🥊8

873 61 13
                                    


"Ah.. Haklısı-" Devam etmesine kapı engel olmuştu. Ben işimi yaparken o gidip kapıya baktı ve sonra beni çağırdı. Söylenerek yanına gittim ve kapıdaki ev sahibiyle karşılaşınca duraksadım. Sanki hakkını yemişim, onu ekmeğinden etmişim gibi sert bakışlarını bana dikmişti.

•••

Yanına gittiğimde bağırıp çağırmaya başladı. "Hala evimde ne arıyorsun sen?! Git demedim mi?!"

Gözlerimi kısarak ona baktım ve başımı iki yana salladım. Katıksız şerefsizin tekiydi. "Bugün taşınmaya başlayacaktım. Bir hafta zaman vermişsin ya. Yarın evde olmayacağım zaten, endişelenme!" dedim bende onun gibi bağırarak.

"Hemen evimi boşalt! Senin gibi bir fahişeyi daha fazla çekemem! Bir tane değil, ikisini bir arada götürüyor birde utanmadan.." dedi arkasını dönerken. Jin bir anlık sinirle yanına gitti ve kolundan çekerek yüzüne yumruk attı. Yanına giderek engellemeye çalıştım ama daha fazla yumruk attı. "Şerefsiz! Sen benim kardeşime nasıl fahişe dersin lan! Nasıl ikisini bir arada götürüyor dersin lan PİÇ!"

Döverken küfürler savuruyor, daha da hızlandı. Onu durdurmaya çalışıyorduk ama nafileydi. Adamın artık kandan yüzü seçilmiyordu. Arkamızdan gelen çığlık sesiyle o tarafa döndüm. "Jin! Ne yapıyorsun adamın üzerine?! Kalk hemen!" diyerek koşar adımla yanımıza gelen Jisoo ile Jin'in etrafından ayrıldık. Onu ancak Jisoo durdurabilirdi ve gelmişti.

Jin'i yavaşça çekti ve içeri soktu. Jungkook'ta kiracı adamın yanına giderek kapıyı kapattı. Bende derin bir nefes vererek sabır dilendim. Yorulmuştum ama dayanabilirdim. Jin'e baktığımda onunda ev sahibinin atmaya çalıştığı yumruk yüzünden dudağının patladığını gördüm. Jisoo elinde bir kulak çubuğuyla batikon sürüyordu. Birbirlerine ne kadar aşık olduklarını bildiğim için yanlarına gitmedim. Belki bir şeyleri şu an halledebilirlerdi.

Odama geçerek gardırobumu boşaltmaya başladım. Çıkardığım valizlere kıyafetlerimi doldurdum ve masamdaki eşyaları da kutulara doldurdum. Üzgündüm ama artık duygularımı o kadar da hissettiğim söylenemezdi. Mutluyken bile bundan emin değildim. O yüzden ağlayamıyordum. Hissizleşmiştim.

Çarşaf, yorgan ve yastıkları da poşetlere doldururken kapı çaldı. Dış kapı olduğu için umursamadım ve diğerlerinin açmasını bekledim. Jungkook gelmiş olmalıydı.

Bundan sonra ne olacağını bilmiyordum. Jin ve Jungkook'a benim için bir ev ayarlamalarını söyleyecektim. Onlar böyle konularda bilgililerdi ki, Bayan Kim'i nasıl atlatacağımı da bilmiyordum. Annemi kaybettiğimde bile bir çok kez onlara taşınmamı söylemişti. Şimdi ise ondan kurtulmak daha zor olacaktı.

Bu sefer benim kapım çaldığında içeri giren Jisoo'ya döndüm. "Meleğim? Toparlanmaya başladın mı..? Kahvaltı etseydik keşke.." dedi üzgün bir sesle.

"İştahım kalmadı Jisoo.. Bir an önce ev bulup taşınmak istiyorum." dedim işime devam ederken. Hiç bir şey demeden başını eğdi. Kapım bir kez daha çalındı ve bu sefer içeri Jungkook girdi. "Adamla konuştum, hiç kimseye bir şey anlatmayacak." diyerek yatağıma oturdu. "Neden bize evden atıldığını söylemiyorsun Jennie? Yardım edebilirdik."

Ona bakarak konuştum. "Benim de yeni haberim oldu. Jisoo biliyormuş, dün söyledi bana da." Kaşları çatıldı. O sırada içeri Jin'de girince hepimiz benim odamdaydık. "Orospunun evladı kendini ne sanıyorsa bir de yumruk atıyor! S*kmişim evinin temellerini! Bizde kalır benim kardeşim!" dedi sinirle solurken.

༆Sρσɾτʂ Cσαςɧ| Tαεηηίε༆ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin