Beğenin lütfen 🔫
YORUM DA ATIN
YORUM
Dalga geçiyordum.
Tabii ki onunla dalga geçiyordum.
Tişörtümü çıkarırken altında bir şey yok dediğinde sütyenden bahsetmediğini tabii ki biliyordum ama bu şekilde dalga geçmek eğlenceli oluyordu.
"Neden hâlâ bana katlanıyorsun anlamıyorum."
Koltuğa yayılmış ve ayaklarımı ortadaki masaya uzatmıştım.
Kendisi de diğer koltukta ve kafasını koltuğa yaslamış sessizce tavanı izliyordu.
"Sana katlanmıyorum."
"Evet katlanıyorsun."
"Hayır, sadece burada durmana izin veriyorum."
"İşte buna katlanmak deniyor."
Derin bir nefes aldı, "Bazen çocuk gibi davranıyorsun."
"Ruhumun yarısı çocuk."
"Diğer yarısı ne?"
"Bilmem, belki psikopat?"
Güldüğünü hissettim, "Psikopat mı? Sen mi?"
Başını koltuktan çekip bana döndü.
"Evet, ne oldu?"
"Psikopat bir hâlini görmedim."
"Göstermemi ister misin?"
"Umarım bahsettiğin psikopatlık yatakta değildir."
Kahkaha attım, "Ne?"
Omuz silkti, "Gerçekten göte bir şey sokma fantezin olduğunu biliyorum."
"E var zaten. Sana yok demedim ki?"
"Sokakta sinirlerini bozan ve çetesi ile üstüne yürüyen adamın götüne bozuk para sokarken gerçekten zevk mi aldın?"
Yıllar önce yaptığım şeyi nereden bildiğini bilmiyordum ama o olayın aklıma gelmesi ile yüzümü buruşturdum. "Sinirliydim."
"Yani benim de götüme gerçekten bu binayı sokarsın?"
"Yani, yaptığın şeye göre değişir."
"İğrenç bir konu konuşuyoruz."
"Popolar iğrenç değildir. Kutsal şeylerdir."
"Kutsal mı?" sesinde yine alay vardı.
"Acıktım."
"Ne? Daha 1.5 saat önce yedin."
"Sanane? Acıktım ben."
Ayağa kalkarak kapıya yöneldim. Arkamdan gelen seslerden onun da peşimden geldiğini anlamıştım.
Odadan çıktığım an bir çalışan bana maske uzattı.
"Bu ne?"
Chisaki yanımdan geçti ve merdivene yöneldi. "O maskeyi artık takacaksın."
İç çektim.
Neyse, en azından onların saçma kuş maskesi değil de normal bir ameliyat maskesiydi.
Maskeyi taktım ve hızlıca merdivene koşup ince ama katılabilecek derecede olan korkuluğa oturarak kendimi aşağı bıraktım.
Uzun merdivenin korkuluğunun üstünde dönerek aşağı kayarken hızımı alamamaya başladım ve o an bir şey kafama dank etti.
Kesinlikle yere yapışacaktım.
Anlık refleks ile gözümü kapatıp çığlık atarken tam korkuluğun üstünden havaya uçup yere düştüğüm sırada bir şeyin üstünde durmam ile gözlerimi araladım.
Hassiktir, bu neydi? Üstünde durabilmem için betondan bir bariyer gibiydi.
Başımı Chisaki'ye çevirdim. Bir eldiveni çıkarmış ve koridor zeminine dokunmuştu.
Gözlerini kısarak kolumu kaşımaya başladı, "Hay sikeyim..."
Mikroplar... Dokunmaması gerekiyor...
Hızlıca üstünde durduğum beton bariyerden inerek ona ilerledim. "İyi misin?"
Ona yaklaşmama daha fazla izin vermeden yürümeye başladı. Ben de hemen peşinden ilerlemeye başladım.
"Çocukça şeyler yapma. Neden bir insan merdiven korkuluğundan kayar ki? 20 yaşındasın sen."
Bağırmıyor veya kızmıyordu ama sesinde hafif bir uyarıcılık vardı.
Hemen yanına yetişip mahçup gözlerle ona bakmaya başladım. "Özür dilerim."
Normalde böyle bir şey için özür dilemezdim ama sırf ben yere düşmeyeyim diye eldivenini çıkarıp bir yere dokunmuştu.
Hâlâ kolunu tutarken gözlerini bana çevirdi.
Sert bakan gözleri birkaç saniyede yumuşar gibi oldu ve önüne döndü.
"Bana öyle bakma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chisaki (Overhaul) x Reader |Bnha x Reader|
FanfictionJaponya'nın en büyük dolandırıcılarından biri olan Aris, yolda karşısına çıkan Chisaki'nin cüzdanını çalar. Cüzdandan kredi kartı çıkınca kartı hacklemeye çalışan Aris'in karşısına hem şaşırdığı hem de sinirlendiği bir şey çıkar. Bunun üzerine Aris...