42

5.6K 297 16
                                    

Merhabalar sevgili okuyucularım. 

Umarım gününüz güzel geçmiştir ve huzurla uyuyacaksınız. 

İnşallah yazdığım bölüm de sizi mutlu eder.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :>

Hadi geçelimmm!!!

*

Saçlarımın okşandığını hissederek uykumdan uyandım. Baskın uyuma isteğimden gözlerimi dahi açamamışken kulağımda Merih'in nefesini hissettim.

"Kamelya çiçeğim." diye fısıldadığında gözlerimi kırpıştırarak ona baktım. Böyle uyandırması hoşuma gittiğinden gülümseyerek "Günaydın." dedim ve gerindim.

"Günaydın sevgilim."

Öylece birbirimize bakarken derin bir nefes verip "Sanırım zor olacak." dedi. Kaşlarımı çatarak yattığım pozisyondan oturur pozisyona geçtim ve dikleştim.

Cebinden küçük bir kutu çıkardı. Siyah yüzük kutusu gibi. Anlamıştım neyin zor olacağını. Gülümsemem yüzümde büyürken rahatlamıştım.

Çünkü ayrılacağını falan düşünmüştüm. Siyah, zarif kutuyu açtığında aynı zariflikte çift yüzük çıktı. O kadar güzeldi ki.

"Eğer senin bir parçan olmam gerekseydi, göz yaşların olurdum. Kalbinden gelip, gözlerinde doğmak, yanaklarında yaşamak ve dudaklarında ölmek için. Benimle bir bütün olmaya var mısın? Benimle evlenir misin?"

Boynuna atladım. O kadar güzel konuşuyordu ki beni çok duygulandırmıştı.

"Her günümü, her saatimi, her saniyemi seninle beraber geçirmek istiyorum." diye fısıldadım. 

Benim daha rahat oturmamı sağlarken yüzüne usul usul öpücükler kondurdum. Dünyanın en şanslı insanıydım belki de.

"Seni seviyorum."

"Sana aşığım sevgilim."

"Ankara'ya gidelim mi?" diye sordum. 

Bu haberi abimlere söylemek istiyordum ama yüz yüze daha rahat olur gibi geliyordu.

"Ne yapacağız?" diye sordu.

"Abimlere söyleyeceğiz."

"Arabada rahat edeceksen gidelim." dediğinde başımla onayladım.

Ameliyat olalı bir hafta olmuştu zaten. Daha rahattım.

"Ben valizlerimizi getireyim." diyerek ayaklandı. Kıyafetlerimin çoğunu çıkartmıştım. Onları tekrardan yerleştirmek vardı.

Benim kalkmama izin vermeden valizleri yatağa koydu ve kıyafetleri getirdi. 

Kendi kıyafetlerini sığdıramayınca ben el attım. Merih'in tek yaptığı ise beni izlemekti. İşim bitince de kendine çekip sarıldı ve saçlarıma öpücük kondurdu.

"Harikasın." diyerek valizleri kapattı ve kapının önüne götürdü.

Kendimize küçük bir sırt çantası da hazırladıktan sonra giyinmeye başladım. Uzun zamandır makyaj yapmadığımdan ruj sürmek istiyordum.

Giyindikten sonra ufak bir makyaj da yaptığımda Merih kapının önünde beni bekliyordu.

Gidip ona kocaman sarıldığımda dudağım yakasına değdi.

Kırmızı ruj lekesi olduğunu görünce geri çekilip "Ay ruj yaptım yanlışlıkla. Özür dilerim." dedim telaşla.

Merih bana bir kez daha sarılıp "Güzelim bir şey olmaz. Zaten senin için giyiniyorum." demesiyle mest oldum.

ÇILGINLIK |TEXTİNG|  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin