Okyanus Liya'dan
Sabah kalktım ve günlük yüz bakımımı yaptım annem kişisel bakımına ve cilt bakımına çok önem verdiği için eğer yıkamassam kızar ve ceza verirdi. Kahvaltıya beş dakika kaldığını öğrenince üstümdeki pijamaları çıkardım ve günlük kıyafet giydim evde bazı kurallar vardı uyandıktan sonra evde pjama ile dolaşılmaz, günlük kıyafet ile yatağa girilmez, süt içmeden ve bakım yapmadan yatılmaz ve akşam olmadan yatağa girilmezdi annemler çok kuralı ve sıkıydı üstümü giyindim ve yatağımı toplayıp kahvaltıya indim
" Günaydın herkese" sanada günaydın yatağını toplayıp bakımını yaptın mı " evet anne yaptım pijamalarımıda katlayıp dolaba koydum" aferin kilon ne durumda " iki kilo vermişim" Liya sakın kilo almıyorsun tamam mı biz gidince abur cubur yemek yok sadece meyve " tamam anne yemem" konuşmayı babamon çalan telefonu bozmuştu masadan kalktı ve konuşmaya gitti " Anne bu çay şekerli" ne şekerli mi! Şekeri kim kattı " bilmiyorum ben şekerin yerini bile bilmiyorum" Asya bu çaya sen mi şeker attın " hayır buse hanım ben hazırlanmadım bir yanlışlık olmalı" sus Asya bir daha liyanın kahvaltısını sen hazırlamıyorsun anladın mı " peki buse hanım" çıkabilirsin " babam içeri girince derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı" hastaneye gitmemiz gerekiyor " neden ne oldu hayatım" okyanus Liya doğumda başka bir bebekle karışmış olabilir " ne baba şaka mı yapıyorsun nasıl karışmış olabilirim ve sen bunu nasıl sakin karşılıyorsun" Liya sakin ol " sende mi anne bu kadar mı nefret ediyorsunuz benden" Liya " ne Liya sizin gözünüzde hiçmi değerim yokda birşey olmamış gibi kahvaltı ediyorsunuz" Liya sus artık " bak Liya sen bizim ister öz kızımız ol ister olma seni biz büyüttük bu yüzden senin bizde yerin her zaman çok ayrı olucak eğer onların kızı isen ve dava açlarlarsa seni kolayca alabilirler ama zaten on sekiz olmana az kaldı orda mutlu olmazsan bizim yanımıza gelirsin tamam mı " Anne ben sizi çok seviyorum" bizde seni seviyoruz biliyoruz sana sevgimizi göstermedik ama seni sevdiğimizi unutma tamam mı " hadi bakalım bu kadar duygusallık yeter gidelim bakalım hastaneye" ne kadar evden çıkmak istemesemde çantamı alıp çıkmıştım.
Hastaneye vardığımızda babam kapıda duran hemşireye odayı sordu ve odaya doğru yürüdük. Odaya vardığımızda kapıyı çaldık ve içeri girdik içeride bana benzeyen bir kadın, bir kız ve üç erkek vardı annemlerin yanına geçtim ve oturdum " evet herkes geldiğine göre artık test yapabiliriz" kan alma yerine gittiğimizde hemşirenin gösterdiği yere oturdum ve kolumu uzattım küçükken çok hasta olduğum için artık iğne vurulmaya be serum takılmasına alışmıştım hemşire benden kan alınca adını Azra olarak bildiğim kız oturdu " aaa ben kan filan aldırmam imdat istemiyorum başka bir şeyle alın" zar zor kan alındıktan sonra sonuçların çıkmasını bekliycektik normalde test sonuçları üç güne çıkarmış ama burası karşı tarafın hastenesi olduğu için çabuk çıkıcaktı.
Kafamı annemin omzuna yaslamıştım karşı taraftaki kadın dolu gözler ile bana bakıyordu doktor bizi çağırınca odaya girdik ve sonuçları bekledik " okyanus Liya Ulusoy Kıvanç Özdemir in dokuları %99,9 Azra Özdemir Altay Ulusoyun dokuları %99,9 uymaktadır" işte o an dünyam başıma yıkılmıştı sanki gözlerimdeki yaşlar benden habersiz akmaya başlamıştı " Anne lütfen beni bırakmayın ben sizinle kalmak istiyorum" kızım hadi kalk ayağa konuşalım sakin sakin " sizi istemiyorum ben, ben beni büyüten ailem ile yaşamak istiyorum" sakin bir yere gidip konuşalım mı ne dersiniz " annemler kabul edince mecbur ayağa kalktım ve onları takip ettim.
Bir cafeye gittik ve oturduk Azra diye bildiğim kız konuşmaya başladı" ben gerçek aileme gitmek istiyorum " bana bak sana burdan bir uçarım iki seksen yere uzanırsın bon gorcok oilomo gotmok ostoyorom sen kimsin ya sen kimsin onlar benim ailem tamam mı " biz okyanusu ailmizde istiyoruz eğer bize alışamassa size dönsün ama en azından denesin " babama ve anneme baktım babam konuşmaya başlayınca tüm dikkatimi ona çevirdim " tamam Liya sizinle yaşasın ama eğer sizle mutlu olmassa bizle yaşıyacak onun saçının telini zarar gelsin sizi yakarım " babamın konuşmasıyla gözlerimdeki yaşlar tekrar akmaya başladı " Anne lütfen beni bırakma" güzel kızım sana söz veriyorum en ufak şeyde bizim yanımıza gel tamam mı " zorda olsa kabul etmiştim arabaya bindiğimizde göz yaşlarım istemedende olsa akıyordu" merhaba kızım ben çağla buda eşim kıvanç " okyanus Liya" ne kadar güzelsin sen böyle " çok teşekkür ederim sizde öylesiniz"
Araba durduğunda eve geldiğimizi anladım ve açılan kapı ile arabadan indim çağla hanımın yönlendirmesi ile kapıya doğru gittik kapıyı çok minnoş bşr teyze açtı tıpkı anneanneme benziyordu izin alarak ona sarıldım ve çağla hanım ve kıvanç bey ile içeri geçtik içeride gördüğüm beş erkek ile şaşırdım.
" kızım bunlar senin abilerin en büyük Abin Karan 28 yaşında ikinci Abin Kaan 26 yaşında üçüncü Abin çağın 24 yaşında dördüncü Abin çınar 22 yaşında ve atlas oda 19 yaşında, karan Abin aile şirketimizde çalışıyor Kaan Abin polis çağın Abin avukat çınar doktor staj görüyor atlas oda mimarlık okuyor peki sen ne olmak istiyorsun " ben iç mimar olmak istiyorum" ne kadar güzel aç mısın bir şey hazırlıtayım mı " yemek saatim daha gelmedi ve aç değilim" senin yemek saatin mi var " diye sordu çınar diye hatırladığım çocuk" evet annem çok kuralcı bir insandır " ne gibi kurallar mesela" diye sordu Kaan " sabah ve akşam cilt bakımı yaparım günlük kıyafet ile yatağa giremem uyandıktan sonra evin içinde pijama ile gezemem ve süt içmeden uyuyamam" bunlar çok saçma kurallar " dedi atlas" nasıl alıştın bu kurallara " onlar benim ailem alışmak zorundaydım şuan annemi gözünüzde cani olarak canlandırıyorsunuz ama annem melek gibi bir kadın hatta İyiki benim annem diyorum" çağla hanımın gözleri dolunca konuyu kapatma kararı aldım " çağla hanım bana kalabşlceğim bir oda gösterir misiniz" kızım senin için daha oda yaptıramadık beraber bakarız dedik şimdilik misafir odasında kalsan sorun olur mu " hayır olmaz tabiki bana misafir odasını gösterir misiniz" atlas sana gösterir bence ne dersin atlas " tabi gösteririm gel" atlas beni odaya bırakıp gitmişti ağladığım zamanlar çok uykum geldiği için kendimi yatağa attım ve gerisi derin bir sessizlik
