1200 Mayıs'ı.
Hermus / Jusaki"Wɔreba, owura! Wɔreba ama wo, me hemmaa!" Geliyorlar efendim. Sizin için geliyorlar kraliçem.
Kanlar dökülmeye ant içmiş gibi, damarlarda durmadan akmaya başladı.
Ölü bedenler yapılan ihaneti fark ederek toprakları yerle bir ederek yeryüzüne çıktı.
Kraliçe, kolları arasında duran kız kardeşine kimseye göstermediği bir yanıyla baktı; Yenilmişliğiyle.
"Me hemmaa!" Kraliçem.
Kraliçe durdu.
Yüzyıllık ömründe, ilk defa duraksadı. Hizmetinde olan hiç kimse onu böyle görmemişti.
Halkı, onu bu halde görmemişti.İhanetin soğuk pençelerini sırtında hissediyordu.
Bu ihanet yalnızca öldürmüyor, yeni yaşamın yoluna geçmişi katarak yeni bir kıyamete evriliyordu.Kız kardeşinin kanla kaplı yüzüne bakınca, kalbinde saplı duran hançer daha da derine batıyormuş gibi hissetti. Yerle bir oldu zaman. Kız kardeşinin kapalı gözlerinde binlerce hayat kana boğuldu.
"Meka ntam." Yemin olsun. Diye fısıldadı karaliçe kudretli sesiyle. Yer yerinden oynadı. Yalnızca bir fısıltısıyla, dünya bir saniye duraksadı. Ama fazla zamanı kalmamıştı. Son dakikaları ve son güçleriydi.
Siyaha bulanan elini kız kardeşinin saçlarında gezdirdi. "Mɛtɔ wo so ka, onuawa." İntikamını alacağım.
Son hizmetkârı da acılar içinde yanına serilirken, göğsünde ki hançeri sertçe derine itilirken hissetti. Acı yalnızca kız kardeşine bakınca kendini hissettiriyordu.
Son gelmişti.
En acımasız haliyle.Duvarlar sarsılarak dökülmeye başladı. Gözleri kolları arasında duran kraliçeye kaydı. Yüzünde duran acı ifade, kalbine hançer saplı diğer kraliçeyi nefessiz bıraktı.
"Me nuabea."
Kız kardeşim.Sonra kızgın ateşlerden daha yakıcı olan gözyaşı yanağına süzüldü. Başını kaldırdı.
Ölmek üzereydi.
Son kez gözlerini kapıya çevirdi. Duvara kalbinde ki kılıçlarla saplanan iki gence baktı. Birinin gözleri açıktı. Kraliçeyle göz gözeydi. Kraliçe kalbinde ki hançeri unutup onların acısına çığlık attı. Dudakları birbirinden ayrılırcasına bir şiddet ile bağırdı.
"M'ademude!" Hazinelerim.
Kraliçenin bağırışı, dışarıdaki ihanetçilerin kahkahalarını arttırdı. Hazinelerine baktı. Bedenlerinden süzülen kana, ellerinde sıkı sıkı tuttukları kılıçlara, ölüm döşeğinde bile asla vazgeçmedikleri savaşçı ruhlarına. En derinlerini gördü. Acılarını hissetti, yakarışlarını duydu.
Kız kardeşinin saçlarında duran elini oynattı. Siyaha doğru dönmeye başlayan gözleriyle hançer bu sefer son hızla göğsünü delmeye başladı.
Onlara baktı.
"Me mmabarima!" Oğullarım.
Dışarıda kahkahalar arttı, içeride öfke.
Dışarıda zafer, içeride intikam.Kraliçe iki gençten gözlerini çekmeden, kız kardeşinin saçlarına alnını bastırdı.
İntikam bir yemin olarak önce zihninde sonra sesinde can buldu. Şimdiye yapılan yemin, yüzyıllar sonrasına bir delil oldu.
Kraliçe fısıldadı.
Bu yeryüzünün en büyük felâketi oldu."Meka mo ntam, O hell ahwɛfo!
Yɛbɛtɔ yɛn were wɔ ɔkwan a ɛyɛ yaw paa so.
Da bi yɛbɛsɔre na saa da no de nna bere bɛbrɛ mo.
Owu mpo rennye mo ntom! Monnsusuw sɛ moanya.
ɔsɛee me!
Mma nnsusuw sɛ woasɛe yɛn!
Saa nipadua yi bɛsɔre, saa adwene yi bɛkae wo atoro no wɔ ɔkwan a emu da hɔ sen biara so!
Moserew seesei, m'asomfo a wɔyɛ mmerɛw a wofi hell asefo mu.
Bere a woakum me, hell bɔfo no akyi no, yɛ wo ho sɛ wote ase.
Da bi mɛmene wo wɔ ogya a wɔwoo wo fi mu no mu.
Yɛremma wo nkɔ kosi sɛ yɛbɛtɔ yɛn were!"Size yemin olsun, ey cehennem bekçileri! İntikamımızı en acı şekilde alacağız.
Bir gün uyanacağız ve o gün sizin için uyku vaktini getireceğiz.
Ölüm bile sizi kabul etmeyecek!
Beni yok ettiğinizi sanmayın!
Bizi yok ettiğinizi sanmayın!
Bu bedenler uyanacak, bu zihinler en net haliyle ihanetinizi hatırlayacak!
Siz şimdi kahkahalar atın cehennemin soyundan gelen aciz kullarım.
Cehennemi yaratan beni öldürdükten sonra, yaşayacağınızı farz edin.
Bir gün sizi doğduğunuz ateşte boğacağım.
İntikamımızı almadan yakanızı bırakmayacağız!1200 Mayıs'ı.
Kraliçeler öldü.
Zaman ateşe gömüldü.Ateş kraliçeydi.
Kraliçe Lilith'ti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Du Sang Le Désir | Taekook
Vampire1200 Mayıs'ı. Kraliçeler öldü. Zaman ateşe gömüldü. Ateş kraliçeydi. Kraliçe Lilith'ti. • "İki aşığız biz, Kral Jeon. İki eli kanlı, geçmişi siyah aşıklarız."