Bir haftadır Akay ve Mustafanın arasında ne olup bittiğini bilmiyordum. En son Akay bize gelip Mustafayı sorduğunda ne olduğunu anlamasam da ertesi gün Mustafa dayak yemiş bir haldeydi ve bende bunun bağlantılı olduğunu düşünüyodrum. Daha fazla kendimi tutamayıp hemen Musatafayı aradım.
''Mustafa''
''Efendim''
''Konuşmamız gerek''
''Ney hakkında?''
''Bugün bara erken gelicem ve gelince bahsederim''
''Ama...''
''Aması falan yok. Kaç haftadır beni geçiştiriyorsun. Ben de merak ediyorum.''
''Merak etmene gerek yok''
''Hayır , var . Ben hemen geliyorum''
Onun cevap vermesne izin vermeden telefonu yüzüne kapattım ve hazırlanıp evden çıktım. Ve herzamanki adetim olan otobüsü kaçırdım. Tamam Irem sorun yok , no problem no thanks I love.....tm sustm..Yolda yürürken arkamda bir gòlge gördüm gibi hissettim. Arkama bakınca kimse yoktu. Ben de tedirginliğimi yatıştırmaya çalıştım. Birkaç adım sonra ayak sesleri duydum ve hemen arkamı dönüp ''kim var orda'' diye seslensem de sadece çıkan kediydi. Busefer koşmayı denedim. Ve aniden durduğumda birisi bana arkadan çarptı ve yere yapıştım.
''Ahh ayağım''
Arkamı döndüğümde şaşkınlıktan bir karış ağzım iki karış oldu.
''Naaazzz....''
''Ireemmm canım dostum şansa bak''
''Sen beni mi takip ediyorsun''
''Alllakası yok''
''Aaaa hayret , daha demin baktığımda kimse yoktu , ne ara geldin''
''Be benn şu sokaktan geldim''
''Senin evin ilerde ya niye arka sokaktan geldin''
'''Ya gezdiim.''
''Naz bi işine git ya , bana bari yalan söyleme''
Yerden doğrulup üstümü sirkeleyecekken Naz hayvan gibi montumu süpürmeye başladı.
''Naz amaç?''
''Yardım etmek ^-^''
''Naz git''
''Sen nereye''
''Bara gidiyorum''
''Ama daha erken . Niye gidiyorsun? Birşeymi oldu? Gideceğin yerde ne var? Başın mı tehlikede? Merak etme ilk yardım dost Naz burda!!!!''
" benim ilk yardıma ihtiyacım yok. Sağolsun sonsuz yardımlar var bende"
"Irem ya espiri yapıyorum."
"Iyi sen devam et ben gidiyorum"
Arkama bakmadan hızlıca yürümeye başladım ama Naz hala beni takip ediyordu. Ben de artık onunla laf dalaşı yapmayı kesip yoluma devam ettim. Bara geldiğimde hemen Mustafanın odasına çıktım. Ama pek de iyi bir zamanlama değildi. Bayağı bağırtı sesleri geliyordu. Biraz delikten baktığımda ve Akay ile tartıştıklarını gördüm . Kapıya biraz daha yaklaşınca sesler belirgınleşti.
"Lan sen niya hala borcunu ödemedin"
"Ödeyeceğim. Hem baban niye seni yolladı"
"Noldu zorunamı gitti göt adam"
"Heey doğru konuş Akay"
"Nolur lan konuşmazsam? Baksana ezik gibi dolaşıyorsun."
"Ne yani senin gibi piçlik mi yapayım?"
"Sus lan" deyince Mustafanın yüzüne yumruğu yapıştırdı. Ben de dayanamayıp içeriye girdim ve Mustafayı yerden kaldırıp koltuğa oturtturdum. Yüzüne dokunmak isteyince kafasını geriye çekip " sana gelme demiştim" deyince kafamı eğdim. Aniden içime bir sinir dolup Akaya " sen nasıl bir hayvansın. Mustafayı bu hale getiren sendin ha. Zaten sende insanlık olsa insanlara nasıl davranman gerektiğini bilirdin hayvan herif" deyince Akay kahkaha atmaya başladı. Kahkahası bitince bir anda yüzü farklı bir şekilde sinirli bir hal aldı. Bana yaklaşıp saçımdan tutarak " kapa çeneni senide si" demeden Mustafa Akayı itti.
"Ona dokunma"
"Lan sen daha bizim malımıza sahip çıkamadın bu kızamı sahip çıkıyorsun?"
"Ben elimdeki kıymete sahip çıkıyorum. Sizin verdiğiniz boka değil."
Ben Naz ile onlara bakmakla yetiniyorduk. Akay da en sonunda pes edip odadan hızla çıktı. Ben hemen aşağıdan adamlara seslenip ilk yardım çantasını getirmelerini istedim.
Mustafanın kanayan alnını silerken bir anda içime merak doldu.
"Neler oluyor Mustafa?"
"Neler olmuyor ki. Bir pisliğin içine gordim bir daha da çıkamıyorum."
"Sizin mal dedikleri şey tahmin ettiğim şey mi?"
"Uyuşturucu"
"Ne? Niye sana verdiler"
"Satmam için"
"Ama"
"Biliyorum benden böyle birşey beklemezdin fakat bir an Akay zengin olursun falan filam deyince ben de kendimi kaptırdım"
"Akaydamı satıyor?"
"Babası sayesinde. Zaten babam da bunu öğrenince tamamen Akayın babasıyla olan ilişkiyi kesti. "
"Peki senin baban bunu biliyormu"
"Kahretsin ki hayır. Bu işe nasıl bulaştım bilmiyorum ama bir türlü çıkamıyorum. Ürünler elimde kaldı ve parasını hala vermedim. Burda satsam saygın biryeri pisletemem ve hen babamın kulağına gider. Napıcam bilmiyorum"
Nazdan yara bandını uzatmasını istedim ve konuşmama devam ettim.
"Bence babana söyle"
"Ne?"
"Evet. Babanın sana güvendiğini düşünüyorsan söylemelisin. Biraz kızsa bile seni anlayacağını ve yardım edeceğini düşünüyorum. "
"Belki de haklısın. Ama nasıl söylerim ki. Belkide işimi elimden alır."
"Bence bukadar kolay değil. Baksana lise son öğrencisiyken sana barın tamamen kontrolünü verdi. Bunuda sana güvendiği için yaptı. Şimdi de zaten hiçbirşey değişmedi. Çünkü barın saygınlığını korunması için yine endişelenip sorunu ortadan kaldırmayı istiyorsun. Amaç aynı sadece sorunlar farklı"
"Vay be"
"Noldu"
"Beni yine etkiledin. Eskisi gibi olmadığımızı düşünmeye başlamıştım ama yine bana yardım ediyorsun. Belkide sen benim için varsın"
"Of saçmalamayı kes. Ben kendi düşüncelerimi söylüyorum. Hem az sonra şarkımı çalıcam. Dinlemek için sabırsızlanmaya devam et sen "
"Bak sen ya kendini beğenmiş"
Ben ve Mustafa gülerken Naz da bir anda kahkaha attı
"Naz , napıyorsun"
"Gülüyorum"
"Hayır burda işin ne ? Sana konuşçak malzeme az önceydi şimdi bitti. Daha niye burdasın?"
"Off tamam ya" deyip Mustafanın odasından çıktı. Ben de ayaklanıp müzik söylemek için hazırlandım.
Sahneye vardığımda derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.
"Merhaba arkadaşlar. Size her nekadar bu güne kadar acı dolu düşünceler yaysam da bugün birşeyin farkına vardım. Evet biz acıyı tadıyoruz , üzülüyoruz , olumsuzluklarla karşılaşıyoruz. Ama her olumsuz olayın içinde çok küçük bir aydınlık vardır. Ònemli olansa o olumsuzluğu nasıl yaptığınıza değil , o aydınlığa varmaya çalışmanızdır. Îyi dinlemeler. Umarım şarkımı beğenirsiniz"YAZANA KADAR ELİM KOPTU AMA SİZÎN VOOTENIZ ELINIZI KOPARTMAZ ^-^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTARIMIN TELLERİ
ChickLitSadece birisinin sesini duyupta aşık oldunuz mu? Onu görememek , koklayamamak , hissedememek ama anlamak...... Sadece söylediği şarkıdan onu anlayabilir misiniz? Ya o sizin çok yakınınızdaysa?