CONFUSİON ~Countryhumans~ (ARA VERİLDİ)

-12-

HAYALET OKUYUCU OLMAYIN KENDIMI IĞRENÇ YAZIYOR GIBI HİSSEDİYORUM...

Herkes- Birleşik Devletler de dahil- Birleşmiş milletlerin konuşmasını dinliyordu.

"Türkiye Cumhuriyeti'ni arama çalışmaları 2 katına çıkarıldı. Fakat 2 hafta içinde hala bulunamazlar ise an itibariyle aramaları azalacağız ve az miktarda askerler ile ufak çaplı aramaya devam edilecektir. Eğer-"

"NE DEDIN SEN?!"
Almanya hışımla ayağa fırladı. "B-Bu ne saçma iş böyle!?"
"Bay Almanya lütfen yerinize geçin"
"KİM BÖYLE BİR ŞEYE İZİN VERİR?!"

O sırada arkadan orta yaşlarda bir kadının sesi duyuldu.
"Ben verdim Bay Almanya"
Türkiye Cumhurbaşkanı Alya Söndürmez.

Y/N: Hay ben böyle işin... isim bulamadım ve 2.ismimi koydum amk soy adını salladım sadece.
...
Çok tuhaf hissetircek yazmak eğh...

Almanya gözlerindeki belirgin sinir ile kadına bakmaya başladı. Amerika ise ona gizlice işaret yapıyor ve susmasını rica ediyordu. Dikkat çekmek aptallık olurdu.

Ama bu pekte Almanya'nın umrunda değildi.

Tam ağzını açıp birşey diyecek iken başka bir ülkenin sesi duyuldu.
"Almanya'nın kusuruna bakmayın kendisi biraz ani duygu sorunları yaşıyor da..."
Almanya şaşkınca Yunanistan'a baktı. Bir şey demeye fırsat bulamadan Yunanistan onu omzundan tuttu ve toplantı odasının dışına sürüklemeye başladı.

"Siz devam edin Bayan Birleşmiş milletler"
"Pekala"

Yunanistan zorla Almanya'yı dışarı çıkardı. Amerika ise derin bir oh çekti.

Almanya onu tuvalete sürükleyen Yunanistan'a karşı inatla direniyordu.
"Yunan! Bırak beni"
"Olmaz"
"Bana bak sen hiç ablanı-"

Yunanistan Almanya'yı omzundan tutup sertçe duvara itti. Almanya hem Yunanistan'dan hemde duvardan aldığı darbe ile yere düştü.

Yunanistan Almanya'nın yanına eğildi.
"Beni zor kullandırmak zorunda bırakma"

Almanya kafasını Yunanistan'a çevirdi. Yunanistan gizlice arkasındaki kamerayı gösteriyordu. Almanya kamerayı görür görmez sustu.

Yunanistan Almanya'yı sürükleye tuvalete götürdü. Girer girmez kapıyı kitledi.

"Yunansistan anlamıyorsun bak-"
Almanya'nın lafı yüzüne aldığı sert yumruk ile bölündü.

"Almanya... kendine gel... Amerika bana teorinizi anlattı tamam gayet mantıklı ama eğer kendimizi ele verirsek sonumuz onlar gibi olacak"
"A-Ama"
"Türkiye'yi bulacağız tamam mı? Daha fazla kanıt bulmalıyız ki ilk önce elimizde tutulacak bir teori olsun"
"T-tamam"

"Yarın saat gece 3 de Rusya'nın yanına gideceğiz"
"O da mı biliyor?"
"Hayır sadece anlatacağız"
"Kaç kişi geliyor?"
"Sen, ben, Amerika, Brezilya"
"Pekala"

Yunanistan tuvaletten çıkmadan önce Almanya'ya baktı. "Kendine gel Almanya öyle gel yanımıza"
Sonra da toplantı salonuna gitti.

Toplantı salonuna girince Amerika'ya doğru 'Herşey yolunda' işareti yaptı. Sonra da yerine geçti.

•~~•

"Kanada~"
"..."
"Hadi ama Kanada daha ne zamana kadar saklanacaksın?"
"..."

Kanada Ukrayna'nın zoru ile bir dağ evine gelmişti. Şimdi ise evin bir köşesinde saklanıyordu.

Çünkü korkuyordu... Ukrayna'nın ona birşey yapmasından özellikle çok korkuyordu...

Ukrayna sanki onun tanıdığı gibi değildi. Değişmişti ve bambaşka biri olmuştu...

Sanki... Sanki bir Yandere gibi... Ona zarar verebilecek bir yYandere gibi...

Kanada bu adama asla aşık olmazdı...

"Kanada~ hadi ama oyun sıkmaya başladı beni~"
"..."
"Kanada'm~ Bu son uyarım sevgilim~"
"..."

Ukrayna'nın sesi git gide yaklaşıyordu ve Kanada'yı daha da korkutuyordu...

"KANADA SANA ORTAYA ÇIK DEDIM!!"

Kanada Ukrayna bağırınca yerinden sıçradı ve ağzından küçük bir ciyaklama çıktı.

Ukrayna'nın duyabileceği şekilde...

Ukrayna sesin geldiği yere doğru eğildi. Dolabın kapağını açtı. Gördüğü manzara ile sırıttı.

"İşte buradasın sevgilim~"

•~~•

"Yeter lan beni bir sal yeter yeter...."
"Olmaz~ sonra kaçmaya çalışırsın~"
"Yatağa kelepçeledin ya işte..."
"Neden gitmemi istiyorsun beni sevmiyor musun?"
"Senden nefret ediyorum İsveç..."

İsveç'in gülümsemesi soldu. Gözlerini kısıp Türkiye'ye baktı. Türkiye de aynı ciddiyetlik ile onun gözlerine baktı..

Bakıştılar...

Bakıştılar....

İsveç kahkaha atmaya başladı.
"Çok tatlısın sevgilim"

-Devam edecek-

Kısa olduğu için özür dilerim....