Disfruto

664 48 141
                                    

Dolunayın ıslak kaldırıma yansıdığı sokakta, rüzgarın ağaç yapraklarını hışırdatması dışında çıt çıkmıyordu. Bir süre önce yağmur yağmış olmasına rağmen gökyüzü açıktı, gözker önüne seriyordu tüm yıldızlarını. Havayı, somut bir varlığı varmışçasına toprak kokusu sarmış, insanı etkisi altına alarak, büyülüyordu. Duvarın üzerindeki gümüş gözlerin sahibi olan kedi havanın keyfini çıkarıyor gibi görünse de, sokağı göz hapsine almıştı.

Issız yolda köşeyi dönerek kendini gösteren sarışın kadının silueti ile, siyah kedi duvarın üzerinden atladı. Kulakları dışında, bütün vücudu siyah tüylerle kaplı kedinin, yumuşak yüz hatları ve kocaman gri gözleri vardı. Neredeyse karşı koyulamaz bir cazibeye sahip bile denilebilirdi. 

Sarışın kızın sokakta yankılanan huzurlu sesi, onun bu güzel geceye verdiği bir armağandı. Adeta iç organlarınıza bir sarılma veren nazik melodi, kızın ıslak kaldırımdaki adımlarının sesiyle birleşince kutsuyordu geceyi. Dolunayın yansıdığı yerde patilerini önünde birleştirmiş bekleyen kedinin kulakları titredi. Oradaki varlığını belli etmek için ekstra hareketlerde bulunmasına gerek olmadığını biliyordu. 

Sarışın kızın şarkısını kesen cılız miyavlama, kahverengi gözlerin şefkatle ona dönmesine "Aww, tatlı kedicik." diyerek mutluluktan uçmasına neden olmuştu. Birkaç metre ilerisinde, büyük gri gözlerini ona dikmiş, pembe burnunu titreterek miyavlayan kediye yaklaştı. 

"Merhaba... Çok tatlısın!" Sarışın kız, rüzgarda uçuşan saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırıp, kafasını kendini sevdirmek için eline sürten kediye odaklandı. "Bir sahibin var mı, kedicik?" Kahverengi gözlerini az önce geçtiği ıslak yolda gezdirerek civardaki evleri inceledi bir süreliğine. En yakın yerleşim yeri, bir kedinin yağmurda kat edemeyeceği kadar uzaktaydı, ellerini yumuşak tüylerde gezdirip tasmanın ucundaki ismi okumak için gözlerini kıstı. "Ryuu... Demek ismin bu, gerçekten çok hoş!" Gümüş yüzüklerle dolu parmakları, siyah tüylerle bir zıtlık oluşturuyor, parmakları altından kayan tüylerin yumuşaklığı karşısında büyülenerek daha fazla sevmek istiyordu. "Benim ismim Higuchi, memnun oldum Ryuu..."

Ryuu'nun mırlamaları ve Higuchi'nin kıkırdamaları dışında hiçbir şey bozmuyordu, sokaktaki sessizliği. Dışarıdan bakan bir göz, bunun ürkütücü bir sokaktaki sevimli tablo olarak görebilirdi, ne kadar masum, ne kadar hoş...

"Artık gitsem iyi olur, kedicik." Siyah kedinin kafasını avuçları arasına sıkıştırıp, pembe burnuna bir öpücük kondurdu, sarışın kız. Ayağa kalkmadan önce sallamak için elini kaldırdığında işaret parmağındaki yüzük yola düştü. Ryuu'nun hızlı refleksleri yüzüğü yere düşer düşmez yakalarken, kendini tutamayarak küfür etti, Higuchi. 

Beyaz kulaklarını geriye yatırmış, dişleri arasında tuttuğu gümüş yüzükle sanki az önce orada değilmiş gibi, birden ortaya çıkan, malikaneye doğru koşmaya başladı. Etrafı ağaçlar ve yüksek duvarlarla çevrili, iki katlı 19. yüzyıl malikanesine şaşkınlıkla baktı, Higuchi. Az önce burası var mıydı diye düşündü dehşetle.

Bir korku filmindeymişçesine, yoktan ortaya çıkan bu evin bahçesine giren kedi, duraksayıp kahve gözlere baktı. Sanki kızın peşinden gelip gelmediğini kontrol ediyor gibiydi. "Bekle lütfen pisi pisi! O benim aile yadigârım!" Kısa bir duraksamadan sonra kedinin peşinden bahçeye girmek için hareketlendi. 

Bordo tuğlaların arasında belli bir düzene göre yerleştirilmiş beyazlar, ay ışığında parlıyor; üç katlı malikaneyi çok daha estetik hâle getiriyordu. Yüksek ağaçların arasında kaybolan kedinin peşinden korkan adımlarla ilerleyen sarışın kız "Umarım burada yaşayan kimse yoktur, yakalanmak istemiyorum!" diye söylenerek, karanlığın arasında,kömür karası bir kedi aramaya koyuldu. Gözlerini malikanede ışığı yanan bir pencere var mı diye mimaride gezdirirken, tahminen giriş kapısının ardındaki duvardan derin bir miyavlama yükseldi. Adımlarını oraya yönlendirirken ellerinin titrediğini ve nefesinin sıklaştığını hissedebiliyordu, sarışın kız. Damarlarındaki kan akışı hızlanmış, saç dipleri terlemiş, sanki vücudu farklı reaksiyonlarla onu uyarmaya çalışıyordu. 

Disfruto | ChuuAkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin