13. Bölüm - Çaresizlik

3.4K 218 11
                                    

"Oo Merve hanımda buradaymış. Görmeyeli uzun zaman oldu. "

Bu şerefsizin burada ne işi vardı?

***
~~Alya~~
"Bu sefer abarttın Emre! Evimde ne işin var defol git buradan!" diye bağırdığımda bana bakıp sırıttı.

"Alyacığım seni en son gördüğümden beri değişmişsin bakıyorum daha asi mi olmuşsun ne? Bu hoşuma gitti. "

Asıl değişen oydu. Tam bir pislik olmuştu ve şuanda ondan iğreniyordum.

"Buraya bir zorba gibi giremezsin! " diye bağırınca yine iğrenç bir kahkaha attı ama niyeyse sonra ciddileşti ve bana yaklaştı. Kaçmak istiyordum ama iki kolumdan sıkı sıkıya tutmuşlardı. Başka bir adamda Merve'yi tutuyordu. 4 kişi iki kız için mi gelmişlerdi? Bu adam sapıtmıştı iyice!

"Yaklaşma terbiyesiz !"

"Beni çileden çıkardın Alya! Sana hep iyi davranıyordum. Sana olan sevgimi hep görmezden geldin. Sonra birde öğrendim neymiş Alya hanım evleniyormuş. Söylesene o adamın benden ne farkı var? "

Aslında pekte bir farkı yoktu. Ama yinede Emir kesinlikle Emre'ye tercih edilirdi. Tam nedenini kendim bile söyleyemezdim ama yinede ...

"Emre ben seni sevmiyorum! Bunu neden anlamıyorsun? Evlendiğim adam beni seviyor ve bende onu seviyorum. Biz birlikte çok mutlu bir evlilik yaşayacağız. Benim için bunlar yeterli sebepler. Sence de öyle değil mi? "

Merve bana 'ne saçmalıyorsun?' bakışı atarken ben bile ne saçmaladığımı bilmiyordum. Sadece bu durumdan kurtulmanın yollarını arıyordum.

"Seviyorsun? " Diye dalga geçerek bana bakan Emre'yi neden sevmediğimi ve sevemeyeceğimi birkez daha anladım. Dengesizin tekiydi!

"Evet seviyor!"

Emir'in sesini duyduğumda istemsiz bir şekilde kafam o tarafa döndü. Hadi canım sanki aksiyon filmi çekiyorduk da benim kurtarıcım gelmişti.

"Sen?! Buraya nasıl girdin?" diye şaşkınlıkla soran Emre'ye sinirli bir şekilde baktım.

"Arka kapıyı açık unutmuşsun da pek zor olmadı girmek. Herneyse şimdi hemen karımı bırakıyorsun ve buradan defolup gidiyorsun!"

"Gitmeyeceğim ne yapacaksın?"

Emir elini cebine götürünce sinir katsayım artmıştı. Yanında çakı mı taşıyordu? Hadi sünnete uyan bir insan olsa sünnet olduğu için taşıdığını düşünürdüm ama...

Emre yine bir kahkaha atınca adamlar ellerini bellerine götürüp silah çıkardılar. Biri silahı kafama dayayınca korkmuştum. Ciddi ciddi korkmuştum. Hatta ayaklarım titriyordu.

Emir adamlara rağmen bize doğru gelmeye başlayınca içimden dua etmeye başladım.

"Gelme lan! Gelme ateş ederim! "

O kadar korkuyordum ki Emre'nin önüne geçip 'yapma' bile diyemiyordum. Bir tür şoka girmiştim ve nasıl çıkacağımı bilmiyordum. Ağlamak istiyordum ama gözyaşları gelmiyordu.

"Sizinle uğraşmaya zamanım yok özellikle de karım bu kadar korkmuşken. " diyen Emir'e baktım. Aynı zamanda da içeri polisler girdi. Kollarımdan tutan adamlar beni biraz salık bırakınca yere düşmüştüm. Polisler birkaç çevik hareketle Emreyi ve diğerlerini götürürken Emir hızlıca yanıma geldi.

"Alya? Yok birşey bak geçti. Hadi geçti. "

Beni kollarının arasına alıp sarılınca bende kafamı göğsüne yasladım. Şuanda ne yaptığımı bilmiyordum. Hâlâ şoktaydım.

Düşlerim Bir Gizli Hazine ~İSLAMİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin