ŞİMDİ
Dila sabah uyandığında saatin 8'i geçtiğini gördü. Yataktan kalktı,kahvaltı hazırlamaya koyuldu. Hazırladığında İrem'in adım seslerini duydu. İrem mutfağa geldi.
"Ooo aşçı Dila Hanım bugün döktürmüşsün.''
Dila güldü.
"Abartma İrem,alt tarafi bi omlet yaptım,yanına da zeytin peynir.''
''Olsun,omlet omlettir. ''
Dila gözlerini devirdi ve yemek yemeye koyuldular. Dila omletini bitirdiğinde Irem'e baktı.
"Bugün Esra'yı ziyaret etmek istiyorum,gelmek ister misin?''İrem şaşkınlıkla Dila'yı süzdü.
"Esra?''
"Pamir'in nişanlısı.''
''Ya şimdi bana salak diyeceksin ama Pamir kimdi?''
''Off İrem öyle bir konuşuyorsun ki gören de günde beş yüz kişiyle muhattap oluyoruz sanacak. Hani şu adam vardı ya,senin tokalaşmadığın.''İrem sırıttı.
"Hee,hatırladım. Pardon da sen niye elalemin nişanlısını merak ediyorsun? Dila farkında mısın bilmem ama onları tanımıyorsun bile.''''Evet,biliyorum ama merak ettim. Pamir Esra'nın yaşamayı çok istediğini söylemişti. Belki ilik nakli falan gerekiyordur. Bakarsın bir faydam dokunur.''
İrem gözlerini devirdi.
"Ne alaka anlamadım ama sanırım bu kızın hikayesi seni fazla etkiledi. Gelmek isterdim ama biliyorsun,pazar günleri öğlene kadar mesaim var. O yüzden sen git.''
Irem saate baktı.
'' Hatta mesaim başlamış bile,offf bak bu işi de kaybedemem Dila,kaçtım ben.''
Irem son lokmasını çiğnerken koşarak mutfaktan çıktı. Dila sofrayı toparladı. İrem de o sırada evden çıkmıştı.
Dila da aynanın karşısında saçlarına şekil verdikten sonra parfümünü sıktı. Üzerine açık kahverengi mini etek,beyaz bluz ve ekose desenli kahverengi ceket giymişti. Ceketin boyu eteğiyle aynı boydaydı. Altına beyaz spor ayakkabılarını giydi. Çantasını alıp merdivenlerden indi ve arabaya bindi. Pamir'i bıraktığı hastaneye doğru sürmeye başladı.
Hastaneye vardığında arabadan indi ve etrafına bakmaya başladı. Hastane oldukça büyüktü ve Esra'nın sadece adını biliyordu. Hastanenin içine doğru ilerlerken hastanenin bahçesinde oturmuş sigara içen bir adam gözüne takıldı. Adamın gözlerini görünce onu tanıdı. Bu Pamir'di.Dila onu doğru ilerledi ve yanına oturdu. Pamir ona döndü ve şaşkın bir ifadeyle onu süzdü.
"Ne işin var burada,niye geldin?''Dila gözlerini devirdi.
"Senin için gelmedim merak etme,ayrıca şu sigarayı söndürür müsün?Dumanı başımı ağrıtıyor.''
''Çok rahatsız oluyorsan gidebilirsin,ben senin yanına gelmedim. Sen benim yanıma geldin.''
Dila sesli bir şekilde nefes verdi.
"Senin nursuz suratını görmeye gelmedim dedim ya,Esra'yı merak ettim sadece.''Pamir yumruklarını sıktı.
"Sen kimsin? Esra'yı nereden tanıyorsun da onu ziyaret etmek istiyorsun? Neden hayatımıza dahil olmaya çalışıyorsun?''''Geri zekalı.''dedi Dila tükürür gibi. Sonra da ayaklandı.
"Belki bir faydam olur diye geldim. Yaşamayı çok istiyor demiştin,ben de düşündüm ki...''
''Bir faydan olmaz,sağ ol buraya kadar boşu boşuna gelmişsin ama şimdi geri gidebilirsin.''Dila sinirlenmişti. Ayaklarını yere vurup bağırmaya başladı.
"Sen manyak mısın?Bi gün hayatımi kurtarıyorsun,sonra burada salak salak konuşuyorsun. Son kez söylüyorum ben senin için gelmedim. Sadece nişanlını görmek istedim.''Pamir dalga geçer gibi güldü.
"Neden? Acıdın mi yoksa bana,bize? Senin kolayca vazgeçebildiğin hayat için o savaşıyor diye ona acıdın mı? Nasıl çırpınıyor,nasıl ölüyor diye merak edip onu görmeye mi geldin?''Dila yüzünü buruşturdu.
"Ne alaka geri zekalı? Sana laf anlatmakla uğraşamayacağım. Odasının numarası ne?''''Kusura bakma ama sana güvenmiyorum,garip bi tipin var. İnsanların başını belaya sokuyormuşsun,tüm ilgiyi üzerinde toplamak istiyormuşsun gibi duruyorsun. Seninle önceki karşılaşmalarımız hiç de iyi değildi. Birinde intihar etmeye çalışıyordun,öbüründe barın önünde seni aldatmış olan adamla öpüşüyordun.Seni daha fazla etrafımda görmek istemiyorum. Gitsen iyi olur.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanet(tamamlandı)
RomanceBir insanın canı ne kadar yanabilirdi en fazla? Bir insan ne kadar çok göz yaşı dökebilirdi? Uğradığı ihanetin şokunu nasıl atlatabilirdi?Denize sığınmak isterken onu da kurtaran deniz olacaktı da haberi yoktu...