Bölüm 26 : Zanlı

707 92 16
                                    

"Biz her gün bir cinayete kurban gider, her gün bir cinayet işleriz. Biz her gün bir cinayetin önünden kayıtsız geçer, gideriz."

Kapıların Dışında, Wolfgang Borchert.

Buz gibi soğuk ve karanlık.
Titreyen bir lambanın ışığı haricinde kör bir karanlıkta kalmış kadar sefil.

Omuzları üzerinde dünyayı sırtlayan Atlas kadar yorgun.
Ama bu fiziksel bir sancıdan çok daha fazlası.
Psikolojik olarak Gregor Samsa'nın bir sabah uyandığında kendini devasa bir hamam böceği olarak bulduğu kitabın ana karakteri gibi hissediyordu.
Ve sanırım sancılı bir dönüşümdü.

Dört bacağı da sallanan bir masa ve sandalye haricinde bir de sandalye.
Onun haricinde dört duvar dışarıdan içerinin görüldüğü duvarlar.
Ama içerideki kişi kendi yansıması haricinde her şeye uzakta.
Sanki kendi yüzüne bakarak "Suçunu itiraf et."diye mırıldanır gibi inşa edilmişti bu yapılar.

"Dün gece saat 19:00 - 23:00 sularında neredeydin?"diye yineledi dişleri arasından tıslayan memur.
İnkâr bile etme.
Masumsan dahi.
Var olmayan bir suçu bile üstlenmeni bekler gibiydi bakışları.

"B-bilmiyorum. "diye yanıtladı Erberk yutkunurken sertçe.

Bilmiyordu.
Neredeydi? Aslında kimdi.
Gerçekten var mıydı dünyada ve dünyanın zehirli nefesini soluyor muydu hakikaten?
Tek bir bilgisi dahi yoktu nerede,ne zaman ve kim olduğuna dair.
Zaman ve mekan kavramı sorgu odasında yok olup gitmişti.

"Tekrar ediyorum çocuk."diye hırladı memur yumruğunu masaya geçirirken.
"Maktulün ölü bulunduğu arazide kimliğini bulduk."

"B-Ben...Bir ara.."dedi Erberk şaşkınca.
"Sapanca'ya gittim."

"Maktulün ölümüne neden olan."diye mırıldandı memur sertçe.
"Cinayet silahında parmak izi ve kanın bulundu. İtiraf et."

"Ben..."dedi Erberk acıyla.
"Ben kimseyi öldürmedim !"

"DNA izin uyuşuyor."diye açıkladı memur.
"Kan ve parmak izi. Ve kanlı mendil."diye mırıldandı adam tez bir biçimde.

"Ben...Ben yapmadım..Ben kimseyi öldüremem! Katil..."diye inledi Erberk.

Memur ise gür bir sesle durdurdu.
"Maktülün vücudunda sigara yanıkları var.
Ve izmaritlerin her birinde DNA iziniz var."

Erberk boş gözlerini memura dikerken zihni anlamlandıramıyordu.
Ne cinayeti biliyordu.
Ne cinayeti bilmediğini biliyordu.

Bunların her biri X'in bir oyunu olmalıydı!

"Planlayarak kasıtlı cinayet suçundan...Müebbet hapis istemiyle yargılanacaksınız."diye yanıtladı dosyayı sertçe kapatan memur.
"İş birliğine giderseniz..."

"Ben..."diye sayıkladı Erberk hıçkırırken.
"Ben..Ben öldürmedim kimseyi."

"Herkes aynısını söyler."diye yanıtlandı memur tarafından.

Karanlık bir göz odaya tek adımlarken...

ErberkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin