38. Bölüm

1.9K 60 16
                                    

Yiğit sabah erken saatlerde uyandı yine. Fazla uyuyamıyordu. Duş aldı . Balkona çıkıp bir sigara yaktı . Uzun uzun düşündü . Bundan sonra ne olacaktı . Begüm'süz hayat nasıl geçecekti. En önemlisi de Şeyda ile aynı evde nasıl kalacaktı. Ondan ölümüne nefret ediyordu. Onu her gördüğünde yaptığı hayatı hatırlayacak ve her defasında pişmanlık yaşayacaktı . Sırf ondan doğacak bebeği için katlanabilir miydi? İşte bunu hiç düşünmemişti. İstese Şeyda'nın elinden tek celsede alırdı çocuğunu. Ama oda mı annesiz büyücekti? Kafası almak bullak olmuştu .
Balkondan odasına geçti . Takım elbisesini giyip evden çıktı . Şirkette yapması gerekenleri yapıp yarın İstanbul'a gitmeliydi . Yeni hayatına yavaş yavaş alışmalıydı. Şirkete gitti. İmzalanması gereken evrakları imzaladı, aralıksız şekilde toplantılarını yaptı . Saat baya geç olmuştu . Kalan işleri abileri yapabilirdi . Çıktı şirketten . Kapıda Samet abisiyle karşılaştı.

"Yiğit nereye?"

"Eve geçiyorum abi "

"Gel iki duble içelim konuşuruz bir yandan da "

"Yok abi ben tövbeliyim sen git "

"Tamam rakıyı boşver gel bizim mekana gidip konuşalım . Biraz kendine gelirsin hem "

"Tamam ,peki . "

İkisi beraber arabaya bindiler . Samet yol boyunca kardeşini güldürmeye çalıştı . Bir dağın tepsinde ufak bir baraka gibi bir yere gelmişlerdi . Arabadan indiler temiz havayı içlerine çektikler.
Samet barakadan ufak bir masa iki de tabure çıkardı . Küçük bir tüpe de çay koydu.

"Çay da içersin herhalde ?"
"Onu içerim işte abi"
Beraber oturdular .
"Senin derdin ne Yiğit anlat hadi . Annemlere de anlatmamışsın doğru düzgün ."

"Of abi anlatmayayım her şeyi sanki baştan yaşıyorum . Annem ne anlatıysa hepsi o işte. Bir hata yaptık cezasını çekiyoruz işte."

"Niye üzgünsün oğlum Begüm'ü de zaten isteyerek almamıştın?"

"Abi istemeyerek falan oldu ama ben onu cidden çok sevdim . Öyle bir alıştım ki ona . Onsuz ölü gibiyim . Yaşamıyorum zaten de bu saatten sonra toprağın altına girsem de benim için bir değişiklik olmayacak"

"E madem üzülüyorsun niye Şeyda'yla evlenicem diye ortalığa laf atıyorsun oğlum salak mısın sen ? Sevmediğin bir kadınla ömür mü geçer ? Her gün sana bir işkence olur "

"Abi ... biliyorum geçmez geçmez de .. bari ondan doğacak çocuğum anne baba yüzü görsün . Bari ona ayrılık tattırmayalım. Yoksa Şeyda'ya meraklı olduğumdan değil ?"

"Haklısın haklısın da çocuğu düşüneyim derken kendini de yakma ."

"O mutlu olacaksa benim için sorun yok "

"Oğlum bak iyi düşün. O çocukta çok mutlu olmayacak . Annesini sevmeyen bir babası olduğu er geç fark eder. Evde sürekli soğuk rüzgarlar esecek . Zoraki şeylerle yürümez . Gerçekten ciddi misin bak iyice düşün ?"

"Düşünüyorum abi merak etme. Bu gidişle uzun bir süre de düşünürüm."

Bu konuyu kapattılar . Önlerine iki bardak çay alıp eski günlerden , çocukluklarından bahsetmeye başladılar . Sohbet uzun süre devam etti . Sabaha karşı eve gelmişti Yiğit. Odasına çıktı . Kendini yatağa attı. Koku yoktu. İğrenç bir deterjan kokusu vardı . Hızlıca kalktı lambayı yaktı . Nevresim değişmişti. Sinirlendi . Hızla kapıyı açtı odasından çıktı .

"Fatma abla" diye yüksek sesle bağırdı . Kadıncağız uykusundan uyanıp hızlıca üzerine bir şey alıp çıktı

"Buyur oğlum ne oldu ?"

KUMA (BİTTİ, DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin