahatsız batan koltuk gibi".

Baş parmağını gözümün hizasına getirip salladı ama içten içe gülüyordu belli kahve makinesine yaklaşıp iki kahve aldı ve birini bana uzattı ceketimi diğer koluma alıp sıcak kahveyi yudumladım.

"Bugün boşboş gezmeye ne dersin izandut?"

Bana beklentiyle bakan mavi gözlerine baktım.

"Nereye gitmek istersin?"

"Önce kahvaltı etmeliyiz".

Dışarı cıkıp parkta dolanarak arabama kadar yürüdük.kahvaltı için benimufak bir yere götürdü zelişin mutfağı tabelası bile evde gibi hissettirmişti bu şehire geleli çokn olmamasına rağmen heryeri benden daha iyi biliyordu ayrı olduğumuz vakti belliki araştırma yaparak geçirmişti.

"Selam zeliş".

Ellerini ustündeki şeye silip bize doğru gelen kıza baktım oda bana bakıyordu.

"Su seni gördüğume çok sevindim fakat kim bu negatif enerji saçan agresif çocuk?"

Kaşlarımı çattım ve bakışlarımı renkli masalarda gezdirmeye başladım.

"Arkadaşım biz baya acıktık kahvaltı etmek istiyoruz".

Kız benimle uğraşmayı bırakıp tezgahın arkasına gecti bizde oturduk.

AHLAKSIZ HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin