Hikayenin ilk bölümünü okuyup yargılamayın. Evet ilk bölümde hatalarım olabilir ama zamanla diğer bölümlerde düzelttiğimi düşünüyorum. diğer bölümleride okursanız sevinirim :D
Sabah yine ard arda çalan telefon alarmım ile uyandım.Bi süre boş boş halıya baktıktan sonra ağır adımlarla giyinmek için dolabıma yöneldim. Okul formamı karma sapan bükmeden koyduğum için kırış kırış olmuştu. Düzenli bi insan olmadığım için bu durumu umursamadım. Okul formalarımı giydikten sonra çantamı alıyordum ki birden onu gördüm. O benim en büyük nefretim, depresyonlarımın sebebi, çocukluğumu doyasıya yaşayamama sebebimdi. Tamam belki çocukluğuma etki etmemişti ama ne zaman mutsuz olsam mutsuzluğumun sebebini ona bağlamıştım. Matematikten en yüksek notumu 1. Sınıfta almıştım. İlk ve son olan not.O günleri düşünmeye dalmışken annemin sesini duydum "Enees hadi kahvaltı hazır". Annemin sesiyle hemen çantama o lanet kitabı koydum ve merdivenlerden inmeye başladım. Mutfaktan güzel kokular geliyordu. Mutfakta annemin yanağına buse kondurduktan sonra kahvaltı masasına oturdum ve kahvaltı etmeye başladım. Ben kahvaltımı ederken kapı çalmaya başladı. Kim geldi diye hiç merak etmiyordum açıkçası çünkü kargalar uyanmadan kapımıza dayanmayı adet edinmiş tek insan Osmandı. Annem kapıyı açıp Osman'ı kahvaltıya davet etti. E Osman bu ne kadar evde kahvaltısını yapmış olsada 2. Kahvaltısını her zaman bizim evde yapardı. Osman çantasını girişe bırakıp mutfağa geldi ve karşımdaki sandalyeyi çekip oturdu. Annem Osman'a çay koyduktan sonra usulca kahvaltıma devam ettim. Bir süre sessizce kaldıktan sonra sessizliği Osman bozdu. "Lan oğlum bugün sınav var çalıltınmı?". Çatalımı domatese sapladığım sıra cevap verdim "hayır" . Osman'ın da benim de matematiğim ilk okul terkti bu yüzden Osmanla hiçbir matematik matematik sınavına çalışmazdık. Yapamiycağımızı bilirdik çünkü, çalışsak da işe yaramıyacağını. Kahvaltıdan sonra Osmanla durağa gittik ve bizim okula giden otobüsü beklemeye başladık. Aslında otobüs bizim okulun önünden geçmiyordu. Okulla durak arasında büyük bir park vardı ve otobüsten parkın ordaki durakta iniyorduk.Otobüs geldiğinde önce Osman ardından ben otobüse bindik ve en arka koltuklara ilerlemeye başladık. Başladık başlamasına ama en arka malesef ki doluydu. Biz de Osmanla birlikte başka koltuklara göz gezdirdik ama bizimle aynı durakta binmiş olan amca ve karısı son kalan yere oturmuşlardı. Biz de mecbur Osmanla birlikte arka kapıya yakın ayakta beklemeye başladık. Benim için sorun yoktu çünkü zaten yol topu topu 10-15 dakikaydı. Bir süre telefonumdan Osmanın atmış olduğu snaplare göz attım. Bir süre pencereden dışarıyı seyrettim. Osman'a baktığımda aptal aşık gibi gülüyordu. Gerçi gibi demeye gerek yoktu çünkü Osman tam bir ergen aşıktı. Bu işler bana göre değildi çünkü ben aşk değil eğlence adamıydım. Hiçbir ciddi ilişkim olmamıştı bu zamana kadar. Osman'dan gözümü ayırımama sebep olan neden, ilk sıradaki göbekli dayının "hadi oğlum sizimi bekliycez sabaha kadar incekseniz inin" demesiydi. Kafamı amcaya doğru çevirdiğimde tüm otobüsün bize bakmakta olduğunu