19

13K 367 94
                                    

Gençler yazasıya elim koptu azıcık yorum atsanız bu garip mutlu olsa ne olur ??? :'(

🎬

Kapının tıklanmadan açılmasıyla Rüya'nın arkasını dönmesi bir oldu. Kapıyı kilitlememişler miydi!?

"A-o! Çıkıyorum!" Doğan geri kapıyı kapatınca Fırat, elini saçlarının arasından geçirdi. Bu iki olmuştu, Doğan elinde kalacaktı bu gidişle.

"Şey- şey ben- aa neyse!" Kekeleyerek kendini odadaki banyoya attı Rüya. Aynada kendine baktığında yüzü kıpkırmızıydı. Ah Doğan! Hep böyle zamanlarda gelirdi zaten!..

"Doğan! Abiciğim kaşınıyorsun anlaşılan!" Fırat kapıyı açıp orada bekleyen kardeşine baktı.

"Abi! Ben nereden bileyim ilk günden öpüşeceğinizi!"

"Sen üniversitede olan biteni görmedin her halde?" Doğan abisinin dediği şeye kaşlarını çattı, ne olmuştu ki? Bugün telefonu bozulmuştu ve dışarı yeni telefon almaya çıkamamıştı. Bu yüzden evdekilere sarıyordu gün boyu, ama anlaşılan bir daha Fırat abiye sarılmazmış diye düşündü, Allah'tan sadece öperken görmüştü, biraz daha geç gelse gözleri hiç güzel şeyler ile karşılaşmayacaktı her halde... Hayır onlar da kapıyı kilitleselermiş canım! A!

"Ne oldu ki? Benim telefon bozuk" düşüncelerinden kurtulup abisine cevap vermeyi akıl edebilmişti çok Şükür!

"Al" kendi telefonunu Doğan'a uzatmıştı. Doğan kendi üniversitesinin tweetlerine baktığında tt olan şey ile gözlerine inanamadı. Bir telefona baktı bir abisine.

"Yuh be abi! Yemişsin kızı! Şoka uğramıştır! İlk öpücüğünü bütün milletin önünde mi aldın?" Lafın gelişi ilk öpücük demişti ama abisi sırıtınca ne kaçırdım acaba diye düşündü.

"Oha! Bundan önce öptün mü! Felçliyken! Yok artık abi! O zaman benim yeğenin bir aya kalmaz gelir haberi!"

"Gerizekalı! Sus!" Fırat ellerini Doğan'ın ağzına kapatmıştı.

"Kız zaten utandı! Bir daha böyle olur olmaz odaya girme! O tekerlekli sandalyeye seni bağlarım ona göre canım kardeşim!"

"Ehehe tamam abiciğim!" Tam gidecekken Doğan buraya neden geldiğini hatırladı.

"Ha şey abi, bu akşam diyorum ki Cenay, Şeyma, Rüya, sen ve ben yeni açılan barda bir kutlama yapalım ha ne dersin?" Fırat tek kaşını kaldırarak kapıya dayandı. Hala ayak üstü konuşuyorlardı.

"Bakarız"

"Ee abi! Ne bakarızı ya! İki yıl sonra gelmişsin-"

"Lan manyak! Ben buradaydım zaten, benim odama Rüya gelmeden önce gelmeyen sizdiniz. Başlattırma keyfine unuttum da sanma! Hele o Cenay ve Şeyma'ya göstereceğim ben!"

"Onlara kızma!" Rüya'nın sesini duymasıyla Fırat hafiften arkasına döndü, karısının yüzü pembe pembeydi ve bu durum karşısında hafiften gülümsemişti.

"Kanka oldular Cenay'lar ile yengem"

"Ya, öyle mi?" Fırat dudağını yalayıp uzakta duran karısını belinden tutarak kendine yaklaştırdı ve alnına bir öpücük kondurdu.

"Aman cilvenizi odanızda yapın!" Doğan eliyle yüzünü kapatınca Fırat kolunu cimcikledi.

"Gelmeseydin yeğen gelirdi belki" Rüya gözlerini kocaman açmasıyla Fırat'ı kendinden uzaklaştırdı.

"Yuh be Fırat!" Tam odadan çıkacakken Fırat Rüya'nın kolundan tutarak kendine çekti.

"Şaka yapıyorum güzelim" 'tabi tabi' diye iç geçirdi Rüya.

•Engellerden Doğan Aşk•✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin