Eski ingilizce hocası sayesinde ingilizceye aşık olan Okulunun en iyilerinden olan Sihyeon, eski okuluna dönünce, eski öğretmeninin gittiğini yerine kök söktüren Park Jiwon'un geldiğini öğrenir.
Kitabımda hiç bir idol kötüleme amaçlı kullanılmamıştı...
Ders biter bitmez kantine doğru yol aldım. Hızlıca kahvemi alıp boş masaya oturdum. Gözlerim kızları ararken radarıma Chanlix ilişti. Onları izlemeye başladım. Chan siparişini verirken Felix onun omuz arasına burnunu sokmuş sürtüyordü. Yani burnunu başka bir şeyini değil. Çok tatlılardı. Ben ne zaman böyle bir ilişkiye sahip olacaktım aq? Hiçbir zaman galiba🙂🤚🏼🤚🏼 Koluma dokunan elle birlikte kafamı yukarı çevirdim. JIWON NE ALAK AMK!
***
-Bir şey konuşabilir miyiz?
Ertafa korkuyla bakındım HALAY PERİLERİ NERDESİNİZ AMK! Başımı salladım ve Jiwon'un beni çekiştirip bir yere götürmesine izin verdim.
Beni terasa çıkarmıştı. Oğretmenler burda sigara içiyordu demek... Bana döndü botlarının topukları yüzünden aynı boydaydık.
-Nasıl geçti?
-A anlamadım?
-Tüm olayları bildiğimi biliyorsun, iyi misin kızdılar mı sana? Şaşırmıştım. Neden umursuyordu? Yoksa gerçek kimliğini başkasına söyleyeceğimden mi korkuyordu?
-Yok hayır hocam, pek bir şey diyemediler. Haklıydım çünkü.
Tam sözümü bitiricekken aklıma gelen şeyle devam ettim. -Bu arada dün yardımlarınız için çok teşekkür ederim. Onlarında katkısı oldu.
Gülümsedi. Söylediklerimden memnun olmuş gibiydi. Elini yanağıma götürdü, okşadı yavaşça.
O bunları rahatlıkla yaparken dokunduğu yerler resmen deprem etkisi bırakıyordu üstümde. LAN ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ Mİ OLUYO!
İyi de ben heteroyum😩 ağlıcam.
Olayın içinden nasıl sıyrılsam diye düşünürken zil çaldı. Elini çektince derin bir nefes verdim. Bana tuhafça baktı.
-Ne o? Benden mi tiksiniyorsun?
Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Nefesini tutsana salak kız.
-Y YOK HAYIR! Güldü. Çok mu komik oç.
-hadi seni sınıfına bırakayım. Başımı salladım.
Jiwon karısıyla sevgili gibi olduk amk, neyse normal davranayım da anlamasın bir şey.
Aşağı indiğimizde aklıma halay perileri geldi. Kendimden bağımsız: -SİKTİR HALAY PERİLERİNİ UNUTTUM dedim. Jiwon bana tuhafça bakıyordu.
-Bağırmasana Sihyeon, küfürde senin gibi bi öğrencinin ağzına yakışmıyor.
Benim gibi mi? Amk ben güne kğfürle başlıyorum. Elimde olsa her yerde derim ama anam ağzıma sıçar.
-Hocam benim hemen gitmem gerek.
-Dersi mi asacaksın?
-Yani şey değilde-
Omzumdan öyle bir tuttuki sarsıldım şerefsizim. -Doğru sınıFAA son hecesini yükseltirken normalden daha hızlı yürümeye başladık. Etrafta öğrenciler görünmeye başlarken hepsi bana tip tip bakıyordu. Bu orospu herkesi nasıl bıktırdıysa bizi görünce bi tuhaf oldular.
Küçük müçük bir şeydi ama insan üstünde öyle bir etkisi varki amk. Resmen boyu değil işlevi sözünün resimli hali.
Bizim katta ilerlerken kızları gördüm beni görünce hepsi şoka uğradı. VE SELAM VERMEDEN BENİ GÖRMEZDEN GELİP GEÇTİLER HAİN SEREFSİZ İTLER
Ulan Onda o kadar yazı yazdık sana amk insan bi a slm gzl kz der. Kapının eşiğinw girince beni yavaşça içeri ittirdi.
-İyi dersler velet.
Bu karıya ne oldu amk?
İçeriye girdiğimde sınıfta sadece benim eksik olduğumu farkettim.
Minnie: - KIZIM İYİ MİSİN AMK
Aeri: -AYRAN FALAN GETİRİN LAN
Lucas: -LAN KIZIN YÜZÜ BEMBEYAZ OLMUŞ
Ryujin: -Ne yaptı lan o kancık karı sana!
Yedam: -Al amk al benim suyumdan iç.
-ARKADAŞLAR SAKİN OLUN AYOL! İyiyim ben... Yani sanırı- Ryujin'in ağzıma bebeğe biberon verir gibi su şişesini tıkıştırmasıyla susup suyu içtimeye başladım.
Leila: -Jiwon Hoca ne alaka be
Suyu içtikten sonra derin bir nefes aldım. Hepsi bana bakıyordu. Hepsinin gözünde yüklü miktarda merak vardı. Gerçeği söyleyemezdim ki.
-Şey aslında... ailevi bir mesele vardı. Ve o yardımcı olmaya çalıştı, ne alakaysa, bana da şimdi onu sordu.
Bu kadarını bilmeleri yeterdi. Aeri yüzünü buruşturdu: -o orospu bize günahını vermez ve sana yardım mı etti?
-Ahh hadi ama Sihyeon! Daha inandırıcı bir yalan yok mu, dedi Yeonjun.
-AMA BEN CİDDİYİM! Neden yalan söyleyeyim ki? İşin tuhaf kısmı bende neden bu kadar ilgilendi anlamadım.
Derin bir nefes aldım. Ryujin konuşmaya basladı: -Bu çok tuhaf, kadın lezbiyene de benzemiyor.
-BEEE WHO YOUUUU AREEE~
-LUCAS! Sussana sen, diye çıkıştım. Kaşlarımı çattım, kafamı kapı eşiğine uzattım.
