“Işıl önce yumurtayla şeker çırpılacak.”
Aysun mutfağa girdiğinde Işıl karışımı çoktan hazırlamış kaba döküyordu.
“Gözlerime inanamıyorum.”
“Yaptım bile! Sadece ufak bir sorunumuz var.”
Aysun şişirdiği balonu bir kenara fırlatırken Işıl şirin sesiyle tekrar konuştu.
“Şekeri unuttum.” Işıl gözlerini kırpıştırırken bu tatlı haller Aysun'u yumuşatamamıştı.
“Ne?! Doğum gününe iki saat kalmışken bu ufak bir sorun mu sence?”
“Evet çünkü mükemmel bir pasta siparişi verdim, akşama kadar yetiştirmeleri için extra para ödeyeceğiz.”
“Ödeyeceksin. Sen ödeyeceksin.”
“Ne pinti kadınsın Aysun tamam öderim. Nedir ki?”
“Bu senin cezan.”
“Satın almak asla benim cezam olamaz." Işıl arkadaşına göz kırpıp konuşmaya devam etti.
"Ayrıca bana güvenip kek yaptırdığın için seninde cezan olmalı.”
“O kadar kendinden emin konuştun ki bir anlığına boşluğa düşüp inandım.”
“Pekala pekala. Sen ne yaptın içerde durumlar nasıl?”
“Bir saatte sadece beş balon şişirebildim.”
Işıl şaşkınca bakakalırken gülmemek için zor duruyordu.
“Bunu başarmakta büyük bir çaba ister. Umarım bir gün hastana suni teneffüs yapmak zorunda kalmazsın, lakin nefesin buna yetmez."
“Dalga geçme nefesim yeterince kuvvetli.”
“Bunların şişirme apartı var ama pinti olduğun için gözünden kaçmış olmalı. Neyse hadi kalan balonları şişirelim. Kağan daha fazla umutu oyalayamayacağını söylüyor.”
“Nerdeler ki? Ben umuta çaktırmamak için sabahtan beri konuşmadım.”
“Sahi mi?”
İkili gülerken Işıl Aysun’un koluna girerek büyük salona ilerledi.
“Umutun kuzeni Kağan’la onu bir eğleneceye götürmüş.”
“Hangi kuzeniymiş bu?”
“Bilmiyorum adı Serkandı sanırım. Kendi mekanıymış.”
Aysun’un gözleri büyürken Işıl kaşlarını çatarak arkadaşının yüzündeki şaşkınlığı süzdü.
“Neler oluyor?”
“Işıl Serkan pavyon işletiyor.”
—
Işıl ve Aysun ışıklı lüks restuarantı keserken iki kadın siyah gözlükleriyle Amerikan filmlerindeki ajanları aratmıyordu.
“Şuna bak dışarıdan bakan birisi pavyon bile demez. Dolandırıcı bunlar!”
“Umut bir keresinde beni buraya yemeğe getirmişti. Uzun bir aradan sonra romantik bir akşam yemeğine çıktık derken iki dansöz umuta yapıştı.”
“Vay kahpeler! Yolsaydın onları.”
“Yolmak için ayağa kalktım ama birde ne göreyim, umut bey iki yüzlük çıkartıp kızlara uzatmış!”
“İyi en azından memiktolarına sıkıştırmamış.”
Işıl kahkaha atarken Aysun gözlerini devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVEDA SOSYETE!
Romance1997 "Hadi Işıl seç birini." Onlarca misafir bir yaşındaki güzel bebeğe bakarken bu tatlı bebekse masanın üzerindeki nesneleri tanımak için uğraş veriyordu. Annesine göre bu tatlı kız tabikide steteskopu seçecekti. Ilerde başarılı bir doktor olup a...