Üç gün...
Üç gün geçmişti ve birbirlerine doyamıyorlardı.
Gediz elleriyle besliyordu Erberk'i. Ona antrenman çıkışlarından sonra pastaneye giderek tatlılar getiriyordu. Beraber dizi izliyorlar,beraber uyuyorlardı. Erberk antrenmandan yorgunca gelip kendini duşa atan sevgilisinin her zerresini seve seve okşuyor,elleriyle masaj yapıyordu.
Bu istediği şeydi.
Aynı bedene girip çıktığı iki yabancı oda arkadaşları olmaktan fazlasıydı. Her adımında tadında izi olan iki ruh gibi beraber hareket etmelerinin verdiği haz cinsellikten bile daha tatmin ediciydi. Bedenleri de doyuyordu ruhları da ve neredeyse yapışık geziyorlardı birbirlerine.
Bir gece ansızın X'in attığı mesajla Erberk ürpertiyle donakalmıştı. Ve her ne kadar Gediz'i bu işten uzak tutmak istese de Gediz sinirle mesajı açmış,öfkeden deliren gözleriyle avuçlamıştı telefonu.
"Geceyi yarıyoruz,gökten yıldızımızı arıyoruz. Senin canını yakan herkesi,azad ediyoruz."diye yazmıştı X.
"Kokunu alanların alabileceği tek koku toprak kokusu olacak Erberk. Anlamıyor musun ?"
"Gözlerine bakmaya cesaret eden herkesin gözlerini oyacağımı bilmiyor musun?"
"Canını yakma lüksünü kendinde bulanların..Canını alacağımı da bilmiyor musun ?"
"Kimse sana dokunamaz Erberk. Çünkü sen benim Hamsemsin. Ve benim olana dokunan,ölür."
Erberk hıçkırık savurup telefonu gizlemeye çabalasa da Gediz ve raydan çıkan sinirleri belayı arar olmuştu.
Gediz tabir yerindeyse Ayaz'ı göz hapsinde tutuyordu. Sürekli kavga şamata çıkaran ve Erberk'i her gördüğünde cins bakışlar atan oğlan alayla süzüp geçiyordu iki çifti de. En son nokta sanırım Gediz için sınırı aşan tek bahaneydi.Yemekhane girişinde sigara içen Egemen'in arkadaşlarından birine omuz atarak küfür savuran Ayaz'ın üzerine uçarcasına bir yumruk savurmuştu Gediz.
İki arkadaş grubu birbirine girerken Egemen altına aldığı Ayaz'ın kaşını yarmış ve sinirle dudaklarını patlatmıştı. Gediz ise Ayaz'ın midesine bir yumruk indirmişti. Daha sonrasında iki arkadaş grubu birbirine girerken Ayaz'ın alay dolu imasıyla birlikte kıyamet kopmuştu.
"Senin işini bitireceğim."demişti Ayaz buz gibi gözlerini Egemen'e dikip. "Ben de seni keseceğim."
Erberk o an Ayaz ile göz göze geldi. Bu açık ve seçik tehditlerin,imaların ve bakışların anlamını biliyor gibiydi. Bu konuşma tarzını biliyor gibiydi.
Gözleri bir Erberk'ın yara bandı sarılmış eline bir de Egemen'in yüzüne kayarken kan dolu dudaklarıyla sırıttı Ayaz. "Senin işini biteceğim kaptan."
"Dikkat et de ben seni bitirmeyeyim am biti."demişti Gediz tekrar oğlanın üzerine yürürken.
Egemen kaşlarını çatıp kendine tehditler savuran Ayaz'a alaylı bir gülüş yolladı. "O kadar da aptal olmadığını düşünmek istiyorum ? Bela mısın çocuk."
"Göreceğiz."diye mırıldandı Ayaz ve arkadaşları alayla göz süzüp ilerlerken.
Ve orada olmaması gereken biri yine oradaydı işte.
Yurdun güvenliği,binanın içerisinde diğer blokta olması gerekirken yine oradaydı. Bahçede. Boş bakışlarla izliyordu kalabalığı yüzünde tepkisiz bir ifadeyle.
Gözleri Erberk'i ve Gediz'i bulurken Mert sinirle bir küfür savurdu. "Abi bir boklar oluyor ve kimse bize bir şey anlatmıyor."diye mırıldandı Mert sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erberk
RomanceKendi kendini yazan hikaye. Bu hikayede seçimleri,okuyucuları verir. Erberk'in hikayesini birden çok kalem yazar. Seçimini yap,hikayeni oluştur. Verilen direktifleri,eyleme dönüştür. Kalemini çıkar,kendi yolunu yarat.