Bu Benim Sanatım!

275 28 30
                                    

Kemal yaktığı karargahı zevkle izlerken askerler panik hâlinde sağa sola koşturuyordu. Hortum ile su dökmeye karar verirken karargahı suluyor değil, daha fazla yakıyorlardı. Kemal kollarını iki bir yana açıp Ay'ı arkasında bıraktı. Saçları ve paltosu hafiften uçuşmaya devam ederken yüzündeki sırıtış daha da büyüdü.

"Bu benim sanatım."

Theon ile konuşup anlaşmışlardı. Artık farklı taraflarda olduklarını kabul etmişlerdi. Theon'un bir şeyden haberi olmasa da bu Al Sancak'ı rahatlatmıştı. Lâkin farklı taraflarda olmalarının yanı sıra ya Theon Kemal'i öldürecekti ya da Kemal Theon'u. Ve Kemal ölmeyi düşünüyor değildi. Theon ile ayrılıkları Kemal'in kafasını planlarla doldurmuştu. Sanki kafeste olan bir kuşu serbest bırakmıştı Theon. Al Sancak'ın şimdiye kadar yaptıkları bundan sonra yapacaklarının yanından dahi geçemezdi. Elbet ki hâlâ Theon'a deliler gibi aşıktı lâkin bu Kemal için öncelik değildi. Tahir, Feride, Cemil ve Ali, Kemal'in bulunduğu binaya çıktılar. Cemil, Kemal'in önüne bir tane genç fırlattı. Kemal, arkasını dönüp onlara bakarken ayaklarının dibine düşen çocuğa baktı.

"Bizi görmüş, üstelik karargah yanarken odun atıyordu." Dedi Tahir.

Getirilen çocuk başını yerden önünde duran Kemal'e çevirdiğinde gözleri büyüdü. Kemal'in sert ve ifadesiz bakışları üzerinde geziyordu. Genç gözleri parlarmışcasına sırıtıp Tahir'e döndü.

"Böyle bir şey göreceğimi bilseydim koşa koşa gelirdim, herife bak lan."

"Üstelik yol boyunca Cemil Abiye asıldı."

Çocuk Ali'ye dilini çıkarırken konuştu. "Kıskanma velet, sen de yakışıklısın."

"Bence binadan aşağı atalım." Dedi Feride yerdeki çocuğa bakarken.

"Mmh, haşin."

Ali ve Tahir Cemil'i tutarken Kemal yere çöküp çocuğun çenesini sertçe tuttu, kendi baktırırken yüzünü inceliyordu. Gözlerini boynuna çevirdi, vücudunda hiçbir yara izi yoktu. Temiz olduğu belliydi. Genç ise Kemal'in kendine böyle temas etmesi karşısında heyecanlanmıştı. Kemal çocuğu bırakıp ayağa kalktı.

"Temiz bu."

"İsmim Selim bu arada."

"Evine git." Dedi Kemal Selim'in yanından geçip giderken. Selim ise Kemal'i tutup ayağa kalktı. Kemal'in önünü keserken elini tuttu.

"Hiç arkadaş canlısı değilsin ama."

Kemal, Selim'in tuttuğu kolu ile Selim'i iterek ileriye doğru fırlattı. Selim yere düşüp dağılmış saçlarını karıştırırken Kemal Tahir ve Feride'nin arasından geçerek merdivenden aşağı indi. Tahir, Kemal'in arkasından inerken konuştu.

"Ama Kemal, bizi gördü onu bırakmayız!"

Selim ayağa kalkıp Cemil, Feride ve Ali'nin yanına geldi. Gülümserken konuştu.

"Biraz sert sanki ya."

"Ne demezsin." Dedi Feride Tahir'in arkasından ilerlerken. Diğerleri de Kemal'in peşinden giderken Selim peşlerine takıldı. Tahir'in arasından geçip Kemal'in koluna girdi.

"Niye orayı yaktınız?"

Kemal, kolunu çekerken konuştu.

"Sen neden odun attın?"

Selim kıkırdadı, gülümserken Kemal'e yanıt verdi.

"Çünkü canım istedi."

Cemil, Selim'in ensesinden tutup havaya kaldırdı. Kendine döndürüp Selim'e doğru yukarı baktı.

Anlat ya Kemal. (Boy X Boy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin