"Hangi arkadaşın? Jungkook mu, yoksa şu Jin mi? Şirin kız Jisoo da olabilir aslında.." derken düşünceli bir sesi vardı.Arkadaşlarımı nereden tanıyordu?!
Gözlerim irileşti. "S-sen.. Onları nereden tanıyorsun?"
•••
Kai'nin bakışları etrafta gezindi ve sonra yine beni buldu. "Anlatmamı istiyorsan eğer, atacağım konuma gel Jennie. Şimdi içeri girelim. Taehyung'u sinirlendirmek istemeyiz." dedi ve ekledi. "Hadi gel." Arkasını dönerek ilerlerken bende onun peşinden gittim. Magazin hızla bize doğru döndü ve koşarak önümüze geldiler.
"Bay Kai, bu hanımefendi kim?"
"Neyiniz oluyor?"
"Yoksa yeni sevgiliniz mi?"
"Ünlüler aleminde tanınmamış birisi, kim olduğunu söyler misiniz?"
Mikrofonları bize doğrulttuklarında bir cevap bekliyorlardı.
Neyden bahsetiyorlardı Tanrı Aşkına?!"Lütfen bizi rahatsız etmeyin." diyen Kai, beni belimden tutarak ilerletti. Kimseye bakmadan adımlarımı hızlandırdığımda oda bana uydu ve sonunda içeri girdik. Nefes nefese ellerimi dizime koydum. Kai'de saçlarını karıştırarak bir ileri bir geri gidiyordu. Sinirlenmiş olmalıydı. Haklıydı da.
"Onların kusuruna bakma. Beni bir kadınla ifşa etmek için an kolluyorlar." dediğinde başımı iki yana salladım. "Ah, sorun değil. Gerçekten bizi yan yana görüp nasıl bu kadar saçma fikirler ürettiler aklım almadı doğrusu." Aklıma gelen şeyle devam ettim. "Bu arada.. Neden bu kadar peşine takılıyorlar? Seni daha önce televizyonlarda görmedim." dedim ve cevabını bekledim.
"Ben bu salonun sahibiyim Jennie. Daha detaylı tanışmak istiyorsan eğer dediğim gibi, atacağım konuma gel. Kötü bir amacım yok. Uzun zamandır tanışıyoruz, bana güvenebilirsin." dedi samimiyetle. Hala güvendiğim konusunda çelişkideydim.
"Peki.. Kendine iyi bak. Ben gidiyorum." dedim ve el sallayarak yanından ayrıldım. Zihnimin derinliklerinde onunla alakalı anıları anımsar gibi oluyordum ama çok net değildi. Yalnızca Jong-in adı tanıdık geliyordu.
Düşünceler içerisindeyken, asansöre binmiş giyinme odasının katına gelmiştim. İçeri girerek dizlerime kadar gelen sporcu taytını, ayakkabıları ve siyah, hatlarımı belli eden sporcu atletini giyindim. Normalde her ne kadar dar giyinmeyi sevmesem de, bunu problem etmeyecektim. Bir ay sonra bitecekti.
Odadan çıkarak yeniden asansörü beklerken arkamdan birisinin yaklaştığını hissettim. Kaşlarımı çatarak biraz ileri gittim. Gelen kişi omzuma dokunduğunda bende eş zamanlı olarak arkamı döndüm ve Taehyung olduğunu gördüm. "Dönmüşsün." dediğinde çokta mutlu görünmüyordu. Kıskanmış gibi görünüyordu. Aslında beni Yoongi Oppa ve Jin'de kıskanırdı. Belli ki onlarınki gibi bir şeydi.
"Evet. Kai'yle konuştuk. Beni kahve içmeye davet etti. Neden ondan nefret ediyor gibi davranıyorsun anlamıyorum." dedim omuz silkerek. "Ondan nefret etmiyorum. Sadece çok yılışık." dedi ve o sırada asansör geldi. Bir şey demeden girdiğimde o da benim arkamdan yanıma geldi. "Onunla buluşmak istiyorsan eğer birkaç kez daha düşün. Sana karışmak istemem ama adın çok farklı şeylere çıkar."
Kaşlarımı çatarak bakışlarımı ona çevirdim. "Ne gibi şeyler?" Bir kaç saniye gözlerimin içine baktı ve sonra yine eski haline döndü.
Neyden bahsettiği konusunda hiç bir fikrim yoktu.
"Muhtemelen günün sonunda ne gibi şeyler olduğunu anlayacaksın Jennie. Şimdi işimize bakalım." dedi ve asansörden indi. Bende çok umursamadan indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
༆Sρσɾτʂ Cσαςɧ| Tαεηηίε༆ (Tamamlandı)
AléatoireKim Jennie, yaşadığı olaylar nedeniyle arkadaşları tarafından kafasının dağılması için yazdırıldığı spor salonunda bireysel antiranorünün Kim Taehyung olduğunu öğrenir. Kim Jennie ~ Kim Taehyung *Yan shipler vardır.* 15.08.21 taennie #11 19.08.21 ba...