Özgürlüğe Düş

18

Arabadan indiğimizde Merzat'ların içeri girdiğini görmüştüm. Pusat yanımıza gelen Ecevit ve Yaman'a hitaben konuştuğunda dikkatimi ona vermiştim.

"İçerde gözünüzü dört açıp Gazel'in yanından ayrılmayacaksınız. Hep bir iki adım arkasında olacaksınız."

"Tamamdır abi."

İkiside onayladığında Pusat bana doğru dönüp kolunu açmıştı. Bir iki adım atıp elimi koluna yerleştirdiğimde içeri doğru yürümeye başladık.

Salona girdiğimizde Pusat'dan sebep olsa gerek abartısız herkes  bize bakıyordu.  Lavin'lerin olduğu masaya gidip Pusat'ın çektiği sandalyeye oturduğumda Pusat da yanıma oturmuştu.

Masada tanımadığım bir çok insan vardı ve neredeyse hepsi adamdı. Bir kaç dakikanın ardından bana hitaben sorulan bir soru duyduğumda soran adama dönüp cevaplamıştım.

"Güzel hanım efendi bize kendinizi tanıtır mısınız?"

" Gazel Ay.  Pusat'ların iş ve aile avukatıyım."

"Bende Serhat Bulut. Tanıştığımıza çok memnun oldum."

Öpmek için masadaki elime uzandığında Pusat, adam elime uzanamadan elimi tutup masanın altına dizlerimin üzerine bırakmıştı. Bunu yaparken sinirli ve çatık kaşlarıyla adama bakmayı da ihmal etmiyordu.

Adam Pusat'ın hareketinden sonra beti benzi atmış bir şekilde masadan kalkıp gitmişti. Valla iyi de olmuştu hiç sevmezdim yılışıklığı. Lavin bana imalı imalı bakıp sırıtmaya başladığında çatık kaşlarımla sus der gibi ona bakıyordum. Bu kız beni öldürecekti en  sonunda.

Merzat ve Pusat birileriyle görüşmeleri gerektiği için masadan kalkarken Pusat oturduğumuz masadakilere sertçe bir bakış atmıştı.

Herkes kafasını ters yöne çevirdiğinde Lavin yanıma gelip konuşmaya başladı. Ecevit ve Yaman da bir masa arkamızda beni görecek şekilde oturuyorlardı.

"Bir şey diyeceğim ama kızma aşkom tamam mı?"

"Kesin kızacağım. İstersen söylemeyebilirsin."

"Çatlarım o zaman ya. Kızmaz benim kuşum."

"Öff Lavin söyle."

"Pusat'ın adama karşı yaptığı şey neydi öyle. Yemin ederim bir şeyler var bu Pusat'da."

Kaşlarımı çattığımda konuşmaya başlamıştım.

"Saçmalama istersen. Bilmiyor musun sen beni ,bana dokunulmasından rahatsız oluyorum. Sizi tanıdığım için ses etmiyor olabilirim ama hala tanımadığım insanların bana dokunmasını istemiyorum. Pusat o yüzden yaptı."

"Hadi o yüzden olmuş olsun. Yapar geçer ama adama niye öldürecek hatta gömecek gibi baktı o zaman. Adam seninle konuşurken de sinirinden çatlayacaktı neredeyse. Sen beni dinleme aşkoşum ama, ben anlarım."

"Lavin kapat konuyu lütfen."

"Çok yakışıyorsunuz. Hem ben kardeşimi tanırım. O böyle bir adam değil. Kesin bir şey var."

Bir şey demeyip ofladığımda tekrar konuşmaya başlamıştı. Bu kız beni deli edecekti.

"Sen , yani sen ne hissediyorsun Pusat'a karşı. "

Dediği şeyle ona dönmüştüm direkt.
Ona karşı bir şey hissediyor muydum bilmiyordum. Daha önce hiç aşık olmamıştım ve bu duyguya yabancıydım. Tek bildiğim Pusat'a güveniyor olmamdı , her koşulda.

"Daha önce aşık olmadım ki bir şey hissetsem de anlamam. Tek diyebileceğim ona fazlasıyla güveniyorum."

Dediklerimden sonra gülümseyip şefkatle elimi okşamıştı.