Hastaneye geldiğimde randevu almadan direkt Meriçin odasına gelmiştim. Şimdiyse içeri girmeden önce hastasının çıkmasını bekliyordum.
Hastane artık ikinci evim gibi olduğu için buradaki çoğu görevli ve hemşireyle tanışmıştım.
Ama en çok Emre'yle anlaşmıştık. Kendisi Meriç'in asistanlarından biriydi ve baya kafa çocuktu.
İki dakika kadar Emreyle konuşmuştuk ama baş asistan çağırdığı için gitmek zorunda kalmıştı. Bende şimdi konuşacaklarımı önceden toparlamaya çalışıyordum.
Bu sefer gevşeklik yapmak yoktu kesinlikle ciddi olacaktım !
Aslında vereceği cevaptan dolayı daha çok gergindim. Evet derse kesin direkt üstüne atlardım mutluluktan. Ama hayır derse...
İşte o zaman ne yapacağımı cidden bilmiyordum. Onu kendimden silip atamazdım. Ama rahatsız etmeye de devam edemezdim...
Muhtemelen hayatından sessizce çıkıp, kendimi ondan silecektim. Bir daha yüzüne bile bakmayacaktım.
Zaten hayatımdan çıkardığım kimseyi bir daha hayatıma almamıştım. Huyum buydu ? Bir sildiğimi bir daha affetmezdim.
Esmerde hayır diyecekti muhtemelen çünkü adam neredeyse hiç umut vermemişti. Sadece dün öyle yakınlaşmıştı.
Zaten bende ondan güç alarak buraya gelmiştim.Şimdiden en kötüsüne kendimi hazırlamam lazımdı.
Önümdeki kapı açılıp içerdeki adam çıkarken gerginlikle dudaklarımı dişledim.
Hadi aslanım sen ne zorluklar gördün, bir reddetme seni yıkamaz !
Derin bir nefes alıp birkaç titrek adımdan sonra kapının önüne geldim.
Birkaç saniye sakinleşmeyi bekledikten sonra kapıya üst üste vurdum. Gerginliğimi ona belli etmemeliydim.
İçerden Esmer " Gelin !" Diye seslenince saçlarımı elimle karıştırıp yüzüme sahte bir sırıtma ekledim.
Kapıyı aralayıp ilk önce kafamı içeri soktum.
" Naber yakışıklı? " göz kırparak söylediğim şeyden sonra ilkten kaşları çatılmış sonrasında gözlerini devirmişti.
Tamamen içeri girip kapıyı kapattım. Masasının önüne ilerleyerek elimdeki tatlı poşetini masasının üstüne koydum. Sonrasında masanın önündeki koltuklardan birine oturdum.
Poşete birkaç saniye bakıp tekrar bana döndü.
" Bu ne Eren ?" göz devirdim. Paketin üstünde kocaman 'Baklava' yazıyordu.
" Tatlı aldım esmerim ? Tatlı yiyelim tatlı konuşalım ? "
Sırıtarak söylediğim şeye gözlerini devirip derin bir nefes aldı.
" Boş yapmaya mı geldin Eren ?"
Gözlerimi kocaman açıp bir elimi kalbimin üstüne koydum.
" Aşk olsun Esmer ! Ben boş mu yapıyorum ?"
Gözlerime 'Evet' der gibi bakıp. Sandalyesinden kalktı.
" Aslında buraya gelmen iyi oldu. Bende sana teşekkür etmek istiyordum. "
Birkaç saniye boş boş suratına bakmış sonrasında müdürle olan konuşmamızı hatırlamıştım.
"Tatile mi çıkıyorsun sen şimdi ?"
Sevinçle sorduğum soruya hafifçe gülmüştü." Evet, bir haftalığına evdeyim. "
"Aslında müdürü nasıl ikna ettiğin konusunda hala şaşkınım ama senden herşeyi beklerim. "
Yess diyerek bir yumruğumu havaya kaldırdığımda kahkaha atmıştı.
" Bu kadar sevineceğini bilmiyordum ?"
Yüzümde buruk bir gülümseme oluştuğunda bunu hemen silmiştim. Ama karşımdaki kişi zaten umursuyor gibi durmuyordu..
Tekrardan sırıtıp ayağa kalktım. Meriç eşyalarını topluyordu. Bugün erken çıkacaktı çünkü artık mesaiye kalmasına gerek yoktu.
" Tabiki sevineceğim oğlum ! Seviyorum seni !"
Birkaç saniye elindeki gömlekle beraber donmuş sonrasında hiçbirşey demeden toparlamaya devam etmişti.
Neden birşey söylemiyordu ki ?
Neler hissettiğini bir türlü anlayamıyordum. Ama daha fazla bekleyemezdim.Ben sabırsız bir insandım ve artık bana karşı hislerini öğrenmek istiyordum !
"Meriç biraz konuşabilir miyiz ?"
Ciddi çıkan sesime ben bile şaşırmıştım.
Herhalde anlamıştı ne konuşmak istediğimi, hareketleri hızlanmıştı.
" Ne konuşacağız Eren ?"
Bıkkın bir sesle konuştuğunda kaşlarımı çatmış ama üstüne düşmemiştim.
" Sencede artık aramızdakine bir isim koymanın vakti değil mi ?"
Elindeki çantayı sırtına takmadan önce bana dönmüştü.
" Eren, bunu daha sonra konuşsak ? Şu an cidden eve gidip rahatlamak ve dinlenmek istiyorum !"
Kaşlarımı çatmıştım. Neden bu kadar acelesi vardı ki ?
Bir hayır demek bu kadar zor olmamalı..
Konuşmama izin bile vermeden kapıdan çıkmasıyla olduğum yerde kalmıştım öyle.
Birkaç saniye sonra beynim olanları algılamaya başlarken yumruklarımı sıkmıştım sinirle.
Hayır burada ağlayamazsın Eren. Kendine gel.
Her sinirlendiğimde ağlama huyumdan nefret ediyordum.
Bir elimle hafifçe dolmaya başlayan gözlerimi silmiş ve sinirle gülmüştüm.
" Adama bak ya ? Bir hayır bile diyemiyor !"
Elimle birkaç defa saçlarımı çekiştirdikten sonra derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştım.
Ben böyle duygusal değildim normalde, adam resmen psikolojimi sikip atmıştı !
Sert ve hızlı adımlarla hastaneden çıkarken, ona olan sevgim çoktan sinirimin önüne geçmiş ve içimdeki öfkeyi kırgınlığa çevirmişti. Adama kızgın bile kalamıyorum anasını satayım !
😱😱😱😱😱😱😱😱😱😱😱😱😱
Kaoskaoskaoskaoskaoskaoskaosİçimdeki kaos aşkını durduramıyorum...
Meriçe küfür etmek isteyenler rahat rahat sövebilir.Eveeet bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Sizce Eren ne yapmalı ?
Benden bu kadar canlar gidiyorum görüşürüz 💖👋
🐥⛅🌻

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor Bey Gay +18
Short StoryEsmer bir ten, gömleğinden taşan kol kasları, hafif kısılmış ciddiyetle bakan ela gözler, kirli sakal, siyah ve kahve arası saçlar. Allahım galiba harbiden cennete geldim ben! Gözlerim bugün ikinci defa kararırken, bu sefer aldığım darbe kafama de...