24. Bölüm

871 73 112
                                    

Oy sınırı : 20

" Tamam o zaman...görüşürüz ?" dedim ve elimi gömleğinden çektim hafif kırışmıştı elimle düzeltmeye çalıştım.

" Görüşeceğiz..." dedi ve yanımdan geçerken kollarımız birbirine sürtündü. Kolumu elektriğe çarpmış gibi geri çektim ve onun gidişini izledim.

Nedense bu adam karşımdayken karşımda bir tanrı var gibi hissediyordum ona karşı olan duygularım çok yoğundu...

***

Alarmın çalmasıyla birden ayağa kalktım ve baş dönmesi göz kararması ile tekrardan yatağa oturdum. Bugün keşide çıkacaktık oyalanmak gibi bir lüksüm yoktu.

Biraz kendime gelince tekrar kalktım ve hızlıca üzerimi değiştirdim saçlarımı at kuyruğu yapıp aşağı indim.

Mike 'ın yanına gidip atımı aldım gözlerim kalabalıkta levi 'ı arıyordu. Karşıdan Erwin ile birlikte geldiler.

Erwin kısa bir konuşma yaptı ve yola koyulduk. Giderken kimi insanlar bizi aşağıladı kimi ise yüceltti.

Surlardan dışarı çıktığımızda mike ve biz yani onun ekibi orta kısımdaydı bizim biraz önümüzde ise Levi 'ın birliği vardı.

Surun dışına çıktık mariadayız şuan. Burası bitmiş haldeydi sanki hayat durmuş gibiydi.

Mike 'ın komutuyla yeşil fişeği ateşledim. Şuanlık bir sorun yoktu, ön taraftan da yeşil fişek ateşlenirken Will 'in birliğinden kırmızı fişek ateşlendi.

Mike 'a Bakıp " Siz devam edin ben hallederim." dedim.

Mike " Dikkatli ol lucy." dedi ve hızla yoluna devam ettiler.

Atımı daha da hızlı sürerek kırmızı fişeğin geldiği tarafa doğru gittim. Gittiğimde askerler bitik durumdaydı 2 anormal vardı. O sırada yanıma yüzbaşı Levi 'da geldi, hızlıca anormal tirana gidip ensesine çıktı ve derin bir çizik attı.

 O sırada yanıma yüzbaşı Levi 'da geldi, hızlıca anormal tirana gidip ensesine çıktı ve derin bir çizik attı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Manzara çok güzeldi valla. O an yanına gidip 'Kurban olduğum ne güzel dev kesiyorsun öyle...' dememek için zor durdum.

Hızlıca diğer anormale gittim. Dev beni eliyle sert bir şekilde fırlattı. Tutunmak için elimi kaldırdığımda sertçe ağaca çarptım. Ne olduğunu umursamadan hemen kalktım.

Bıçaklarımı çektim ve manevra tehçizatımı çalıştırdım
Tekrar anormal devin ensesine ulaştığımda kesik attım bu sefer olmuştu. Dev düşerken kafasından atladım.

O sırada karşıdan gelen salak titanı fark etmemiştim. Geri çekilip ensesine çizik atacağım sırada aptal titan yanlışlıkla kolunu sallarken bana geldi tekrardan ağaçların arasına savrulduğumda bu sefer bırak yerimden kalkmayı kıpırdayamadım bile.

Çalılıklardan birinde ince uzun ucu sivri küçük bir ağaç vardı. Kılıç olarak kullanılırdı söksek. Ucu baya baya sivriydi ve omzuma batmıştı.

Omzunun arka kısmından girip ön kısmından çıkmıştı. Umarım eskisi gibi omzunu kullanabilirim eğer kullanamazsam artık yaşamak için bir sebebim olmazdı...

Oturduğum yerde durup bunu düşünüyordum. Tekrardan omzuma bakmaya çalıştığımda biraz kan sızıyordu. Kanama ihtimaline karşı omzumu sivri tahtadan çıkartmadım zaten çıkartacak gücüm de yoktu.

Karşı taraftan gelen Levi Will ve Hange ile derin bir nefes aldım. Hepsi koşarak yanıma geldiğinde şaşkın bir şekilde yaraya bakıyorlardı.

Levi " Siktir... Lucy sakın gözlerini kapatma kurtulacaksın tamam mı..." dedi ve kılıcını çıkarttı.

Tahtayı kılıçla kesmeye başlarken Will bir yandan beni teselli ediyordu. Gözlerim Mike erwin ve Katashi 'yi arıyordu. Umarım onlara bir şey olmamıştır.

Hange beni sabit tutarken levi tahta parçasını kesiyordu kılıcıyla ister istemez içimdeki parça canımı yakıyordu az da olsa kıpırdadığı için.

Levi hızlı bir şekilde parçayı kestiğinde beni kucağına aldı ve sarsmadan yürümeye başladı.

Gözlerim buğulanmış ağır ağır uyku basıyordu şuan.

O sırada Levi " Lucy sakın uyuma konuş benimle." dedi.

Etrafa bakmaya çalıştığımda Will ve Hange birliklerinin başına gittiler hızlıca. Levi 'ın birliğini de Will götürecekti.

" Konuş benimle velet. Uyumaman için ne yapabilirim." dedi.

At arabasına binip gitmeye başlamıştık sonunda. Hâlâ levi 'ın kucağındaydım sarsılacak yerlerde daha sıkı tutup sarsmamaya çalışıyordu.

Sonunda zar zor konuşarak ona baktım.

" B-bir şey isteyeceğim senden." dedim. Bıçak. Levi 'ın bıçakları. Levi 'ın mükemmel bıçakları. Hayatımda gördüğüm en güzel bıçaklar onundu.

" İste...sakın uyuma bak." dedi.

Bu arada kucağındaydım ve güzel kokusu buram buram burnuma geliyordu. Abi savaştan çıktık bir insan nasıl hala bu kadar güzel kokabilir anlamış değilim.

" H-hani senin bıçakların v-vardı ya...b-bana onlardan ver ç-çok güzeller." dedim zar zor konuşarak ve derin bir nefes aldım.

Belimdeki elini daha da sarıp yüzüme eğildi ve " İstediğini al yeter ki yaşa velet..." dedi.

" A-aa aşk itirafı geliyor galiba." dedim kıkırdayarak.

" Şu durumda bile dalga geçip eğlenebiliyorsun ya hayranım sana." dedi gülerek.

Tabii gülümsemesiyle tüm dikkatim gitmişti ve gözlerim onun gülümseyişine takılmıştı. Levi 'da bu durumu fark etmişti ve tekrardan eski ifadesiz haline döndü.

" L-levi..." dedim zar zor. İlk defa ona adıyla hitap ediyordum. O da buna şaşırmış olacak ki ağzı aralanmış bana bakıyordu şaşkınca.

" Efendim..." dedi.

Bi kerecik güler misin kurban olduğum ne güzel gülüyorsun öyle demek istesemde,

" D-daha çok gül o-olur mu ?" dedim.

Artık göz kapaklarım çok zorluyordu kapanmak için. Nefes alış verişlerim sıklaşmıştı. Ve aklıma gelen şeyle zar zor konuştum son nefeslerimle birlikte.

" Ç-çok güzel g-gülüyorsun levi..."

devam edecek...

_______________________________________

oha amk önceki kitabımda 6.bölümden smut bölüm yazmıştım bunda 25.bölümdeyiz hala hiç bi halt olmamış ben neden sürekli bokunu çıkarıyorum bi arasını bulamadım valla...

neyse azcık ileride bu arayı sık sık kapatırız artık ;))

aman neyse Sizi seviyorum.

Öptümm <3

Savaş - Levi Ackerman | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin