Odanın hep sağ köşesinde uyuya kalırdı.
Orada gördüğü rüyalar daha güzeldi çünkü...Masum, bilmeyen ve görmeyen
Gökyüzündeki bulutları bile pamuk sanıyor...ne acı."Beyaz kan ilgi çekici gelmiyor demek ki" dedi tıslarcasına yanımdaki boş koltukta oturan bunak.
Ona gözlerimi devirdim yavaşca.
"Tanrının küvetinden taşan açık kalmış basit bir musluktan akan kirli su damlalarının yağmur olduğunu düşünmüyor mesela." diye devam ettirdi.
"Sanırım ben bir deliyim. Çünkü ne dediğinizi anlamıyorum beyefendi. " diye mırıldandım.
"Ölmüş müdür?" diye sordu iç sesim.
Kaşlarımı çattım aniden, yanımdaki doktor beni izliyordu.
"Kim? " diye fısıldadım öne doğru eğilerek.
"Küvetin içindeki işte" diye mırıldandı hafif korkan sesiyle.
Etrafı kolaçan ederken kıkırdadım
"Sanmam." diye cevap verdim ona ama bir cevap beklediğini sanmıyordum. Çünkü birden yok olmuştu.
bu umutsuz ağlayışlar hep tanrının işi...
"Birine sarıl ve kafana sık " diye kulağıma doğru bağırdı bunak bu sefer.
Aniden bağırmasıyla irkildim ve kaşlarımı çatıp boş koltuğa baktım.
Daha fazla konuşursa gerçekten kafama sıkıcaktım.
Kahkahalar atmaya ve etrafımda koşuşturmaya başladı daha önce görmediğim garip çocuk.
"Sık kafana ve kurtul işte, ne kadar zor olabilir ki"
Ahh çocuklar.... Seni bir türlü sevmediler...
Diye konuştu iç sesim minik kahkahasıyla beraberYanımdaki boş koltuğa baktım yeniden ve yaşlı bunağın orda olmadığını gördüm.
Gitmiş olmalıydı...
Yada hiç gelmemişti...
Elimdeki kitabı açtım ve kaldığım yerden devam ettim okumaya.
"Belkide bir koyunun beynindeki hücreyizdir,
Sorgulamıyoruz bir çok şeyi ve taze fasulyeleriSevdiğimiz kadar üzüyoruz bedenlerin içine hapsolmuş ruhları.
Kırılıyoruz, evet ama bu kalp bizim mi?
Var bir şeyler ama ne?"
Duraksadım ve kitabı bir anda kapatıp ayağı kalktım.
Yatağıma uzandım ve tavanı izledim bir süre.
Uykunun kollarına kendimi bırakacakken konuştu bir kez daha.
"Birileri kavga ediyor. Duymuyor musun?"
Kafamı sağa ve sola doğru yavaşca salladım.
Duymamıştım...
Birine sarıl ve kafana sık...
"Merak etme bende duymuyorum" diye konuştu benimle.
Çünkü duyulmayacak kadar sağır edici bir intihar kokusu var insanların beyninde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRİNE SARIL VE KAFANA SIK
Non-Fiction*tek bölümlük hikaye * Çünkü duyulmayacak kadar sağır edici bir intihar kokusu var insanların beyninde....