8.Bölüm:Hissikablelvuku

2 2 0
                                    

Aynadaki hazır halime baktım. Ayağa kalkıp çantamı alıp aşağı indim. Annem oturuyordu masada. Annemi öpüp "Günaydın" diyerek masaya oturduğumda o da bana gülümseyerek "Günaydın." demişti.

Kahvaltımız sessiz geçiyordu. Sonunda tabağındaki her şeyi bitirip annemi öpüp evden çıkıp arabaya bindim. Arabaya bindiğimde telefonumun sesiyle ekrandaki isme baktım.

-Günaydın güzelim sana doğru geliyorum.
-Günaydın ama ben çoktan çıktım. Okula varmak üzereyim. Dediğimde Salih ağabey bana bakıyordu. Okula daha vardı, yeni çıkmıştık ama onunla gitmek istemiyordum.
-Tamam görüşürüz okulda dediğinde sesinde bir şey değişiklik yoktu.
-Görüşürüz Kuzey.Diyip telefonu kapattığımda kendime gelmeye çalıştım. Anlamadığım şekilde zorlanıyordum. Uzay ne kadar inanmasada Kuzey bana bağlanıyordu.Çünkü onu anlıyordum. O da benim gibiydi. Evlatlıklıydı, o yüzden ona kötü davranamazdım.

Okula geldiğimizde aşağı indiğimden arkamdan Kuzey geldiğinde derin bir nefes alıp gülümsedim.
Ona doğru yürüyünce arabadan sadece o inmememişti. Uzay onunla birlikte gelmişti demek. Düzelmişlerdi.

"Bunlar yine best friends forever" diyen içsesime sırrıtım.

Kuzey gelip yanağımı öptüğünde Uzay kafasını eğmişti. "Günaydın güzelim" dediğinde ona gülümsedim. "Günaydın" dediğimde elini omzuma attıp beni kendine çekti.

"Hadi gidelim sınıfa." dediğinde Uzay bizden önce gitmişti ama benim aklımda başka bir şey vardı. "Kuzey seninle bir konuşalım mı?" dediğimde Uzay durup bize bakmıştı.

"Olur bitanem gel." diyip elimi tuttuğunda telefonumu çıkartıp Uzaya mesaj attım.

Giden:Uzay
Bahçeye gel.

Sonunda bahçeye gelip oturduğumuzda ona gülümsedim.Bu oyun bitecekti, Kuzey bana aşık olduğunu söyleyecekti ve bitecekti.

"Ne oldu?" dediğinde ona yaklaştım. Uzayı bekliyordum. Duvara doğru baktığımda bizi izleyen acı kahveleri gördüğümde gözlerimi Kuzeye çevirdim.

"Kuzey, ben sana bir şey soracağım ama bilmiyorum" diyip başımı eğdiğimde beni çenem den tutup kaldırdı. "Sor lütfen sen bana her şey sorabilirsin." dediğinde ona mahçupca gülümsedim.

"Kuzey biliyorum eğleniyoruz, birlikteyiz ve sevgiliyiz ama ben bilmiyorum." dediğimde kaşlarını çatarak bana baktı. "Neyi bilmiyorsun?" dediğinde onun elini tuttum. "Ben bilmiyorum sen beni seviyor musun? Bir anlık heves mi?" dediğimde cevap vermemişti.

"Mağlum okulda namın var. Ben de o kızlardanım senin için" dediğimde bana endişeyle baktı. "Hayır bu okuldaki hiçbir kız gibi değilsin. Benim için çok özelsin" dediğimde duvara baktım. Acı kahveleri yine şahlanmıştı.Öfkeyle bakıyordu.

"Bu kadar mı peki? Sadece senin için özel birisi miyim?" dediğimde bana yaklaştı. Dudağıma bakarak "Ne duymak istiyorsun?" dediğinde ondan uzaklaştım. "Bilmiyorum içimdeki şüpheyi kaldırıp atacak bir şey söyle" dediğimde gülümsedi.

"Peki" diyip elimi kendine çekip "Sen benim için özel olan tek kızsın. Gece uyumadan önce aklıma gelen, sabah beni okula gelme sebebimsin." dediğinde başını eğip gülümsedi. "Bunu söylemek çok zor ama... " diyip yine sustu. Sonra bana bakıp "Ben sana aşık oldum Afra ." dediğinde ona bakmadım. Acımasızlığımıza, aptallığımıza baktım. Bir insanın duygularıyla oynayışımıza, vicdansızlığımıza baktım.

Uzay şaşırmamıştı, o da biliyordu çünkü. Üçümüz de biliyorduk. Kuzey bana seslendiğinde ona baktım. "Nereye bakıyorsun sen?" diyip Uzay'ın olduğu tarafa bakınca kolundan tutup ona sarıldım.

Kaybetmeye Hazır  Mısın? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin