Marka çantalar, özel dikim elbiseler, pırlantalar, gerdanlıklar, açık arttırmada satılan milyon dolarlık eşyalar, her dediğini eksiksiz yerine getiren çalışanlar, özel aşçılardan yemekler, gereksiz odalarla dolu yalılar...
Kim istemez ki böyle bir hayatı? Kim reddeder? Tabii ki hiç kimse.
Mesela Zeynep;
23 yaşında, ablasıyla yaşıyor, annesi İzmir'de, babası ölmüş. Hep en gösteriş meraklısı olmayandı o, insanlar çok çalışmasını başarısına bağlarlardı fakat çalışma sebebi hırsıydı. Bir şeyler yaparak ulaşmak istiyordu herkesin hayalini kurduğu o hayata...
Veya Yıldız;
25 yaşında, kardeşiyle yaşıyor, annesi İzmir'de, babası ölmüş. En büyük hayali yalısında oturup boş ve önemsiz şeyler yapmak, kulağa garip geliyor öyle değil mi? Herkes garip bulur, fakat bu onun gram umurunda değil. O, yalısında oturduğu sürece siz konuşsanız da kokteylini yudumlamaya devam edecektir...
Leyla var bir de;
26 yaşında. Yaşadığı zorluklara göğüs germiş, karşısına çıkan her fırsatı değerlendirmiş, ve bunların sonuçlarına katlanmak zorunda kalmış ömrü boyunca. Hayat işte, bilirsiniz. Fakat tatlı sürprizler asla bitmeyecek onun için...
Ender'i de unutmayalım;
Halit Argun'la evli, bir oğlu var. Kendisi tam anlamıyla bir yönetici, oldukça zeki ve kurnaz. Adım adım basamakları çıkmak yerine Yıldız'ın hayalini yaşamayı tercih etmiş. Geçmişinde bir sürü yara alsa da, çektiği cefaların sefasını sürüyor. Hakkı da yok denemez...
Tabii bazıları da bunların hayalini kurmaya vakti bile olmadan, damdan düşer gibi zengin ve şöhret sahibi olur.
Tıpkı Şahika gibi;
Kendisi zengin bir ailenin küçük kızı, masum, şirin, nazik-tabii ki dalga geçiyorum. O "zevkli ve zengin zalim kraliçe" kendisini böyle tanımlıyor en azından. Küçük yaştan itibaren geleceği hep belliydi, fakat kendisi ona sunulan hayatı seçmedi, yetersiz buldu gözünde, dahasını istedi. Belki de bütün kayıpları buna bağlıydı...
E tabii bir de Argun sisters var;
Zehra ve Lila, İlk öğrendikleri kelime para, ilk duydukları kelime şöhret, ilk gördükleri obje altın. Zehra 24 yaşında, geleceğinden hem kendisi hem de ailesi umudu kesmiş, annesi vefat. Lila'ysa tam aksine, başarısına başarı katmaya devam ediyor, 19 yaşında, annesi Zerrin.
Babalarıysa ülkenin en ünlü girişimcilerinden, paraya para demeyen Halit Argun;
Kendisinin en büyük zaafını tahmin etmişsinizdir "kadınlar". Karşısına tesadüfen çıkan- tamam tamam gerçekçi olalım, birçoğu kadın yalnızca onu kullanmak için geliyor. Biliyor bunu, ama zaaf işte...
Peki bunca zaafı olan, saymadığımız ve saydığımız kişilerin hikayesi nasıl birleşecek ki? Diye soruyor olabilirsiniz. Ama unutmayın, herkes bir gün yasak elmanın tadına bakacaktır...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK ELMA
Short Story-Herkes bir gün yasak elmanın tadına varacaktır, biraz da çoktan o tadı derinlerinde hissedenlere göz gezdirelim-