22.Bölüm

3.2K 95 6
                                    

(Nazlı'nın geçmişinden)

O geceye kadar daha önce ailemden bir tokattan fazlasını yememiştim
Yataktan sürünerek kalktım annem yarın okula gitmem konusunda kesin bir dille konuşmuştu
Yüzümdeki morlukları bir şekilde kapatmaya çalıştım dün sağ kulağım çok kanamıştı oraya fondötenle kapatamadım kulağımı kapatacak şekilde bandana ile bağladım.
Aşağı indiğimde her zamanki gibi kahvaltıya zorla oturtuldum ailem neden bu kadar baskıcı olmak zorundaydı?

"Aferin yüzünü iyi kapatmışsın, sakın evde geçenlere en yakın arkadaşın dahil kimseye anlatma! Anladın değil mi? O cezayı hak etmiştin.. biliyorsun" bunları derken ağzına bir parça peynir atıp bana sert sert bakarak çiğnemeye başladı
Kahvaltıyı pek iyi yapamadım dün çenem dahil vücudumun her yerine darbe yemiştim ayrıca  bir ceza olarak artık okula şöförle değil servisle gidecektim

Servisin gelmesine daha 20 dakika kala bahçeye indim daha fazla evde kalırsam gidip kendimi asıcaktım.. oturup servisi beklemeye başladım.
Kulaklıklarımı takıp yerime oturdum servis yarı doluydu -medyada ki şarkıyı açın-
Acıyordu her yerim acıyordu bu çok zor...
Müzik bi kulağımda gidiyor diğer kulağımda başlıyordu kulaklık bozuldu herhalde dedim kendimce... gitti ses niye gitti? Kulaklığımı çıkardım neden hala bir şey duymuyorum ellerim titremeye kalp atışlarım hızlanmaya başladı bi dakika NE!
Annemi aradım ellerim tirtir titreyerek bekledim, telefonu açtı "ANNE! ANNE! BENİ DUYUYOR MUSUN?"
Konuşma süresi gözüküyordu ama ama ben duyamıyorum çervremdekiler bana garipçe bakıyordu bağırmaya başladım kendi sesimi bile duyamıyordum "HAYIR HAYIR OLMAMALI BU OLMAZ LÜTFEN!"

Telefon hala açıktı... "ANNE YARDIM ET!"
Yerin soğukluğunu hissettim sağ tarafa servisin koridoruna düşmüştüm beynimin algıları hala açıktı bedenimin uyuştuğunu,ellerimin karıncalandığını hissettim gözlerim kapalı ama bedenimde olan şeyleri hissedebiliyordum. Nazlı kapat bilincini uyu dedim kendime...

Sallantılı bir yerde gidiyordum gözlerimi yavaşça açtım hastanedeydim başımda doktorlar vardı sedyenin üstünde beni hızla götürüyorlardı, durduk, doktor bana bakarak bir şeyler söyledi ama hiç birini anlamadım
Gözlerim doldu ben bunu hak edecek hiç bir şey yapmamıştım bağırdım kendi sesimi bile duyamadan bağırdım ne dediğimi bile tam olarak bilmeden "DUYMUYORUM HİÇ BİR ŞEY DUYMUYORUM YÜZÜME BAKARAK NE DİYORSUN!" Ellerim karıncalanmaya başladı yine... "YETER!" Annemi gördüm kalkıp hızla üstüne yürüdüm bir tokat atttım sonra diğerini "NEDEN BANA KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ EZİYET EDİYORSUN BEN SANA NAPTIM" bir şeyler diyordu "NE DİYORSUN!" Yan masada gördüğüm bir şişeyi anneme fırlattım
Gözleri kıpkırmızıydı hayır bu ağlamaktan veya üzülmekten değil kızgınlıktandı korkuttu

Beni yere doğru itip yine bir şeyler demeye başladı ayağı ile vuracakken bir doktor onu durdurdu sinirle  bir şeyler söyledi o andan faydalanarak hastanenin asansörüne bindim en üst katı tuşlayıp teras'a çıktım bu kadarı çok fazla gelmişti artık benden bu kadar kendimi korumalığın diğer tarafında durdum
Annem bu sefer babamda vardı, diğer doktorlar bana bakıp bir şeyler diyorlardı elleriyle dur işareti yapıyorlardı
Gözlerim doldu "benden durmamı istemeyin benden bu kadar... size iyi bir evlat olmaya çalıştım ama siz beni en baştan kabul etmediniz.. kendi hayatınıza bensiz devam edebilirsiniz. Şimdi siktirin gidin!" Orta parmağımı aileme doğrulttum. Kendimi aşağıya bıraktım gözlerimden akan yaşlar havayla karışıyordu gülümsedim düşme hissini iliklerime  kadar hissettim.
Kollarımı açtım bir kelebekmiş gibi hayal ettim uçup gidecektim buradan.


Selaaam bu bölümde geçmişten bahsettiğim için kısa tuttum umarım beğenirsiniz🌸

Sonraki bölümde görüşmek dileğiyle hoşçakalın🥂

Arna Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin