Bölüm 6

10 4 57
                                    

Üst üste bölüm atan Tuğba okuyanları şaşırtıyordu shskjdkcmdmskllf.


İyi okumlar...


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yoongi nereye gittiğimizi sorunca ''üzerimizi değiştireceğiz'' diyerek gaza biraz daha bastım. Fazla vaktimiz yoktu, sonunda harabeye ulaştığımızda Oğuzların çoktan geldiğini fark ettim. Yiğit adamı ensesinden tutup içeri sokarken ben bagajdan silah ve kıyafetlerin olduğu çantayı almıştım. 

Diğerleri de çantaları aldıklarında içeri geçmiştik. Lambaları yakıp salondaki tozlu koltuğa kendimi attığımda Oğuz'da kendini yanımda ki çekyata kendini bırakmıştı. Diğerleri içeriye sanki yasaklı bölgeymiş gibi bakarken içeriden Gyu'nun bağırış sesleri geliyordu. En sonunda ayakta durmaya dayanamamış onlarda oturmuşlardı. 

Biraz daha oturup sonunda kalktığımda bakışlar bana dönmüştü. Oğuz ''nereye?'' dediğinde çantadan kıyafetlerimi alıyordum. ''Üstümü değiştireceğim benden sonra da siz değiştirin uçağı kaçırmayalım'' dedi.

Namjoon ''ne uçağı nereye gidiyoruz?'' diye sormuştu, ''Türkiye'ye gidiyoruz, ama önce şu şerefsizin işini bitirmeliyiz, bu arada siz ikiniz banka hesaplarını alın'' dedim.

Banyoya gidip üzerimi değiştirdikten sonra Yiğit'in yanına gidip üzerini değiştirmesini adamla ilgileneceğimi söyledim. Yiğit odadan çıktıktan sonra bağlı olan Min Gyu'ya eğilip çenesini sıktım ''ee nasılsınız Min Gyu bey?''

''Sen Dong Hyun'un kızı falan değilsin, yokluğum fark edilmiştir kesin birazdan polisler burada olacaktır. Eğer beni şimdi bırakırsanız en hafif cezayı almanızı sağlarım'' dediğinde çenesini bırakıp karşısına oturdum. 

''Şimdi o iş biraz sıkar'' deyip köşedeki laptopu aldım. ''Biriniz bilgisayara kameraları bağlasın'' içeriye seslenip bağlanan kamera kayıtlarını Min Gyu'ya gösterdim. Balo salonunun etrafına benzin dökülmüştü ve adamlarım emrimi bekliyordu. Telefonumu alıp mesaj attığımda kameraya karşı başını sallayıp çakmağı benzin döktüğü yere atmıştı adamım. 

İçeridekiler dışarı kaçışmaya çalışırlarken Min Gyu çırpınıyordu. Gülümseyerek adamı ayağa kaldırdım ve yürütmeye başladım. Salona geçtiğimize herkesin üzerini değiştirdiğini gördüm. Namjoon ve diğerleri maskelerini çıkarmışlardı. Min Gyu ''s-siz'' dediğinde sözünü kesip ''evet evet BTS şu milyonlarca hayranı olan ama istifa eden grup senin bunu bilmene gerek yok tabi'' dedim ve evden çıkardım.

Yiğit ''arabalara yazık olacak'' dediğinde ''bu pislik için bu arabaları yok edeceğiz içim yanıyor'' dedim.

Adamı arabaya bindirip kapıları kilitledim. ''Siz uzaklaşın'' diyerek yanda duran benzin şişesini aldığımda Min Gyu'nun pencerelere vurduğunu fark ettim arabaların etrafına ve üstüne benzin döküp kıyafet çantasını da köşesine attım hafif uzaklaştığımda ellerini bir birine sürtüp af dilediğini gördüm elimi sallayıp gülümsedim ve daha fazla geriye çekilip ''kaçın!'' diye bağırdım ve çakmağı arabanın kenarına attım. Hepimiz aynı yere doğru koşarken çantaları almayı unutmamıştık.

Sonunda arabanın patlama sesini duyduğumda kendimi yere bıraktım. Burası birazdan polis kaynayacaktı. ''Maskelerinizi takın'' deyip cebimden maskemi aldım ve geri ayağa kalktım. 

İleri park edilmiş iki üstü açık arabaya ilerleyip üstün yöntemlerimle arabayı açtım.

Dersem yalan olur, adamlarım getirmişti arabaları anahtarlardan birini Yiğit'e atıp ''kim benimle gelmek ister?'' diyerek arabaya bindim. Yanıma Jungkook arkaya Taehyung ve Jimin binmişti. Maknae line benimleydi. Hyung line ise Yiğit'in arabasına binmişti. Oğuz diğer adamalarla gelecekti.

Sonunda Yiğitlerde arabaya bindiklerinde kornaya basıp ''var mısın yarışa?'' dedim. Tehditkar bakışıyla ''yenilince ağlamak yok'' dediğinde ''ağlamayacaksın yani'' dedim ve arabaları hizaladık. Üyeler birbirlerine korkuyla bakarken ben bir dakika işareti yaparak telefonu radyoya bağladım ve son ses bir şarkı açtım. (Medyada)

Jungkook ''Stray Kids?'' dediğinde ''evet çok severim'' dedim ve Yiğit'e döndüm.

''Üç, iki, bir'' dediğinde ikimizde gaza köklemiştik. Kısa süre içerisinde anayola indiğimizde arabaların korna çalışlarına maruz kalmıştık.

Kırmızı bir arabanın yanından geçerken adamın sövdüğünü duyup Yiğit'e durması gerektiğini biraz bağırarak söyledim. Belimdeki kuru sıkıyı çıkarıp adamın tekerine sıktığımda bağırış seslerini ve  bazılarının polisi aradığı duymamak imkansızdı. Az önceki gibi gaza köklerken arkamızdan gelen siren sesleri hiç hayra alamet değildi. Yiğit'te gaza köklerken diğerlerinin korktuklarını hatta titrediklerini fark ettim. 

''Korkmayın bu kadar ya'' dedim ve biraz daha hızlandım. Siren sesleri daha da artarken trafiği karıştırmıştık bile.






Üst üste üç bölüm attım. Benden beklenmeyen hareketler biliyorum ama köye gideceğimiz için kaç gün bölüm atamam bilmiyorum.

Bölüm hakkında görüşlerinizi buraya yazabilirsiniz.

Umarım medyadaki şarkıyı sevmişsinizdir. Stray Kids şarkılarını çok seviyorum ve bence yukarıdaki şarkı gerçekten çok güzel dinlemediyseniz kesinlikle dinleyin.

Yorumlarınızı bekliyorum.

Kendinize iyi bakın.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 25, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TEHLİKE: Son OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin