İlk bölümle başlayalım.keyifli okumalar... :))
2. döneme gelmiştik bile, ne kadar da çabuk geçtizaman diyerek bir iç çektim.Artık lise ortamından nefret edecek kadar tanımıştım.Yapmacık bir çok insanın etrafımda olması durumu gerçekçi kılmıyordu.Mesaj bile atmayan arkadaş adı altındaki insanları sevmem onların umursamaz hallerini göz ardı etmemi sağlıyordu.
İnsanları samimi bulmadığım kadar kitaplara kendimi kenetleyerek uzaklaşıyordum bazılarından.Birçok insanın saçma düşüncesi olan kitap okumanın inekçe olduğu yorumuna her bu konu açıldığında tartışma mevzusu halde kendime hakim olamam:) Kendini tanımayan bir insan nasıl kendine uygun kitabı bulabilirdiki ?
Bizim lisede o kadar farklı insanlar var ki ; ' yavşaklığın 50 tonu ' adlı film çekilse birçoğunun başrol oyuncusu olacağından şüphem yok.Tabi iyi olanlarda var , iyi olarak tanıdıklarımda ...
***
07:30 ' da evden çıkıyorum.Bu arada beni babam bırakıyor okula.Evet kimisi için hiç istenmeyen bir durum olsa gerek fakat babamla ÖZEL ŞÖFÖR ' üm diyerek şakalaşıyoruz ki bunla ilgili birçok konu okulda konuşuldu.
Genellikle 07:10 ' da kalkarım.Yüzümü yıkarım,elbiselerimi giyip ardından saçıma şekil veririm.Yine sıradan bir gün ve yine sıradan bir pazartesiydi. Banyoya yöneldikten sonra saçımı sıkı bir at kuyruğu yapıp kahküllerimi yana savurarak perçem gibi durmalarını sağladım.
Evet klasik pazartesi.Genelde pek 'pazartesi sendromu' yaşayan bir insan değilimdir fakat bugün üstümde bir ağırlık olduğunu söyleyebilirim.Uykudan olsa gerek mayışmıştım biraz.
Haftayı biyolji dersiyle başlayacağımı düşünürken babamın kapıya doğru yöneldiğini fark ettim. Çantamı tek omzuma atarak odamdan çıktım.Kapını yanına vardığımda çantamı duvar kenarına bırakıp ayakkabılarımı giydim.Çantamı tekrar omzuma atıp annemin uzattığı telefonumu cebime bıraktım.
" İyi dersler Armi"
"Teşekkürler annem "
Asansöre girdiğimizde aynadan üstüme siyahın hakim olduğunu fark ettim.Kapşonlu bir üst ve altına siyah pantolon ile spor ayakkabılar, bir Armi klasiği ' de denilebilir.Birde gömlek üzerine kazak giymeyi severim.Pek sıradışı şeyler giymem ama tarzım sadece ruh halimle alakalıdır diyebilirim.***
Okula yaklaştığımızda camdan sıraya girildiğini gördüm.Arabadan indiğimde istiklal marşının okunduğu kulağımı çınlattı ve yerimde sabitledim kendimi. Bitmesini bekledikten sonra herzamanki gibi bahçeye girdim.Sınıfıma doğru yürürken yine haftasonu muhabbetlerinin döndüğünü fark ettim.Geçti bitti , abartarak anlatmanın mantığı ne açıkçası çözememişimdir hiçbir zaman. Özel hayatıma pek karışılmasını sevmem tek hassas noktamdır...
Sıranın en arkasında dururken , kuzenimin yaklaştığını fark ettim.
" Naber kuzen ? Dalmışsın sanki ... " dediiğinde bir an havayı soludum ve gevşedim. " Unuttun mu yoksa ? " diye şaşkın gibisinden fazla gizemli bir cümle kurmuştum ki kuzenimin anladığını düşünüp açıklama yapmadım.
" Yok hayır kuzen unutmadım.Doğru karar ... " dediğinde fazla içten " Evet aslında rahatladım.Şu yüzümdeki sürekli gülen kızın maskesinin biraz dinlenmesi gerekiyor " dedim. Birbirimize güldükten sonra tekrar ciddiyet bürüdü çehremi.
Kuzenimle hiç gülmeme sadece somurtan iki yüzlü sade iki insan olmak için söz vermiştik, süzesiz.
# Her önüne gelenin çok saf bir kızsın demesi arada salak muamelesi görüyor gibi hissettiriyordu açıkçası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOŞ SALINCAK
Teen Fiction"Ulan ejderham olsaydı böyle olmazdı!" Evet ben idolü bir ejderha olan Armağan Saraç bir adet gerizekalı işsiz olan hatta benim idolüme göz diken pisss Sonat Köran adlı insana aşık olan kız.. BENİM YAZARKEN COK EĞLENDİĞİM BU KİTAP İNŞALLAH SİZİNDE O...