AG11🐾

41 18 2
                                    

Sonunu bilmeden izlediğim en güzel filmdi gözlerin...






______

Hayatta en değerli şey insanın kendisine olan saygısıdır. Ben bir gün duygularıma yenik düşüp kendime olan saygımı yitirmekten çok korkuyordum. Bu kadar karmaşanın içinde kaptırmıştım kendimi birine öylece sürükleniyordum. Sonumun ne olacağını bir an bile düşünmeden... Belki de düşünmek istemiyordum. İyi yada kötü Yağız'la olan tüm sonlara hazırlamıştım kendimi. Kim bilir belki sonsuz olurduk. 

Kahvemi yudumlarken bakışlarımı daldığım pencereden alarak karşımda oturan Yağız'a çevirdim. Göz göze gelmemize rağmen ikimizde de bir hareketlilik yoktu. Öylece birbirimize baktık. Belki saniyelerce, belki dakikalarca... Tahmin bile edemiyordum çünkü Yağız'ı görünce zaman duruyordu bende. 

Ta ki Levent'in Batuhan'a  '' Aaa çok önemli bir detayı aktarmayı unuttum'' demesine kadar. Romantik bakışmamızı bölecek kadar önemli olan detayı merak etmiştim doğrusu.  Elindeki telefonu bırakarak konuşmaya başladığında Batu'da oturduğu yere iyice yerleşerek pür dikkat dinlemeye başladı.

''Dün gece var ya dün gece...''

Yağız'la aynı anda birbirimize baktığımızda moralinin bozulduğunu fark ettim. Dün gece onların anladığı gibi bir şey olmamıştı. O gece benim tüm gerçekleri öğrendiğim geceydi. Boğazımı temizleyerek Levent'in sözünü böldüm.

''Evet dün gece Yağız'ı benim odamdan çıkarken görmüş olabilirsin. Eh haliyle yanlış anladın tabii. Ama senin anladığın gibi bir durum söz konusu bile değil. Dün gece sadece...''

Gözlerim Yağız'la buluştuğunda devam edemedim. Yanlış bir şey söyleyip onu kırmaktan, üzmekten çok korkuyordum.

'' Dün gece Ezgi tüm gerçekleri öğrendi o kadar.''

Keskin bir şekilde cümlemi tamamladı Yağız. Levent ensesini kaşıyıp mahcup olmuş bir şekilde ''Şeyy... Ben çok özür dilerim'' dediği sırada Batu Levent'in kafasına bir tane geçirdi. 

''Aptal herif seni.''

Yağız konuyu kapatmak istercesine ''Neyse ne'' diyerek son noktayı koydu.

Çalan kapının sesini duyduğumda gelen kişinin kim olduğunu tahmin edebiliyordum. Yüzüme yerleştirdiğim tebessümle kapıyı açtım.

'' Hoş geldin kuzum.''

Açtığım kollarımın arasına girerken ''Hoş buldum'' dedi Ceren.

''Her zaman en son ben geliyorum. Neden peki?'' diyerek devam ettiğinde Batu göz devirerek cevap verdi. 

''Telefonların sürekli meşgul çaldığı için olabilir mi acaba?''

Bir dakika. Batu sürekli Ceren'i mi arıyordu yani?

Levent anlamlı bir şekilde öksürdüğünde '' Boş boğazlık yapma istersen'' diye tekrar bir uyarı aldı Batu'dan.

Ceren omzunu silkerek konuştu.

''Ne o? Rahatsız mı oldun sürekli meşgul çaldığı için?''

Batu dişlerini sıkarak tısladı.

''Ne münasebet.''

''Yani hayranlarım çok anladın mı? Biri kapatıyor biri arıyor.''

Dalga geçtiği o kadar belliydi ki. Hepimiz dört gözle Batu'dan gelecek cevabı bekliyorduk.

''Sen o hayranlarının ismini ver bana. Ben onlara hayran kalmayı bir daha öğreteyim. Bak bakalım bir daha hayran kalabilecekler mi.''

Ceren'in kaşları yukarı doğru kalkarken bizim ağzımız yarım karış açılmıştı. Batu kesinlikle Ceren'e karşı birtakım duygular besliyordu. 

AYNADAKİ GÖZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin