Küçük güvercinim
Sevdim seni ankara şehirinin gürültüsünde...
Ellerim cebimde bir aşağı bir yukarı anla işte....
Bir simit satıcısı bağırıyor...
Başında kasket...
Sırtında yağdan parlayan eski bir ceketi var...
Göğün ucu kararmış siyah kederlendim anla işte...en sevdiğin renk siyah...
Bir papatya gördüm sana koparılmayı bekleyen kederlendim koparan adım anla işte...en sevdiğin renk sarı
Portakal çiçekleri salmış dallarını evin bahçesinden dışarı kederlendim en sevdiğin meyve portakaldı...anla işte...
Şanslısın ovalarda koşuşturan atların sevinci var sende...
Uzaktan sevdim seni yanındaymışsın gibi anla işte...
Şanslısın şairin kalbine giren sen...
Şiirime yazılan sen...
Sevmedim güzelliğini....
Sen olduğun için seviyorum seni...
Geçicidir güzellik bir aynanın yalancı yansıması sadece...
Bir gül ömrü kadardır güzellik...
Sen,,sende ki sen bir sonsuzluktur o sonsuzluğu sevdim ben ağzımda yağmur sonrası Toprak kokusu tadıyla sevdim anla işte...
Toprak olsam sevebilirmiyim seni evet seveceğim...
Seni cennette bekleyeceğim
Kefser havuzunun başında...
Avucumda su içirecegim sana...
Bende avuçlarında yeşereceğim günahkar bedenimle...
Bir kına çiçeği olacağım avuçlarında anla işte...
Avuçlarında ki ben cennette en güzel koku olacak...
Git yağan yağmur bulutları sonrası gibi...
Git... Arkanda toprak kokusu bıraktın...
Ver söz... seni cennete bekleyeceğim diye...
Değildir dünya Cennet..
Bedenlerimize diken...
Söz ver kadın cennette bekleyeceğim diye...