3.Bölüm

13.4K 399 140
                                    

Müzik
Imkansız bir aşk denir

Evde daha fazla oyalanmadan gerekli Kitaplarımı alarak evden çıktım okulun buraya yarım saati uzaklıktaydı.
mahallede yürürken sanki herkesin bana baktığını hissediyordum Sanki herkes bana bakıp fısır fısır konuşuyordu.
çantamdan Kulaklığımı çıkartarak müzik dinlemeye başladım.
adımlarım ömergil'in evinin önüne gelince yavaşladı içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim
Tam evlerinin önünden geçecek gene hızla Kapı açıldı
Içeride dünkü Ömer'in yanında gördüğüm kadın çıktı oda beni gördüğüne şok oldu.
Olduğu yerde durdu, Gözlerimiz birbirine kenetlendi ona da kızamıyordum ki ben kimseyi neden kızamıyorum sadece baktım sadece bakmakla yetindim belki de.
kafamı çevirerek yoluma devam ettim benim yürümemle o da elindeki poşeti çöp tenekesini attığını gördüm.

Durağa geldiğimde otobüsün geldiğini gördüm hızlı koşarak bindim boş bir yer olmadığı için arkalarda bir yere giderek cam kenarına geçtim.

Akıp giden yolu seyrettim Kafamdaki düşünceler atamıyordum ne zaman nasıl neden neden bunca zaman beklediğini düşünüyorum neden 3 sene bekletmek yerine karşıma geçip de adam gibi seni sevmiyorum demedi Neden bana beklemek için Ümit verdi, bu işler Belki bu kadar da uzamazdı ,belki onu çoktan kalbimden atardım Belki de çoktan kabullenirdim o kadın alıp karşıma geçene kadar erkek gibi arayıp söyleseydi bir şey hiçbir şey bu kadar çok yaramazdı beni.

Belkiler insan en çok yarayan şey değil mi Kafamın içinde belkiler bitmiyor keşkeler durmuyor ama hiçbir şey yarayan yüreğine merhem olmuyor artık içinden ağlamak da gelmiyor sanki bütün Gözyaşımı o gece tüketmişim gibi belki ömeri Hiç Sevmedim mi?
Hayır çok sevdim kendimden bile çok sevdim öyle Ömeri.

Bir insan ne kadar çok sevebilirse o kadar çok sevdim ama o bir şey hak etmiyor muş Kafamdaki görüntüyü atamıyorum karısıyla çocuğu ile karşındaki görüntüyü atamıyorum Gözlerim dolduğunu hissettiğimde kafam sağa sola sallayarak kendimi sakinleştirmeye başladım artık her şey geleceğim için geleceğim odaklanmalıyım.
çünkü bir daha kimseyi sevemem kimseye güvenemem ki hah Ömer Bey'in bu bana büyük hediyesi oldu yalnız.

Otobüs fakültenin önünde durduğunda hızla içerisinden indim Dersimin başlamasına Tam 7 dakika vardı koşarak kampüse girdim İstanbul Mimar Sinan fakültesinde Mimarlık 3 sınıftım.
Hocaların benden güzel bir gelecek bekliyordu birkaç arkadaşa selam verdikten sonra hızla dersliğe girdim birçok öğrencinin çoktan Yerıni aldığını gördüm orta sıralardan bir yere oturduğumda çantamdan gerekli olanları çıkarttım Telefonumu sessize alarak çantama koydum ve Aziz Hoca'yı beklemeye başladım.

Biten bir saatin sonunda, eşyalarını toplayarak çantama koydum telefonum kontrol ettiğimde annemden bir çare olduğunu gördüm onu sonra aramayı aklımın bir köşesine yazdım yerimden kalktığımda Aziz Hoca'nın beni beklediğini gördüm Elanur bir bakar mısın onu başımla onaylayarak ona doğru yürüdüm

"Efendim hocam bir sorun mu var?"

genellikle pek o öğrendilere muhatap olmazdı dersini anlatır giderdi bir anda böyle konuşması beni şaşırttı aslında

" seninle önemli bir şey konuşmam gerekiyor 15 dakika sonra odamda görüşelim.

Kantini inerek Kendime bir kahve aldım, boş masalarından birine oturduğumda çantamdaki defterimi çıkarttım ,bugün ki konu hakkında biraz tekrar ettim kafamın bir şeylerle meşgul etmem gerekiyordu çünkü düşünmek istemiyordum Düşünüp daha fazla kendimi üzmek istemiyordum saate baktığımda daha fazla gecikmeden Aziz Hoca'nın odasına doğru ilerledim Kapıyı vurup
"Gel "
sesini duyduktan sonra içeri adımladı

Yarım Kaldık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin