Yazardan.
Bazen düştüğümüz kötü anlar vardır. Bu anlardan kurtulmak için türlü türlü şeyler yaparız. Bazılarımız hiyleye el atırken, bazılarımız da en doğrusunu - sonucunun ne olmasından asılı olmayarak- yapmaktan gocunmayız.Kasırganın yaptığı da buydu: içlerinde büyüyen intikam ateşini söndüremediler. Onlar -kendi akıllarıyla- çok kötü hale düştük lerini sandılar. Ve Zeynepi depoya kilitlediler. Peki doğru mu yaptılar? Kendilerince "evet", ama bence HAYIR.
Selim hoca dersi iptal etdirmiş, arama işlemlerini başlatmışdı. Her kes Zeynep'i arıyordu. Okulda olup biten her bir şey hakkında haberdar olan Saniye ana bile Zeynep'in nerede olduğunu bilmiyordu.
Salih hoca okula gelmiş, Zeynep'in kayb olduğunu duyduktan sonra kısa bir kriz geçirmişti. 8 a sınıfı, Saniye ana, Salih hoca, Rüya hoca, Refika hanım, Savaş hoca, Selim hoca - hepsi Zeynep'i arıyordular. Okuldan sonra MaviAy ve hocalar kalıp devam ettirdiler. Ama bir sonuca varamadılar. İskender sıkıntıyla ofladı.
-Yer ne zaman yarıldı ki, ben görmedim?
Sinan anlamaz bakış atdı.
-Yani yer yarıldı da içine mi girdİ değicem ama... yerin yarıldığınİ bile görmedik.
-Dalga geçmenin sırasımı?
-Dalga deyil, gerçekten diyorum. Arda dudak büzdü.
Sinan eli ile yüzünü avuçlayıp sürtdü.
-Bu böyle olmayacak. Dağılıp bahçeyi de arıyalım. İskender fikir bildirdi.
-Demin aramıştık ya. Ne kadar arayacağız ? Asya kınar şekilde cevap verdi.
-Tabi. Unutmuşum. Kafa kalmadı ki. Sanki özür diler tonda konuştu
-O zaman bakmadığımız bir yer olmalı. Elifin gözleri parladı. Tam da üstüne basmıştı.
İskender: Neresi ?
Elif: bilmiyorum... Suratı bir anda düşmüştü.
Akşam olmak üzereyken istemeyerek de olsa okuldan ayrılmıştılar. Salih hoca eve gelir gelmez polisi aramıştı. İskender Zeynepin odasına girdi. Etrafa kısa şekilde baktı. Gözlerini kapatdı, açtı. Yürüyüp yatağa oturdu. Yatağın yanındaki komidinin üstündeki fotografı görünce ona uzanıpa aldı. Fotoğrafda Zeynep ve Salih babası vardı. Bu Zeynep'in küçükken çektirdiği fotografdı. Bakdı, bakdı, bakdı. Yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. "Ne kadar tatlıymış küçükken " diye düşündü. Kalbi ona bu gece burda kalmasını söyledi. Beyni ise tam aksini... Ama İskender kalbinin dediyine uydu ve Zeynep'in yatağına uzandı. Kısa bir süre sonra uykuya daldı....
"İskender, lütfen beni kurtar... Çok korkuyorum... "
İskender çok kötü bir kabus görmüştü. Zeynep'e doğru koşuyordu, ama Zeynep ondan uzak kalıyordu. Sonunda Zeynep'in uçurumdan düştüğünü gördü. Kan ter içinde yataktan sıçradı.
-Tabi ya neden düşünemedim? Zeynep depoda!
~~~Okulun deposunda~~~
İskenderden.
Neden akıl edemedim? Bakmadığımız yer depoydu. Kabusu gördükten sonra hemen hatırlamıştım.Saat gecenin dördüydü. Babamı uyandırıp hemen okula gelmiştik. Anahtar güvenlikte ydi. Zar zor içeri girdik. Kayb edecek vakit yok!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tozkoparan Zeynep
FantasiBurada olaylar biraz farklı... Zeynep 5 yaşında yetimhaneye veriliyor. 14 yaşında Salih amcasının yanına geliyor. Hadiseler de bu noktadan başlangıç alıyo. O çok değişik olaylarla karşılaşıyo... Ama her zaman ona yardımcı olan bir kesler olacak pek...