Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
Boşuna yazmıyorum, yorum atın şuraya amk
Chisaki'ye baktım. Yalan söylüyor gibi değildi. Eri'yi odasına gönderecek gibiydi ama yine de içten içe tedirgindim.
İç çekerek gözlerini birkaç saniyeliğine kapatıp geri bana döndü. "Aris, onu odasına göndereceğim. İstersen sonra gidip kontrol edersin."
Eri'ye döndüm ve eğilip omuzlarından tuttum. "Onunla konuşup sana bakmaya geleceğim. Bir şey yaparlarsa bana söyle. Seni odana götürmezlerse tüm gücünle bağır, yanına geleceğim."
Başını aşağı yukarı salladı ve yavaş adımlarla arkamızda bekleyen çalışanların yanına giderek odadan çıktı.
Tekli koltuğa ilerleyerek bacak bacak üstüne attım. "Anlat."
Sessizce yüzüme baktı, kaşlarımı çattım. "Anlatmayacak mısın?"
"Eri'nin özgünlüğü, geri sarma."
"Tamam?"
"İstediği her şeyi geri sarabilir, onu alabilir. Tamamen geri sarıp yok bile edebilir. Ama tabii kontrol edemiyor."
"Yani?"
"Onun özgünlüğünden... Hiç duydun mu bilmiyorum, bir süreliğine özgünlüğü silen ve genelde uzaktan silah ile ateş edilebilen bir şey geliştirildi ve bu aralar çok kullanılıyor."
Ağzım aralandı ama bir şey diyemedim.
Ne diyordu bu adam?
O sikik şeyleri Chisaki mi üretiyordu?
"Sen... Sen yani..."
"Ben üretiyorum."
Ne diyeceğimi bilemez bir ifade ile gözlerine baktım.
O ise sakince tepkimi bekler gibiydi.
İyi karşılamayacağımı biliyordu.
"Ayrıca..."
Tanrım, bir de devamı mı vardı!
"Ayrıca?"
"Ben dünyadaki özgünlüklerin hepsini yok etmek istiyorum."
Kahkaha attım.
Delirmiş adam.
Manyak.
"Sen delirmişsin."
Chisaki Kai, özgünlükleri bir lanet olarak görüyordu.
Ayağa kalktım ve ona birkaç adım yaklaştım. "Eri'yi buradan çıkaracağız."
"Çıkaracağız?"
"Küçücük bir kızı böyle bir şeye alet edemezsin. Onu devlete teslim etmeliyiz."
"Neden birlikte yapacakmışız gibi söylüyorsun?"
"Sen yapma, ben yaparım. Ona o aptal adamların bir daha elini sürmeyecek."
"Bana emir veriyorsun."
Kaşlarımı çatarak işaret parmağımı ona doğru uzattım. Ama kimsenin ona dokunmadığı aklıma gelince kısa bir mesafe bıraktım.
"Bana bak. Beni sinirlendirme. Sinirlenirsem tüm bu sarayı alır senin ve o kuş maskeli adamlarının götüne sokarım."
Derin bir nefes alarak başımı yere eğdi. "Tamam, bir süre ona dokunmayacağım. Ve bunu düşüneceğim."
Çabuk... Kabul etmişti.
Şaşırarak bir adım geri gittim. "Sen ciddi misin?"
"Taşşak geçiyor gibi mi gözüküyorum?"
"Yok yani... Çabuk kabul ettin."
Gözlerini gözlerime çevirdi ve bir süre öylece yüzüme baktı. "Keyfim ve kâhyam."
"Doğru."
Yanımdan geçip kapıya yürümeye başladı. "Bir daha maskesiz bir şekilde bana bu kadar yaklaşma."
"Peki."
Kapıyı açıp bana döndü, çıkmamı istiyordu. Yavaş adımlarla kapıdan çıktım. Ardımdan hiç beklemeden kapıyı sertçe kapadı.
Ses ile irkilerek kapıya baktım ve sonra hızlıca Eri'nin odasına ilerledim.
Kapıyı açtım, "Eri?"
Yerdeki halıda oturmuş oyuncaklarına bakıyordu.
Yanına ilerleyip eğildim, "Sana bir şey yaptılar mı?"
"Hayır, odama getirdiler."
"Güzel..."
Ayağa kalktım ve kapıya ilerledim. Çıkacağım sırada dönüp tekrar ona baktım. "Seni bir süre rahatsız etmeyecekler, rahat ol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chisaki (Overhaul) x Reader |Bnha x Reader|
FanfictionJaponya'nın en büyük dolandırıcılarından biri olan Aris, yolda karşısına çıkan Chisaki'nin cüzdanını çalar. Cüzdandan kredi kartı çıkınca kartı hacklemeye çalışan Aris'in karşısına hem şaşırdığı hem de sinirlendiği bir şey çıkar. Bunun üzerine Aris...