ORMAN

117 4 15
                                    

 ARKADAŞLARRRR SONUNDA HİKAYEMİ YAYINLAMAYA CESARET EDEBİLDİM VE SİZLERLE PAYLAŞABİLDİĞİM İÇİN O KADAR MUTLU VE HEYCANLIYIM Kİİ..... 

 GÜNÜN SÖZÜ ' BAŞLAMAK BAŞARMANIN YARISIDIR ' 

 SİZDEN TEK RİCAM BOL BOL NE DÜŞÜNÜYORSANIZ YORUMLARDA  DÜŞÜNCELERİNİZİN AKMASINA İZİN VERMENİZ SİZİ KOCAMAN SEVİYORUMMM!!!!!!

...........................................................................................................................................................

Bir orman sık ağaçlar güneşin batıp ayın hükmettiği hayvanların dahi sesinin çıkmadığı bir yer, sanki geceye boyun eğip doğanın uyumuna itaat ediyorlarmış gibi.soğuk ve rüzgarın o bilindik yaprakları kıpırdatan uğultusu kulaklarımı tırmalıyordu. Tuhaftı bazı fırtınalar vardı ki kocaman çınarları yerle bir edişi bazı rüzgarlar vardır ki ateşi harmanlayan ve yine bazı rüzgarın hortumları vardır ki can alan. Ama bizler rüzgarın bize daha dokunamadan okşadığı anlarda üşür, aciz bedenimizi yataklara kurban ederiz aciziz. Anlayamasakta aslında evrendeki nokta kadar yeri kaplamayan aciz varlıklarız. kendimize çok değerli sanıp evrenin sadece bizim için yaratıldığını düşünürüz her şeyin bizim aciz bedenimiz için yaratıldığını . halbuki bizden yücedir doğa. itaat etmemiz gereken onca sihirle dolu evrende biz en değerlisi miyiz?. çınar ağaçlarının ormandaki hükmüne baktım aciz bedenimi ısıtmak istiyordum. bir sızı vardı ,sanki doğa ateşle yansa o ateşin harmanlanması bile yetmeyecekti. canımı sıkan uğultudan başka sesin olmamasına odaklandım. sessizlik... çok fazla, neresi burası?

başım çatlıyor etrafa bakınıp elimle yerden destek alıp doğruldum kalkmaya çalıştım ama ayak bileğimde ani ağrıyla duraksadım, neler oluyor neden ormandayım neden karanlıkta tek başıma buradayım...

zorlukla da olsa doğruldum bileğime çok yüklenmeden yürümeye başladım nereye yürüdüğümü bilmeden aynı zamanda hatırlamaya çalışıyordum. neden buradaydım...?

-Hey! beni duyan kimse yok mu? bağırmamla eş zamanlı şekilde sesim ormandaki sık ağaçların arasında yankı yaptı. Sesim bana dönüyor ama ben sesime yabancı hissediyordum. korku yoktu çıkmaz sokakta hissediyordum ama korku yoktu.

-Hey! tekrar ve tekrar çığlığımla yine uğultu oluşturan yaprak seslerinden ve kendi sesimden başka hiçbir şey duyamadım.

anlaşılan kimse yoktu. süper kızım şimdi ne yapacaksın? hayvanlara yem olmadan bir şeyler yapmalıydım.

-Kimse var mı! tekrar deniyordum ama anlayamıyordum.

Başım şiddetli şekilde döndü yere kapaklanacak gibi oldum. Tekrar odaklanmaya çalıştım ve tekrar elimle şakaklarımı ovalayıp gözlerimi ormana diktim. Elimde bir sıvı hissedip elime baktığımda kanın kokusu çoktan burnuma gelmişti ,çarpmış sonra ise bayılmış olmalıydım ve şuan  da kedimi bayılacak gibi hissediyordum ,ruhum daralıyor kalbim dört nala koşuyor gibi bir ritim de, beynim patlayacak gibi hissediyordum. Fazla gücüm kalmadı artık, yere çöktüm ve sık nefesler almaya çalıştım gözlerim buğulu görüyor ben kırpıp açtıkça inatla netleşmiyordu. Yerin kaydığını hissettim gözlerim kararmaya başlayıp başım toprakla buluşmadan önce gördüğüm siyah bir kaç siluetin yaklaştığıydı. bu tanîdık ama yabancı siluetlerde beni rahatsız eden bir şeyler vardı.

Gözlerimi biraz da olsun açmak için direndim ve tam irislerimin içine bakan içinde ayın yansımasını taşıyan belli bir renkle değil bir çok renkle: Yeşilin, sarının ve kahverenginin sanki savaşta ama uyumu inatla bozmuyorlarmış gibi uyumu oluşturduğu hareleri, bir ölüyü aratmayacak şekildeki bembeyaz teni,daha fazla çatılabirmiş gibi duran siyah kaşları simsiyah saçlarıyla gözlerim kapanmadan önce gördüğüm son şey ise cellatımın bana sırıttığıydı..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin