9.bölüm:Kıskançlık

8 2 0
                                    

Dışarda Kuzeyle birlikte bir cafede oturuyorduk. Bana annesini babasını bulmak istediğini söylemişti.
"Ee sen ne diyorsun?" dediğinde ona dönüp gülümsedim.

"Bence içinden ne geliyorsa onu yap. Anneni babanı mı aramak istiyorsun ara. Tanışmak mı istiyorsun tanış. Yapmadığını bir şey için pişman olacağına yaptığın bir şeyden olmanı tercih ederim." dediğimde masadaki elimi çekip tuttuğunda bende elimi onun elinin üstüne koydum.

" Haklısın güzelim ama Uzay, annem pek öyle düşünmüyorlar. "dediğinde elimi ondan çekmiştim. Ben ona dost gibi tavsiye veriyordum. Uzay niye bulmasını istemiyordu? Bildiği başka bir şey mi vardı?

" Anlamadım, niye istemiyorlar? "dediğimde çektiğim elime baktığında elimi hemen kahveye atıp bir yudum alıp geri masaya koyduğumda bana baktı.

"Annem korkuyor onlara bağlanmamdan, Uzay ise Uzay hep temkinlidir o. "dediğinde ona anlamayan gözlerle baktım.

"Uzay küçükkende öyleydi. Biz Yiğit, Aylin ile daha önce arkadaştık. Ben bir gün sitedekilerle oyun oynamak istemiştim ama  onlar beni arasını almayıp tartakladıklarında kenarda oturan ona bazen garip çocuk dediğimiz oğlan elimden tutup beni kaldırmıştı."dediğinde gülümsedim.

"Onlara tek başına vurmaya çalıştı sonra onu da  dövüp gittiler. Eli yüzü yara bere içindeyken benimle hiç konuşmadığı halde iyi misin diye sormuştu. "dediğinde gülümseyen yüzüme engel olamıyordum.

" Sonra Uzayla hep oyun oynamak istedim ama o oynamıyordu.Sonra öğrendik o garip çoçuğun hikayesini, Uzay'ın annesi ölmüş meğer, ondan sessiz, garipmiş.Sonra Aylin ile Yiğitle tanıştı. Ondan beri hiç ayrılmadık dördümüz." dediğinde tüylerim diken diken olmuştu. Uzay peki oyunu söylediğinde ne olacaktı? Paramparça olacaklardı. Uzay üçüde konuşmayacaktı.

Kuzey'in benden cevap beklediğini farkettim"Uzay soğuk duruyor." dediğimde bana gülümsemişti. "Öyledir o sana özel değil. Bize bile hala soğuk." dediğinde kafamı salladım.

"Neyse boş ver. Akşam bir yere gidelim mi?" dediğinde ona kafamı salladım. O anlatıyordu ama aklım onun az önce Uzayla ilgili söyledikleri aklımdan çıkmıyordu.

İlk başta gözüme Kuzey yalnız geliyordu,Uzay vicdansız, duygusuz, soğuk duruyordu ama Uzay sadece yalnızdı. Evet arkadaşları, ailesi vardı ama kalabalığın arasından yalnızdı.

"Tamam o zaman bizimkilerde gelir. Akşam yedide alırım olur mu?" dediğinde gülümseyerek kafamı salladım.

"Olur o zaman kalkalım mı? Annemden daha izin falan alacağım, biliyorsun" dediğimde kalkmıştık.

Arabaya bindiğimizde telefonu çaldığında ona baktım.

"Ne var Yiğit? Bugün on birinci kez neden arıyorsun?" dediğinde sırrıtım. Yiğit sürekli Kuzeyi arıyordu. Kanka bana şunu al, bunu al diyordu.

"Ne diyorsun oğlum sen?" dediğimde arabayı çalıştırdı. Kesin bir şey olmuştu.

"Tamam geliyoruz. Uzay nasıl?" dediğinde ona baktım. Uzaya mı bir şey olmuştu?!

"Tamam on dakikaya ordayım." dediğinde telefonu kapatıp gaza bastığında kemere tutundum.

"Ne oldu?" dediğimde bana bakmayıp daha da gaza bastı. "Seni eve bırakıp hastahaneye gitmem lazım." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Uzaya bir şey mi olmuş?" dediğimde bana bakışından korkmuştum yani "Kötü bir şey mi var?" dediğimde "Aden,Aden'in hastahanedeymiş." dediğinde elimi ağzımla kapattım.

"Ben de geliyorum direk gidelim zaman kaybetme. " dediğimde bana baktı. "Evet Kuzey, kimseyi rahatsız etmem." dediğimde bana bakıp "O yüzden demedim güzelim, gidelim" dediğinde kafamı salladım. Parmaklarımı ısrdığımda elimin acıması umurumda değildi.

Kaybetmeye Hazır  Mısın? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin