Cebinden çıkardığı bıçağı avuçları arasında kör bir biçimde savurdu Erberk.
Lakin tek duyduğu bıçağın yere düşerek yerde yankılanan sesiydi.
Karanlıkta çığ gibi buyurmuştu adeta ses.
Kazan dairesinin homurtulu seslerinin arasında savrulup giden bir avaz gibi yuvarlanarak ayakları dibinde son bulmuştu akıbeti.
Acıyla seslice yutkundu.Sanırım X'e...
Kendisini doğraması için bıçağı elleriyle getirmiş ve özenle cebinde taşımıştı.
Zira zarar vermeye niyeti yoksa da bıçaktan sonra şuracıkta doğrayacaktı şüphesiz Erberk'i."B-ben..."diye inledi Erberk adamın kolları kendinden uzaklaşırken.
"Korktum...Bi anda..Dokununca."Cevap yoktu.
Ses vermemişti.
Hoş kendine ait bir sesi de kullanmıyordu lakin mesajla bile tenezzül etmemişti cevap vermeye.
Belli belirsiz bir gülüş sesi duydu Erberk.
Soğuk,kısa ve bir nefes kadar süren alaylı bir kahkaha.
Ama ciğerden ve içten gelmişti oldukça.
Zaten böyle bir hareket bekliyormuşcasına keyifle gülmüştü karşısındaki.Zifiri karanlıkta acıyla kasıldı Erberk.
Yabancının kolları ondan çekilirken yerdeki bıçak sert bir tekme ile vurulmuş olmalıydı ki duvara çarpma sesini duydu Erberk.
Yutkundu.
Şimdi o elleriyle getirdiği bıçak boynunda dolaşacaktı ya da habersizce göğsüne saplanacaktı şüphesiz."Benimle derdin ne ?"diye inledi karanlığa.
"Niçin bana eziyet ediyorsun. Korkuyorum senden. Anlamıyor musun?"Cevap gelmedi.
Ama Erberk sinirle yeniden kükredi yumruklarını sıkıp.
"Karşıma geçmeye bile cesaretin yokken !"diye fısıldadı Erberk burnunu çekip.
"Seni sevmemi bekleyemezsin benden..."Telefonuna gelen mesaj bildirimi ile duraksadı.
"Montunun cebine bir ipucu bıraktım.
Bir dahaki buluşmamızı iple çekiyorum.
Sevgilim.
Öpücüklerle,X. "Erberk telefonunun flaşıyla kazan dairesini gezdi bir müddet.
Etrafta ne bir başkası vardı.
Ne de geride bıraktığı bir iz.
Burnunu çekip yağmurlu günde çamurlu bir ayakkabı izi aradı. En azından botunun deseninden ya da numarasından çıkarım yapabilirdi.
Ama ne bir çamur izi vardı ne de bu yağmurlu günden geriye kalan bir ıslaklık izi.Sinirle kaş çattı Erberk.
Asla acemi olmayan biriydi ve işini layıkıyla yapıyordu.
Zira kamuflaj ustasıydı adeta.
Tek bir iz bırakmamıştı.Dizleri üzerinde eğildi ve yere dikkatle bakındı.
Bir saç teli,kumaş parçası yahut herhangi bir pamukcuk.
Aradı ve taradı lakin somut olan hiç bir şey bırakmamıştı arkasında X.
Ne bir saç teli ne de kendine ait bir objeye dair iz.Erberk sinirle burnunu çekip sıcak kazan dairesinden çıktı.
Yoğun gürültüden başı dönerken cebinden notu çıkarıp özenle katlanmış küçük kağıda bakındı.
Bingo!
El yazısından bulabilecekti nihayetinde X'i.
Tanıdığı ve çevresinde kim varsa defterlerine bakınıp el yazılarına....Bir bilgisayar çıktısıydı.
Word dosyası üzerinden Times Roman ,12 kalınlığında yatsı biçiminde,iki yandan ortalanmış,özenle hizalanmıştı.
"Yarın sabah derse girmeden önce sıranın altına bir not bırakacağım.
Belki erken gelirsen beni görebilirsin. Ve hediyeni almayı unutma sıranın altından. Çünkü uzun zamandır tenine en çok yakışanı bulmaya çalışıyorum."Erberk telaşla zemin kattan merdivenlere ilerleyip yurda doğru hedefledi.
Yurdun giriş katında ,kapıda bekleyen genç güvenliğe göz gezdirdi.
Yirmililerindeki oğlan elinde telefonuyla ilgileniyor ve parmak bastıkları kart gösterdikleri gişede dikiliyordu öylece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erberk
RomanceKendi kendini yazan hikaye. Bu hikayede seçimleri,okuyucuları verir. Erberk'in hikayesini birden çok kalem yazar. Seçimini yap,hikayeni oluştur. Verilen direktifleri,eyleme dönüştür. Kalemini çıkar,kendi yolunu yarat.