gördüm. Hala sırıtmakta olan Osman'ı dürttüm,Osman bana döndüğünde kaş göz hareketleriyle geldiğimizi belirttim. Ben tam son basamaktayken yaşlı bir teyzenin "terbiyesiiz" diye cırlamasını duydum. Bu kezde kafamı oraya çevireceğim sırada Osmanın yanımdan the flash hızıyla geçmekte olduğunu gördüm. Sonrasında kafama bir çanta yedim. Çantanın ağır deri kokusunun narkoz etkisinden çıkıp olayı anladıktan sonra son basamağıda atlayıp Osman'a doğru koşmaya başladım. Ona yetiştiğimde kafasına hafifçe vurdum ve gülerek teyzenin çantasından düşen gençlik yıllarına ait olduğunu tahmin ettiğim fotoğrafı çıkardım. Osman'a göstermemle birlikte Osman karnını tutarak gülmeye başlaması bir oldu. Hala gülerken bu kez konuşmaya başladı "bu kim oğlum tipe bak akraba evliliği resmen".Son dediğiyle bende gülmeye başladım.***********************************************
Okul yine herzamanki sırdanlığıyla geçip gitmişti. İkinci derste olduğumuz matematik yazılısı sonraki derste açıklanmıştı. Ben yine düşük almıştım. Aynı şekilde Osman da. Sorun etmedik çünkü 90 almayı falan beklemiyoduk. Osmanla birlikte okul çıkışı yine durağa doğru yürümeye başladık. Biz yürürken Osman beni dürttü ve kaldırım kenarındaki çekim araçlarını işaret etti. Biz araca bakarken arkamızdan sarışın bir bayan elinde mikrofonla yanımıza geldi ve kameraman arkadaşına işaret verdiğimde diye bir hatırlatma yaptıktan sonra bize doğru döndü ve "gençler müsaade ederseniz sizinle röportaj yapmak istiyoruz, sorduğumuz soruya cevap vermeniz yeterli "bizim cevap vermemizi beklemeden 3-2-1 kayıt diye bir ses geldi ve ardından sarışın bayan konuşmaya girdi "sizce matematik neden sevilmez " en tazesini sabah yaşadığım birbirinden berbat matematik sınavlarım aklıma geldi "çünkü çok zor, lanet olası bir zorluğu var ,hadi gidelim Osman". Bunların hepsini bir anda söylemiş olmalıydım.Osman ben yürümeye başlamışken daha hala kameraya bakıyordu. Osman bana yetişti ve otobüse binip eve gitmeye başladık. Yolda Osman "sence ciddi bi röpartaj mıydı yoksa birileri bizle kafamı buluyo"
"kafamı buluyo bilemem ama ciddi bişey olmadığı kesin" iki gün içerisinde olayı kısmen unutmuştuk. Olayın 4. Günü instagram ve benzeri hesaplarımda birden görülmemiş bir artışı gördüm. Yorumlara baktığımdaysa hadi gidelim Osman şeklinde hashtagler gördüm.Sonrasındaki saatler takipçilerin artmasıyla Osman'ı aradım ve acil bize çağırdım. Osman geldiğinde internet hesaplarını kontrol ettik. Onun da aynı şekilde takipçisi artmıştı hemde benimkinin 3 katı. Osmanla internette hashtaglerden aldığımız ilhamla "hadi gidelim Osman" yazdık ve yazdıktan kısa süre sonra bizim o günkü sokak röpartajı karşımıza çıktı. Vidyoyu 5-6 kez izleyip yorumları okuduktan sonra Osmanla aynı anda birbirimize döndük "oğlum fame olmuşuz fame"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hadi gidelim Osman
HumorO gün Osmanla birlikte okul çıkışı yine herzaman durağa gitmek için yol olarak kullandığımız parkın içinden geçiyorduk. Her daim sessiz olan bu park sessizliğini Osmanla geçerken bozuyordu. Nedeniyse bizim Osman'ın geçerken Halil sezaiden"çaresiz iç...