24.Bölüm|Final

26 2 0
                                    

Multimedia:Ela'nın pastası(?) (herkesi çok fazla koymuşum gibi geldi ve ne koyacağımı bilemedim)
Keyifli okumalar🌸
~~~~~~~~
Birkaç ay önce, sıkıcı ve sıradan bir yaz gününde elimde poşetlerle öylece eve dönerken dinlenmek için durduğum bir binanın en üst katında birilerini görmüştüm, atlayacağını düşündüğüm için çok korkmuştum ve koşarak engel olmaya gitmiştim ama hiçbir şey korktuğum gibi olmamıştı.

Şu an o binada, yanımda onunla beraber oturuyordum.

"Sence de bana geç kalınmış içten bir teşekkür borçlu değil misin?"dedim sessizliği bozarak. Gözlerim çoktan mavilerine kaymış, hayranlığımı gizleyemeden öylece bakakalmıştım.

Hâlâ lens olduklarını düşünüyorum.

"Ne için?"

"Seni kurtardığım için?"

Gözleri kısılıp yüzünde gülmesini durdurmaya çalıştığını açıkça belli eden bir ifade oluştuğunda kafasını sağa doğru eğerek benden saklamaya çalıştı ama çoktan görmüştüm. Komik bir şey mi söylemiştim?

"Neye gülüyorsun tam olarak?"dedim huysuzluğumu olabildiğince sesime de yansıtmaya çalışarak.

"Bunu sana söylemeye hiç fırsatım olmadı ama ben o gün aşağı atlamayacaktım, sen gelip beni 'kurtarmasan' bile."dediğinde kaşlarımı hayretle kaldırdım ve gözlerimi kısıp başımı yana doğru eğdim.

"Ne?"

"O gün buraya geldiğimde şu an yaptığımız gibi oturup biraz yalnız kalmak istemiştim sadece, sonra sen ne olduğunu anlayamadan bir anda gelip telaşla konuşmaya başladın ve ben ne olduğunu bile açıklayamadan kendimi sen düşme diye elini tutarken buldum."

Anlık gelen duraksama hissiyle kendimi geri çekip algılamaya çalıştım. Ben onu binanın üstünde öyle görünce kendine zarar verecek sanmıştım, amacım ona yardım etmekti ama aslında her şeyi yanlış mı anlamışım?

"O zaman sonrasında bana yalan söyledin?"dedim aklıma gelenlerle. Tamam, ben yanlış anlamış olabilirdim ama sonuçta o da sonrasında söylediklerimi kabul edip benden ona yardım etmemi istemişti, öyle değil mi? Aklım başımda değil falan da o kadarını uyduracak kadar delirmedim henüz.

Yani, sanırım.

"Amacım kesinlikle o değildi, sadece sen öyle gelip endişelenince ne yapacağımı bilemedim."

"Beni kandıracak kadar aklın başındaymış ama?"

"Kandırmak için değil, gerçekten seni tanımak istediğim ama nasıl yapacağımı bilemediğim için yalan söyledim. Özür dilerim."dediğinde cevap vermedim ve birkaç saniye endişeyle gerilmiş yüzüne baktım.

Haklıydı, o kadar endişelenmiştim ki ona kendini açıklama fırsatı bile vermemiştim ama bu yalan söylemesini haklı çıkarmasa bile bu seferlik üstelemeyecektim. Her şey bir yanlış anlaşılma da olsa şu an halimden gayet memnundum.

"Bir kez daha bana yalan söylediği öğrenirsem affetmem ama, ona göre davran."diye homurdandım tekrar yaklaşıp başımı omuzuna yaslayarak. Hafif gülme sesini duyduğumda o da başını benimkine yasladı ve birkaç saniye öylece durduk.

"Akşam bir işin var mı?"diye sorduğunda aklımdan yapmam gereken şeyleri geçirdim.

Uyumak, yemek yemek, yaşam faaliyetlerimi gerçekleştirmek.

"Yani yok sayılır, ayarlarım yine de. Neden sordun?"

"Belki beraber bir şeyler yaparız diye düşündüm."

Yanlış AnlaşılmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin