Foreign | Jikook

i trust you my darling

Bütün hepsi toplanmış kahvaltı yapıyorlardı. Dörtlü sessizdi. Tabii sessizlik Tae sayesinde bozulmuştu..
Tae;
Biz Yoongi ile sevgiliyiz.
Yoongi;
Değiliz..!
Tae;
Ama bir gün olucaz!
Jungkook;
İste tam  burda Yoongi " Gece olabiriz" diyor.
Jimin;
Sonrasında ise Tae seviniyor ama Yoongi " Yani rüyanda! " diyor .
Tae;
Aigoo! Siz kendi işinize bakamaz mısınız?
Jimin;
Bizim işimiz sizsiniz!
Jungkook;
Benim işim  Jimin. Valla sapasağlam bakıyorumda.
Yoongi;
Nasıl bakıyorsun? Cidden çok merak ediyorum..

Jungkook gözlerini iyice açmış ve Jimin'e bakmaya başlamıştı.
Jungkook;
İste böyle!
Jimin;
Eğer daha fazla öyle bakmaya devam edersen seni çatallicam!
Jungkook;
Tamam.
Yoongi;
Tamam.
Tae;
Tamam.
Jimin;
Tamam.
Lalith;
Tamam .
Jungkook;
O konuştu mu az önce?
Jimin;
Yazar saçmalıyor işte. Her neyse sen yemene bak.

Jungkook hem yemem yiyor hemde dünün heyecanını yaşıyordu..
Jungkook;
Dün hic dusunmeden üstüme-* bi anda tüm gozler ona cevrilince anlamisti disindan konustugunu* Yani şey- Hani varya. Neydi lan. Yoongi neydi?
Yoongi;
Cesaretlikte Jimin-
Jungkook;
O değil. Kıyafet ! Moda yarısı. En  güzeli bendim!

Jimin bir şeyler olduğunu fark etmişti. Tereddütle yemeğini yiyordu şimdi. Yanakları hafiften kızarmıştı. Yandığının farkındaydı ve hemen ayağa kalkıp lavaboya doğru gitti.
" Ben geliyorum.."

Jungkook, bir şeyler anladığını fark etti. Ama Jimin unutmuş gibi görünüyordu? Belkide midesi falan bulanmıştır?, diye düşündü Jungkook. En kısa sürede Jimin'i yoklayacagini aklına not etti. Fakat içi hala rahat değildi.. Bu yüzden kalkıp Jimin'in peşinden gitti.

Jimin lavabonun başına geçmiş aynada kendini toparlamaya çalışıyordu.
Ya hatirliyorsa? Ya unutmamışsa? Ya sabah bu yüzden yanımdan gitmişse? Ya benden nefret etmeye başlamışs-

Kapi tiklatilmisti.  Jimin ise sesli konuştuğu için kendisine lanet okumuştu.
Jungkook;
Jimin..  girebilir miyim?

Jimin ne diyeceğini bilmiyordu.. Yinede onu daha fazla bekletmemek için içeri aldı.
Jimin;
N-ne oldu?
Jungkook;
Bu sabah yanından kalkmamin nedeni, dus almak için evime gitmem gerekti. Eğer burda alsaydım giyecek kıyafetlerim olmazdı. Seninkilerde bana olmazdı zaten.. ve Jimin senden asla nefret etmem. Sana söz vermiştim hatırlıyor musun? Senin hem annem hem baban olacağım. Gerekirse üstünü örteceğim gerekirse sana hikayeler okuyacağım.. 

Jimin'in gözleri dolmuştu. İlk defa bu kadar sevildiğini hissediyordu.. Kalbi pat pat atıyordu..

Jungkook kollarını Jimin'in küçük bedenine doladı..
Seni asla üzecek bir şey yapmam ve asla yalnız bırakmam.. Söz verdim sana.. kendime.

Jimin'in kalbi o kadar çok hızlı atıyordu ki..  Jungkook duyacak diye çok korkuyordu. Ama Jungkook'un kalp atışlarını hissetti Jimin. Onunkilerde hızlı atıyordu..
İkisi aynı anda konuştu;

Kalbin-
Jungkook;
Lütfen devam et
Jimin;
Kalbin çok hızlı..
Jungkook;
Asık olduğu  birisinin yanında kalbin çok hızlı atarmış..
Jimin;
J-jungkook?
Jungkook;
Evet Jimin.. senden hoşlanıyorum. Hemde o kadar çok ki.. Her geçen gün artıyor. İlk başlarda normal bir duygu sanmistim... ama o büyüyor..