41

6.1K 306 2
                                    

Hasta Lavinle merhabalar. Pardon akideşler hasta olmadığını söylüyor Lavinciğimiz.

İyi de okumalar.

*

Akşam olunca balkona çıktık. Yıldızları teleskopla izlemek istiyordum.

"Hava soğuk. Acaba içeri mi geçsek?" Gözlerimi devirdim. Hasta olmasam da öyle davranıyordu.

İyiliğimi düşündüğü için bir şey de diyemiyordum.

"Üstüne örtü alalım."

Hemen hareketlenip "Sen burada bekle. Ben getirene kadar da hareket etme lütfen. Bir yerlerini acıtırsın. Kıyamam sana." dedi.

Beni bu kadar düşünmesi içimde sevgi patlamalarına sebep oldu ve onu gitmeden yakaladım ve sıkıca sarıldım.

"Seni seviyorum."

Saçlarıma öpücük kondururken "Ben de seni seviyorum Kamelya çiçeğim." diye fısıldadı.

Saatlerce öyle kalmak istesem de gitti. Elinde ince bir battaniyeyle dönerken hepsini üzerime örttü. Kendisi donarak ölmeyi planlıyordu sanırım.

Bir tarafı omzuna doğru uzatırken yerimden kalkarak dizlerinin üstüne oturdum. Böyle daha iyi ısınırdık hem. Kokusunu hissedebilecek kadar yakındık da.

Yaptığım harekete gülerken teleskopu önümüze doğru çekti ve benim boyuma göre ayarladı. Belime yerleştirdiği sıcak ellerini çekerek yıldızlarla parlayan gökyüzünü işaret etti.

"Görebiliyor musun? Noktaları birleştirince sanki kalkan tutuyormuş gibi." 

Gösterdiği yere baktığımda zihnimde şekli canlandırabiliyordum.

"Yakından incelemek istiyorum." diyerek teleskoptan incelemeye başladım.

Muazzam yıldızları incelemeye başladım. Çok güzel gözüküyorlardı. Sayılamayacak kadar çoktu. 

Zaten ne ölüyü ne diriyi ne de yıldızları sayamazsın denmiyor mu?

 "Başka bir rivayete göre de Orion, Artemis'i rahatsız ediyor. Akrep'in Artemis tarafından Orion'u öldürmek için gönderiliyor. Scorpio ve Orion takımyıldızlarının birbirlerine zıt olması da savaşmalarının engelliyormuş."

Merih çok şey biliyordu, çok güzel şeyler anlatıyordu.

"Biz ilkine inanalım, tamam mı?"

"İkisi de mutsuz son." dedi Merih.

"Ama Artemis'i rahatsız etmesinden ziyade Artemis'in yanlışlıkla öldürmesini tercih ederim."

Bana daha sıkı sarıldı. "İnanalım sevgilim. Ona inanalım. Ama bizim aşkımız sonsuza kadar sürsün."

"Sürsün."

Bir süre daha sessizce yıldızları izledik. Ben soğuktan titreyince çevik bir hareketle kucağına aldı.

"İçeri geçme vakti geldi de geçiyor." diyerek içeri götürdü.

"İlaçlarını getireyim." diyerek odadan çıktı sonra.

Üç beş ilacı bir bardak suyla içtikten sonra tekrar uzandım. Merih dolaptan yorgan yastık alınca kaşlarımı çattım.

"taşınıyor musun?" diye sordum kinayeyle.

"İçeride yatacağım."

"Neden?"

"Rahatsız olursun."

ÇILGINLIK |TEXTİNG|  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin