Sabah alarmın çalması ile uyandım bu eve geldim diye düzenimi bozmayacaktım ilk banyoya gidip bakımımı yaptım sonrada pijamalarımı çıkarıp çantadan günlük kıyafet bakmaya başladım üstüme krem rengi bir gömlek ve altıma siyah bir pantolon giyip aşşağı indim.
( okyanus Liya'nın kombini beğenmesseniz farklı düşünebilirsiniz)
Salona geldiğimde kimse yoktu büyük ihtimal hala herkes uyuyordu bu zamanı fırsat bilip biraz evin bahçesini dolaşmaya başladım. Evin büyük bir bahçesi vardı bir tarafta havuz onun yanında oturmak için koltuklar ve kış bahçesi... Bir dakika kış bahçesi mi evet evet
Kış bahçelerine bayılıyorum!
Hemen oraya gittim ve salıncağa bindim masanın üstünde bir kitap vardı ismine baktığımda üvey annemin kitaplarından biri olduğunu gördüm, evet annem ünlü bir yazar kitabı bırakıp gökyüzünü izlemeye başladım bana huzur veriyordu sanki. Hava esmeye başladığında gözlerimi kapattım ve rüzgarın yüzüme vurmasına izin verdim, mayışmaya başlayınca gözlerimi kapattım.
Yazardan
Çağla hanım ve kıvanç bey gülerek aşşağı iniyorlardı kızları yanındaydı ve onunla alışverişe çıkıcaklardı kahvaltı hazır olana kadar kıvanç bey ve çağla hanım salona geçtiler. Atlasın gelen sesi ile herkes ayağa kalkmıştı " oğlum ne bağırıyorsun deli danalar gibi" diye sordu çağla hanım " Anne okyanus yok" okyanusa en çabuk ısınan atlastı " nasıl yok oğlum odasındadır" yok anne baktım " alın işte size demiştim bu kızda Azra gibi gitmiştir bir yere" çınar sus! Karan ve Kaan siz bahçeye bakın çağın sen kütüphaneye bak atlas sende evin içini dolaş " çağla hanım ve kıvanç bey hemen güvenlikleri aradı ve bilgi almaya başladı karan ve Kaan bahçede ilk havuzun oraya baktı yazın en çok kullanılan yerler orası olduğu için herkes ilk önce oraya giderdi okyanusu bulamayınca içeri girmeye karar verdiler" abi kıl bahçesinede bakalım " dedi Kaan kafana karan kafa sallayıp kış bahçesine gitti.
Salıncakta sallanan okyanus liyayı görünce rahatladılar hemen anne ve babasına haber verdiler çınar dediğinin çıkmadığı için şaşırsada belli etmedi" oğlum hadi al kardeşini içeri götürelim " karan kafa sallayıp okyanusu kucağına aldı.
Okyanus Liya'dan
O kadar çok ses geliyordu ki kafamı salıncağa yasladım daha doğrusu salıncak sandığım sert şeye gözlerimi açtığımda bana bakan karan abi ile karşılaşmayı beklemiyordum tabiki" sen niye beni taşıyorsun ya bırak " daha sıkı tutunca çırpınmaya başladım" imdat yardım edin kıvanç bey oğlunuza söyler misiniz beni bıraksın, hayır yani ben oyuncak bebek miyimde beni kucağına alıyorsun ya bıraksana be " herkes gülmeye başlayınca onlara kötü kötü bakmaya başladım. Yemek odasına gelince karan abi beni sandalyeye oturttu" sanki bebeğiz " diye homurdandım herkes masaya oturunca kıvanç bey afiyet olsun dedi ve yemeğe başladık.
Kahvaltı bitince çağla hanım ve kıvanç bey ile arabaya gittik. Alışveriş merkezine gelince arabadan indik ve oda alışverişi yapmaya başladık.
Selamın hello nabersiniz ben iyi değilim konular çok karışık size üstün körü anlatmak istiyorum. Şimdi benim sevdiğim çocuk var online eğitimde konuşmaya başladık baya iyi anlaştık ben hereşyini ona anlattım o bana anlattı sabah akşam konuştuk hatta ben sabahlamaya korkuyordum oda sabahlamayı çok seviyordu işte bu konulardan bahsettik korktuğumdan sonra beraber sabahlayalım filan dedi kabul ettim böyle böyle alıştım ona sonra bana yazmayı kesti ona alıştığım için gel yazmak istedim ama grur yaptığım için yazmadım sonra ben bu kişinin doğum gününü bekledim bunun doğum günü geldi ben yazdım doğdun gününü kutladım filan ondan sonra bir daha hiç konuşmadık benim doğum günüm geldi ben çok bekledim yazsın diye çok bekledim ama yazmadı o gün içimde bir şeylerin kırıldığını hissettim mesajlara bakıp bakıp ağladım sadece bu konular olsa Gine daha iyi kavga ettiğim erkeklerin beni taklıt etmesi mi yoksa benden hoşlanan iki erkekten ve bana yaptıklarından mı bahsetsem ve şuan olay kısa gibi gözüküyor ama sadece üstün körü anlattım neyse sizi seviyore