22. "Ben Öpmüyorum"

297 6 0
                                    

Herkese selamlar... (:

Her zamanki ben ve yepis yeni bölümüm karşınızdayız... Şu an 24. bölümü yazıyorum ve 25'e geçmek üzereyim. Sıkı ilham gelen anımdayım diyebilirim. Hazır gelmişken bölüm depolamayı planlıyorum. Aklımda önceden tasarladığım şeyler olsa da genellikle doğaçlama gidiyorum diyebilirim. Umarım işin sonunda ortaya güzel bir hikaye çıkarmayı başarabilirim.

Güzel bir bölüm olmuş olmasını temenni ediyorum. Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar. (:

***

"Bahar ne gizliyor benden?" diyen Selim'e kısa bir bakış atıp kucağımdaki Ela'yı pusetine yatırdım. Bunu sorarkenki meraklı ifadesi beni gülümsetmişti.

Dün tüm tembihlemelerime rağmen bugün Bahar ve Selim'i bir anda karşımda görmüştüm. Ellerinde pizzalarla çıkagelmişlerdi. Yemek hazırlarken Bahar'la konuştuğumuzda dün Selim'in kendisinden özür dilediğini söylemişti. Yaşananları hatırlattığı için üzgün olduğunu söyleyip özür dilemiş Selim. Ama yine de Bahar ne sakladığını anlatmadığı için konuşmamaya devam ediyorlarmış. Bahar, bu durumda oldukları sürece bebek haberini söylemek istemediğinden bahsetmişti ama ben ne kadar erken söylerse o kadar kardır diye düşünüyordum. Çünkü Selim ne olduğunu öğrenmeden yumuşayacak gibi görünmüyordu.

Az önce tuvalete gitmek için kalkan Bahar'ın gelip gelmediğini kontrol ettim kapıdan bakarak.

"Biliyorum merak ediyorsun ve endişeleniyorsun ama gerçekten kötü bir şey yok."

"Zeynep ben bir daha aynı şeyleri yaşamak istemiyorum. Böyle benden bir şeyler gizlemesi ona olan güvenimi zedelemekten başka bir işe yaramıyor."

Sıkıntıyla nefes verdiğinde üzgünce baktım ona. "Umarım ona da böyle söylememişsindir. Zira Bahar anlattığında pişman olacağına eminim."

Çatılan kaşlarıyla koltukta öne gelip, "Bilmece gibi konuşmasan keşke." dedi.

"Sen bana güven. Bu konu için daha fazla birbirinizi üzmeyin. Aksi takdirde zaten öğrenemeyeceksin. Bahar'a da güven ve sakın ona böyle düşündüğünü söyleme. Hatta bu düşüncenden de vazgeç. Bahar bu güvensizliği haketmiyor."

Düşünceli bir şekilde başını ağır ağır sallayıp geri yaslandı yine. Kollarını göğsünde bağlarken güldü alayla. "Başkasından bu cümleleri duymak kötüymüş gerçekten. Bu tavsiyeleri ben verdiğimde hiç zor olmamıştı."

Anlamayarak sessiz kaldığımda sorarcasına baktım. Yerdeki bakışlarını bana çevirip tekrar konuştu.

"Ali ile konuşmuştuk. Ela'yı öğrendiğinde ve sizin aranız bozukken."

Şaşkınlıkla dikkat kesilip, "Ne konuştunuz?" diye sordum hemen. Böyle bir konuşmadan yeni haberim oluyordu ve gerçekten çok merak etmiştim.

"Geçen hafta beni arayıp konuşmak istediğini söyledi. Ertesi gün buluştuk. Ela'yı saklama sebebini sordu bana. Gerçekten meraklı ve çaresiz bir hali vardı. Bunu bana değil sana sorması gerektiğini söyledim. Aynı senin şu an bana söylediğin gibi ben de ona böyle söyledim. Seni dinlemesi ve güvenmesi gerektiğini, birbirinizi üzmemeniz gerektiğini. Çok diretse de öğrenemedi tabi benden. Sana gelip sormak istediği çok belliydi. Ama gururu ve kırgınlığı izin vermiyordu."

"Bana bundan bahsetmemişti." dedim düşünceli halde. Benimle konuşmasına engel olan şeyin gururu olduğunu biliyordum. Günlerce kendisinden böyle bir şeyi saklamış olmamı hazmedememiş, kabullenememişti.

Sana İhtiyacım VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin