5. Bölüm: Haber

175 19 15
                                    

Hikaye hakkındaki düşüncelerinizi belirtebilirsiniz.

Aksiyona yavaş yavaş giriyoruz...

Okumak istediğiniz olaylar?

Herhangi bir şikayetiniz var mı?

İyi okumalar

🗝️

Sabah kalktığımda iyi veya kötü herhangi bir rüya görmemenin verdiği huzurla kalktım. Kabusları uyurken görüyordum ama uyanıkken de kabuslarımı düşünüp günümü kabusa çeviriyordum. Sonsuz bir döngüye sıkışmış hissediyordum kendimi. 

Uyandığımda ilk başta bir şey görüp görmediğimi hatırlamaya çalıştım. Cevap olumsuz olurken derin bir nefes bıraktım ama hissettiğim sıkışıklıkla bu huzur beni hemen terk etti. Daha kendime bile gelemeden yataktan kalkıp tuvalete doğru adımladım. Hızlı kalktığım için bir anlık başım dönüp düşecek gibi olsam da resmen topallayarak kapıya ulaştım ve tutundum. Dün sadece sabah tuvalete girdiğimi düşünürsek bu durumum gayet normaldi.

Evi taşımamızın üzerinden iki gün geçmişti. Bu sürede hem alışmış, hem de fazlasıyla gülmüştüm. Selçuk'a o günkü gibi birkaç telefon daha gelmişti ama hiçbirini yakalayamamış, sırrını çözememiştim. Gizli gizli dinlemeyi kesinlikle istemediğim için de bu bilinmezlik beni boğuyordu.

Ne ile ilgili olduğunu da zar zor kestirirken kötü bir şey olsa bize de söylerler diye düşünüp kendimi avuttum. Bir de tam tersi olarak çok kötü olduğu için bize söylemekten kaçtıklarını düşünüyor, bu ihtimali düşündükçe de geriliyordum. Merakım beni içine çekerken onları gizli gizli dinlememek için kendimle bir savaş verdim.

Diğer yandan Fatih aynı utangaç ve yakın hallerine devam ederken Emir de bu sürede tüm ev halkını en az üç kez çıldırtıp bol bol kafasına darbe almıştı. Bu vuruşlar da onları kesmeyince masa toplama, çamaşır yıkama ve asma gibi görevleri ona vermişlerdi. Gerçekten de dediği gibi o hafta yenilen haltlara göre seçiliyordu bunları yapacak görevli.

Diğer hepsiyle aynı şekil kaynaşırken Alper aynı uyuz hallerine devam edip beni sinir etmişti. Neden olduğunu bilmiyorum ama fazlasıyla üşendiğim için duş almamıştım. Kendimi her zaman uyuyabilecek gibi hissederken duş almak ızdırap gibi geliyordu bana. Ortalıkta hayalet gibi gezip modumu düzeltmeye çalışıyordum. Tüm ev halkı -Alper hariç- benim moralimi düzeltme çabalarına girip sürekli beni odamdan çıkartıp beraber vakit geçirmemizi sağlıyordu. İlk başta onları kırmamak için numaradan mutlu taklidi yapsam da ister istemez zamanla yaptığım numara gerçek olmuştu. Nasıl beceriyorlar bilmiyorum ama beni güldürüp tüm olanları kısa bir süreliğine bile olsa unutmama yardımcı oluyorlardı.

İlk günlerde Bünyamin'in dediğinin aksine henüz tuvalet ile ilgili bir sorun yaşamamıştım ve bu yüzden şanslı olduğumu söyleyenlerin kötü geçmişi olduğunu tahmin ettim. Hatta bir keresinde ikizlerin tuvalet kavgası yüzünden kafalarını yanlışlıkla birbirine çarpıp neredeyse hastanelik oldukları hikayeyi bile dinleyip ağzım açık kalmıştı.

Sadece onların yardımı değil, ayrıca bende kendimi zorlayarak hiçbir şey olmamışçasına neşelenmeye çalışırken kendimi mutfakta buldum. Ara sıra yine kendi tariflerimden denerken benden tatlı da yapmamı istemişlerdi. En büyük destekçim de Fatih, Emir ve Mert abi olmuştu. Bünyamin sırf tabağı süslemek için yemeği biraz az koyduğumdan dolayı bana küsmüştü. Bende herkesin tabağına kıyasla ona tepeleme koyup gönlünü almıştım.

Beni uykumdan eden sıkışıklıkla odadan hızlı adımlarla çıkıp tuvalet için sola döndüğüm gibi tuvaletin önündeki sırayı görmemle dehşete düştüm. O kara gün gelip çatmıştı demek ki. Çaresizlikle gözlerim ve ağzım açılırken dizlerimi birbirine bastırıp biraz öyle durdum ve sonra kendimi zorlayarak odamın önünden küçük adımlarla ayrıldım. Yanlarına doğru giderken Mert abi, ikizler ve Ceyhun hariç herkesin burda olduğunu gördüm.

Gümüşler Ve AltınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin